GenelGündemKöşe YazılarıMalatyaManşetMedyaSanatSiyaset

Malatya Siyaseti Nereye Gidiyor? 

Gerçek şuki bu şehrin bir siyasi aidiyet değeri, ideolojisi, siyasi bir duruşu yok. Tunceli, İzmir, Konya yada DEM Partiyi destekleyen Diyarbakır gibi. 1950’lilerde büyüklerimiz anlatır Malatya koyu bir CHP’li imiş. Sonra Menderes’in iktidarı ele geçirince horra hepsi Demokrat oluyorlar. Demokrat diyemedikleri için “demir kırat” gibi terim icat olunmuş, o günün siyasetini benimsemiş olanların ağızlarında pelesenk olmuştur. 70’li yıllarda Milli görüş, 80’lerde hepsi birden ANAP’lı oldu. Şimdide AK Partili. Eminim ki yarın TKP yönetime gelse hepsi TKP’ olur bu kez, tıpkı 50’lili yıllarda CHP’den AK Partiye geçiş yaptıkları gibi. 

Malatya siyasetinin genel olarak kriminalize ettiğimizde bu gün ile 70 yıl öncesi değişen bir şey yokmuş. Bu gün yine aynı siyaset biçiminin ayak sesleri şehrin dehlizlerinde yankılanıyor. Mart ayı sonunda yapılacak yerel seçimlere ilaveten git gide ortam kızıştığını görüyoruz. CHP Milletvekili Veli Ağbaba’nın son anda Büyükşehir şehir adaylığı bütün dengelerim alt üst olmasına neden oldu. 

Öyleki günler aylardan beri diğer partilerin oluşturduğu seçim stratejilerini baştan tekrar gözden geçirmelerini gerektirdi bu karar. 

En çokta Yeniden Refah Partisi’nin şehirde oluşturduğu güçlü bir rüzgarı kesmeye yönelik CHP hamlesi Yeniden Refaha gidecek küskünler, kararsız, Ak Partiye tepki oylarını parçalayacağı, kendi % 10’luk ve deprem zamanında bölgede gerçekleştirdiği taktir edilen çalışmaları, oy oranı üzerinde pay isteme hakkını artırması, bu oyların oranı % 15’ğe ulaşacağını var sayarsak ilk kez şehirde kıran kırana bir seçime tanık olacağız. 

Geri tarafta bu olan biten karşısında Ak parti teşkilatı çok rahat, çantada keklik gördüğü Ak seçmenin bu güne değin konsülide etmekte, başka bir bir partiye oy vereceğine ihtimal vermiyor. Son olarak Alman Yeşiller partisi Büyükşehir başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt belediyesi başkanı Mehmet Çınar ile Danimarka Birlik Listesi partisi belediye başkanı Osman Güder’e karşı elde ettikleri büyük başarı ve zaferin pembe, mor ışıltıları henüz devam ederken; seçimi kazanmayı garanti ettikleri sarhoşluğuna kapıldıkları İçin mevcut sorunlar konusunda çözüm maksatlı toplumu ikna etmek, yeni balistik projeleri öne sürmek, insanların duygu düşüncelerini ciddiye almak, yıkılmış şehrin geleceği hakkında teminat oluşturma konusunda pek ilgisiz bir kampanya yürütülüyor. 

Avantajlı yönü ise propagandalarında devletin vincini, aracını, kaynak ve bazı kurumlarını kullanma üstünlüğü ile diğer partiler bu eksiklikler dahilinde seçim sürecine dahil olurken, adında “Adalet” kavramı bulunan bir siyasi partinin farkını ortaya koyuyor. 

Sadece bunla sınırlı değil, tehlike arz eden Akçadağ, Pütürge, Arguvan, Kale, Hekimhan gibi ilçelerde yerel adaylar işi biraz sıkı tutukları harici Ak parti Malatya’da kontrolü ele aldığından son derece emin. Onun için çalışmalar “ee dostlar pazarda görsün” maksatlı. 

Seçime henüz girmeden aylar öncesi ilan tetikleri ve hemen Mercedes’ler  tahsis ettikleri teknik kayyum Sami Er’in de “ben Malatya’yı kurtarmaya geldim” demesi harici toplum lehine başka bir proje sonamaması ise Malatyalı Ak seçmen için önem arz etmediğinin en net sonucu. El altından sunulan yada dayatılan TOKİ referanslı Er şovu ne kadar işe yarayacağı hakkında kimse bir şey bilmiyor. Şişirme, sanal bir halk efsanesine dönüştürülen Sami Er modeli uzaktan yakından herkesi ilgilendirmemesi ise ayrı bir paradoks. Gerçi nasıl olsa “çeketimizi koysak dahi kazanırız ve geliyor gelmekte olan” prensibine bağlı kalan Malatya il teşkilatı dilerim bu rahatlık, konfor, rant telaşı ile kayyumun, “ne yapar eder kazandıracaksınız!” Ankara yüksek basınçlı baskısı altında kalıp ezilmezler. 

Çünkü Yeniden Rafah Partisi tarihte ilk kez kazanmaya yakın oldukları bir seçim için canşırah şekilde bir çalıştay başlatmış. Geri planda Prof. Dr. İbrahim Gezer hocanın kabul etsenizse etmesenizde şehirde iyi bir oy potansiyeli bulunduğuna, CHP’nin Malatya’da en güçlü figürün öne sürmesi hepsi aslında dolaylı olarak Ak partinin geçmiş zamanlarda aldığı oy rakamsal değerini darma duman edeceğinin bir kanıtı. 

Her zaman iddia ettiğimiz gibi şehir merkezinde değil, kırsalda büyük bir oy oranı getirecek Selahattin Gürkan yerel seçimlere girseydi kazanıp kazanmama olasılıklarını tartışmıyor olacaktır. 

Bir de merkez ilçelerimiz Yeşilyurt ve Battalglazi ilçeleri adaylarına bakalım.  Ak Partiden bir 5 yılı geride bırakan Mehmet Çınar yerine görev tevdi edilen Prof. Dr. İlhan Geçit hocanın şansı çok yüksek. Toplum seviyor, kişisel olarak oldukça pozitif bir itibarı var. Seçimi elbet kazanacaktır lakin Malatya’yı perde arkasında parsellemiş malum cemaat tabiki çok geçmez Geçit hocayı önce kuşatacak, ardından bazı isteklerini dolaylı yollarla bildirecektir. Muhtemelen meclis üyeleri yada daire başkanlarını kendi elemanlarından seçilmesi yönünde iyi bir teklif götüreceği hepsi Malatya siyaset gramerinin kronik bir parçası. Yok deme şansı ise hocanın prensip ve siyasi duruşuna bağlı. 

Şayet İlhan Geçit hoca bu arsız isteklere teslim olmamak üzere direnirse tıpkı Başkan Gürkan’a uygulanan tüm mobing süreçlerine hazır olmalıdır. Eğer hazır olmayı göze alıyorsa bizzat kendisinin belirlediği isimlerden bir ekip kurmıyı başarırsa üstesinden gelir. Yoksa görevi bıraktırmaya kader varacak ciddi deport etme girişimleri basamaklar halinde devreye girecek ve sonuçta kazandığı seçimi itibarsızlaştırmış bir isim olarak kaybedecektir. Artık bu şehrin kaderini kanser gibi ele geçirmiş marjinal bu sistemin işleyiş şeklini ezberledik diyebiliriz. 

Yukarıda İlhan Geçit hoca için iddia ettiklerimizin tıpa tıp aynısı Battalgazi Ak parti adayı  av Bayram Taşkın için de geçerli. Taşkın’ı şahsen tanımam, hukukçu kimliği ve bazı tanıdıklarımızın ifadelerine göre realist bir isim. Milli görüşten geliyor. Ama malum cemaat hakımda öz geçmişi, bunlara karşı ortaya koyaccak bir politikası var mı belli değil. Sonuçta ya ele geçirilecek yada bedel ödeyecek. Bakalım hangi şıkkı işaretleyeceğini göreceğiz. 

Malatya’da siyaset şimdilik ipini koparmış deli dana misali sağa sola koşturup duruyor. Elbette CHP’li Veli Ağbaba’nın şehri bir Başkan adayı olarak demir atmasının, kazanmazsa bile bir çok olumlu yönleri var. Özelikle Ağbaba’nın güçlü bir hitabı ve de siyaset içerisinde geçmiş yıllara dayanan tecrübesi ile bir çok bilgi belge doneye sahiptir. Diğer parti adayları her şey bir yere kadar. Çok fazla konuşamazlar. Veli bey konuşur, iktidarın açıklarını, suistimallerini, karşıt reaksiyon oluşturmayı, nerde kimi vuracağını bilir. Özelikle rakiplerinin neyi var neyi yok ulu orta acımadan döker ortalığa, hepsini ifşa eder. Dövüşür, kavga eder ve şehirde en güçlü Ak Parti adayı Sami Er karşısında bu psikolojik üstünlük ile Er’in kavga edememe kabiliyeti, Malatya hakkında hiç bir bilgiye sahip olmamasının yaratacağı siyasi handikaplar yığınağı ilimizde bu dönem renkli bir seçimin geçmesine zemin oluşturacağı muhakkak. 

İşte böyle. Fanatk Ak partililer biliyorum bana kızıp duracaklar ama bir tek doğru olduğu tezi şaşmayacaktır. Ne yazık, her yönüyle bu dönem Ak parti bir çöküşte. Ekonomik olarak çöküşte, kalitesiz adaylar ile, toplumdan kopmuş özelliği ile, lükse şatafata kapılması vs gibi özelikleri ile çöküşte. 2019 seçimlerinde katıldığım bir seçim programında gittiğimiz her köy mahalleden insanların Büyükşehiri Gürkan’ı veririz net tavırları bu gün nerede kaldı? Sami Er’e veririm diyeni duymayı bırakın bize kayyum atadılar diye sitem edenlerin sayısı hayli fazla. Sonuçta Malatya kaybediyor. Keşke bu yazıda anlatılanlar gerçek olmasaydı. Şehrimiz için kaybedilenlere üzülüyoruz. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu