AktüelAnalizGenelKöşe YazılarıManşetSiyaset

Algıyla Malatya’yı Yönetmek Dönemi Başladı

Daha önce çok yazdım, Sami Er ve ekibinin amacı Malatyayı yönetmek değil, deprem nedeniyle gelecek parayı bir grupla aralarında pay etmektir diye. 

O grup ise malumu olduğu üzere; Malatya’nın tek sistematik ve örtülü yönetici gücü Meşale

Zaten dışarıdan atamalı getirdiği bazı adamlardan bunu anlıyoruz. 

Burada yazmıştım; Sami Er meselesi basit bir atama, standartlar nezdinde gelişen siyasi bir akridite değil. 

Sami Er özellikle seçildi. Seçenler Selahattin Gürkan döneminde şehri talan etmeye susamış bir avuç insanın intikam duyguları sonrası gelişen ve de algı kurmakta başarılı olanların son hamlesi. 

İlk meclis oturumunda açıklanan borç miktarı  ile başladı operasyon. Borç miktarı adı altında bazı görseller sosyal medyada yayınlanınca kafası az çalışan sosyal medya kullanıcıların gözünden kaçmadı çelişkiler. 

Özelikle MOTAŞ, ESENLİK gibi para basan şirketlerin hanesine yazılan borç miktarı mantık olarak kimsenin kafasına yatmıyordu.

Bazı sosyal medya kullanıcıları ise “borcuyla birlikte Esenlik’i bana versinler, kabul ediyorum” şeklinde yaklaşımı, hedef ile sonuç arasında gelişen oriyantelin boyutunu özetliyordu. 

Sami Er ve ekibi algı yapıyor. Algı ile şehri yönetmek için ilk hamlesi borç miktarı üzerinden geldi. “Borcumuz var, kasayı boş devir aldık, ancak borçları öderiz” mafsalı üzerine kurulu koca bir beş yılın üstüne şerh koydular demek oluyor bu. 

Esenlik’in borcu var eyvallah, ama stokta malları da var, kaldıki piyasadan alacakları da var. Sadece borç miktarını yazarak, alacakları ve mal stoklarını kaleme almamak cingözlüğü açık açık Malatya halkının nabzını ölçmek, belkide “bakalım hele bunların kafası çalışıyor mu çalışmıyor mu, kim ne der, ona göre yeni dönemi inşa ederiz” psikolojik testi sonucunu dayatarak; sonraki beş yılı kotarmak stratejisi olsa gerek. 

Önceki başkan Selahattin Gürkan’ı aklamak değil niyetim. Günahı sevabı kendisine. Borç mutlaka vardır ama konu olmuş rakamsal değerlerin servis edilme yöntemi, tek taraflı ve sadece borca endeksli, geri tarafta belediyenin alacakları ve kaynaklarından söz edilmemesi art niyetli ve işin içinde algı olduğunu gösteriyor. 

Bu basit açık algı niçin uygulanmaya hemen konulma ihtiyacı duyuldu, bilemem…

Bildiğim, bu tavır Sami Er’in ne kadar ranta müsait olduğu ortaya çıkarıyor…. Örneğin vizyonsuzluk meselesi. Ki buna ek, yöneticilik-liderlik konsensuslarının düşük olduğunu da sergilediğini yazabilirim….

İnşallah-maşallah’la yürümez bu gemi…

Veli Ağbaba gelseydi dahi bunca yaygara koparmayacağından eminiz!

Er, belkide Malatyaya neden geldiğini bilmiyor ve bilmediğini de bilmiyor olduğunu düşünüyorum.  

Malatya gibi dünyanın en zeki insanlarının dolu olduğu bir trend hakkında bilgi sahibi olmadığını da buradan anlıyoruz. “Dedim oldu, inandılar!” İle herkesi saf, aptal mı sandı acaba? 

Neyse bunu şimdilik bir kenara bırakalım. 

Malatya zaten fazlasıyla kan kaybetti. Deprem gerçeği halen ortada duruyor. Bundan böyle algılara, kontres-piyonej ataklara, intikamcıl duygularla vakit kaybetmeyecek kadar tükendi / tükendik. 

Ekibi dediği yeni yöneticileri atama yolu ile Malatya’ya aykırı birer aparat şeklinde monteleme yöntemi bile en başından beri büyük bir hayal kırıklığı. 

Malatya’ya, coğrafyaya, acısına, duygularına, geleceğine yönelik hayallerine yabancı bu ekip ve anlayışla Sami Er’e açıkçası çok şans veya açık kart veremiyoruz. 

Ben diyorum altı ay, siz deyin bir sene. Muhakkak lastik top atacaktır. 

Taa İstanbul’dan kalkıp “şehri ayağa kaldırmaya geldim” deme kareografisine eş zamanlı olarak “borç var” acitasyonik kılıf uydurma çabasının; “dakika bir gol bir” arasındaki farkı sorarım size. 

Bir liderin, siyasetçinin ilk tutumu çok önemli: 

Düşünce kimliktir…

İnsan olan mahlukat niyetini belli eden eylemleri önceden belli eder. Hayat akışı sırasında meydana gelen bu davranışa biz halk arasında “çerçinin yükünde ne varsa onu satar” diyoruz. 

Malatya’nın böğrüne ilk hafta itibariyle dayatılan borç mızrağı sansürü, maksat itibariyle ideolojik bir yapı değil siyasi kurnazlık algoritmasıdır. 

Böyle ilk elden Sami Er ve ekibin kendilerini, niyetini açık etmeleri bir yandan da iyi oldu. Beden bazen kendini kapyalar, aslında dilinde ima ettiklerinin içeriğinde gizli tuttuğu ana fikrini dışa vurur, konuşur! 

Mesela: daha önce de yazdığımız gibi aynı parti çatısı altındaki Selahattin Gürkan’a CHP’li bir başkandan belediyeyi devr almak gibi muhalefet etmenin asıl nedeni sorulmalıdır. 

İntikam almaya şehrimizi araçlaştırmaya dönüştürme hakkını nerden bulduklarını sormalıyız belkide. 

Sorular çok, cevap verecek bir muhatap bulamayacağımız açık açık ortada.

Çünkü CHP’li Gürkan döneminin borç hakkını sormak ve buna karşı oluşturulan algı referansları tamamen protesto etme biçiminden öte düşmanlık, intikam almakla eş değer gibi…

Malatyalı gençlerin veya az kafası çalışan insanlarımızın bu basit, çapsız blöfleri yemeyeceğini tahmin ve umut ediyoruz. 

Halaya giren oynayacak, oynamalı. Madem geldin, söz verdin o halde yapacaksın. Bu basit sağa sola kaytarma oyunları kullanarak ilk raunda ringi terk etme, tipik pragmatist siyasetçi tavrı ilan etmek sanırım bu saatten sonra pek işe yaramaz. 

Öte yandan; 

Madem borcu yazıyorsunuz, alacakları, kaynakları, stokları da yazınız. Ondan sonra sosyal medya trollerinizin eline verin orda burda paylaşsınlar. 

Sadece amaç borç miktarı olsa keşke, değil maalesef. Diğer yandan Ak Parti iktidarını ele geçiren bazı organize yıkıcı cehalet virüslerinin nasıl toplumu çepeçevre sardıklarını görüyoruz. Sabırlı, zekice ve de bilinçli. Geride hiç bir iz bırakmadan. Veya bizim saf Anadolu insanı ise kirlenmiş bu örgütlere hala “dinci” gözüyle bakıyor maalesef…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu