Köşe Yazıları

HER AKLA YATAN MUTLAK DOĞRU OLMAYABİLİR

Arapça adı, ‘Sulta el Vataniyye el Filistiniyye’, uluslararası adı Filistin Ulusal Yönetimi olan Filistin, bugün tarihinin en büyük ama en kanlı var olma ve yok olma savaşını veriyor.

Görülen o ki Filistin, ulus olarak var olmak, coğrafyadaki vatanını korumak ve yaşatmak için son derece kıt imkânlarıyla, ama tüm birikmiş acısı, kini ve nefretiyle seferberlik ilân etti.

Yine görülen o ki, siyonizm beyinli tüm emperyâl zalimlerin tam desteğini alan, din efsunlu ütopik ve türedi devlet İsrail ise Filistin’i yok etmek için topyekün saldırıya geçti.

Akıl, her düşündüğü ve kararı mutlak doğru olan değil, yanılma payı da bulunan en güzel bir ölçüt ve bilgi kaynağıdır.

Evet, zahiren bakıldığında bu savaş, aklı ve savaş gerçeklerini zorlayan, zıt yönlü, iki derin çaplı, orantısız güçler savaşıdır.

Bu nedenledir ki, aklı gördükleri manzaraya göre mukayese yapan beyinler, kendilerince belki de haklı bir kanaatle Filistin’in intihara kalkıştığı sonucuna varıyorlar.

Biliyoruz ki, mucizeler kulun değil,Tanrı’nın tekelindedir.

Allah korusun, bizde zahiren Filistin’in tarihi bir hata yaptığını zannedenlere yakınız.

ANCAK…
Tarih bu tahminleri mutlak olarak onaylamıyor.

Şöyle ki; tarihte bir çok azmış ve haddi aşmış zalimler topluluğunun, hakkı ve hakikatleri örtmek ve yok etmek üzere daima bir hesapları olmuştur.

Lâkin, hakkın ve hakikatlerin sâhibi, mahzun, mazlum ve mağdurların hâmisi, mutlak kudret ve tasarruf sahibi olan yüce Tanrı’nın da bir hesabı olmuştur hep.

Tarihte, bu anlamda nice nitelikli azlar, nice nicelikli çoklara galebe çalmıştır.

Bir şer bir hayrı dâvet ediyor belkide kimbilir?

Sözde, kudretli Fravun’un çokluğu ve azgınlığı, az ve masum, Musa ve kavmini selâmete çıkarmıştı.

Mekke cahiliyye yönetiminin azgınlığı, Medine’de bir hak ve adâlet yönetimini var etmedi mi?

Burada temel veri, insanların ve toplumların akıl, bilinç (idrak) istek, iman ve samimiyet noktasındaki nitelik potansiyelleridir ki, onu da biz bilmeyiz Allah bilir.

Er ya da geç, ilâhi takdir hep hak ve adâlet üzre tecelli eder, lâkin kul akılsızlığı ile her daim bir bedel öder.

Azim ve âlim olan Allah en iyisini bilir.

Abdulkadir TÜRK

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu