Köşe Yazıları

“ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI” KUTLANIRKEN, YAŞANAN KAHT-I RİCAL Mİ?

Dr. Kadir Çetin

Malum, Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM)’nin açılışı dolayısıyla 23 Nisan her yıl “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutlanır. TRT’nin organizasyonu ile Bayram dünyanın çocuklarını temsilen onlarca ülkenin çocuklarının katılımı ile bu sene de değişik etkinliklerle coşkulu bir şekilde kutlandı.

Peki “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” ile Kaht-ı Rical’in ne ilgisi var? Anlatayım…

‘’Kaht’’,  Arapça bir kelime olup ‘’kıtlık, yokluk, kuraklık, vb.’’ anlamlarında kullanılır. ‘’Rical’’ ise yine Arapça ‘’Recûl’’ kelimesinin çoğuludur. ‘’Recûl’’  ise yetişmiş, eğitimli insanlar anlamındadır. ‘’Kaht-ı Rical’’; yetişmiş, eğitimli insan kıtlığı, eksikliğidir.

“Kaht-ı Rical” deyimi Osmanlı’da “devlet yönetiminde liyakat isteyen alanlarda, kültür, bilgi ve birikimiyle yetişmiş kalifiye insanın bulunamaması’’ durumunu anlatır… Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat’ta bu iki kelime bir arada ‘’devlet yönetiminde muteber adam kıtlığı” anlamında verilmektedir…(O. AYDOĞAN)

21. Yüzyılda devlet yönetiminde olmazsa olmaz kurumlardan biri de bir bakıma halkın iradesinin doğrudan ya da dolaylı olarak yansıdığı Meclislerdir. 

Hukuk devletinin temel göstergesi yasama, yürütme ve yargı kurumlarının varlığı ve bağımsız olarak görevlerini icra etmeleridir. 

“Türkiye Eğitimciler Platformu” whatsapp grubumuzda emekli bir bürokrat ve aynı zamanda akademisyen arkadaşımız bu Bayram münasebetiyle grubumuzda aşağıdaki soruyu sordu.

“23 Nisan 1920’de açılan TBMM’nin görev, yetki ve sorumlulukları ile günümüzdeki TBMM’nin görev, yetki ve sorumluluklarının (yerine getirme, uygulama ve sonuçları) karşılaştırılması hakkında neler dersiniz?” şeklinde bir soru yöneltmişti…

23 Nisan 1920’de açılan TBMM yani 1. Meclis üyeleri ile günümüz meclis üyelerini “Görev ve Yetkileri” bir yana, “Sorumlulukları” bağlamında bir karşılaştırma yapacak olursak:

1- 1. Meclis her şeyden önce Gazi Meclis olarak anılır. Çünkü O Meclis uhdesindeki “Başkumandanlık”sorumluluğu ile işgal edilen ülkeyi “Kurtuluş Savaşını”yöneterek işgalden kurtarmıştır. 

2- 1. Mecliste Gazi Mustafa Kemal Paşa, M.Fevzi ÇAKMAK, M. Akif ERSOY,  Diyap AĞA, H.Avni ULAŞ, Hamdullah SUPHİ, İsmet İNÖNÜ, Rauf ORBAY,Elmalılı Hamdi YAZIR gibi millete mal olmuş kahramanların bulunduğu bir Meclistir.

3- Bu bağlamda 1. Meclisin her bir üyesi, gece gündüz demeden, ülke meselelerine kafa yormuş ve yemeklerinibile evlerinden getirerek çok zor şartlarda sorumluluklarının gereğini yapmışlardır. 

4- 1. Meclisin manevi şahsiyetinde bulunan Başkumandanlık görevini zorlu müzakereler sonucu, belli sürelerle Gazi Mustafa Kemal Paşaya devreden Meclis üyeleri sorumluluklarını en üst düzeyde ifa etmişlerdir…

Günümüz TBMM üyeleri için yukarıda anlamını verdiğimiz“Kaht-ı Rical” deyimi niçin aklımıza geliyor? Bu sorunun cevabından önce şu sorunun cevabını bulmaya çalışalım.

Bugün TBMM’de siyaset yapanlara şu soruyu sorsak:

Niçin siyaset yapıyorsunuz? 

– Türkiye’ye sevgi ve muhabbetim olduğu için, 

– Erdemli/ahlaklı insan olma yolunu seçtiğim için, 

– Bilgi ve birikimimle ülkeme ve milletime hizmet etmenin bir ahlaki sorumluluk olduğunu hissettiğim için,

– Türkiye’nin Birleşmiş Milletlerin saygın bir üyesi olarak varlığını sürdürmesi için, 

– Güçlü, ileri, muktedir ve mutlu bir ülke olma ideallerimolduğu için,

– Ülkemizin gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmaması için,

– Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” vecizesinin gereğini karınca kararınca yerine getirmek için, 

– Gelişmenin milli heyecanını içimde hissettiğim için,

– …

Siyaset yapma gerekçeleriniz bunlar ise 1. Meclisin, yani Gazi Meclisin üyelerinin izinden gidiyorsunuz demektir. 

Ancak günümüze geldiğimizde, TBMM üyelerinin tutum ve davranışları konusunda meramımızı anlatmak için yukarıda anlamını verdiğimiz “Kaht-ı Rical” deyimini kullanmak en doğru seçim olsa gerek…

Niçin mi? 

Bugün siyaset; zengin olmanın, şöhret olmanın, güç elde etmenin ve güç kullanmanın, servet edinmenin vb. yolu olarak görülüyor. Zira siyasete;

– Paranız varsa,

– Siyasi parti başkanına yakınlığınız varsakatılabiliyorsunuz…

Önce seçilebileceğinize inandığınız siyasal partiye belirlenen miktarda para yatırıyorsunuz. Parti liderine bağlılığınızı veitaatinizi göstermeniz (Buna tevessül etmeyenleri tenzih ederim). çok çok önemli. Doğal olarak başkanın iki dudağı arasındadır sizin seçilebilecek yerde listeye girmeniz. 

Daha sonra kendinizi seçmene tanıtmak için basın yayın organlarına para karşılığı çıkıyor ve reklamınızı yaptırıyorsunuz. Bütün bunlar cepten gidiyor… Doğal olarak seçildiğinizde artık yaptığınız harcamaları misli ile geri almanın yolunu / yöntemini arıyorsunuz… 

Aynı zamanda Mecliste bütün göreviniz, listede sizi seçilebileceğiniz yere koyan parti liderine itaatle, parmak kaldırıp indirmeden ibaret olarak Meclis hayatınız şekilleniyor… Günlerce Meclise gitmeyen üyelerin varlığı yanında gitmediğinde başka üyelerin ordaymış gibi işaretlendiği vb. tutum ve davranışlar… 

Mecliste özgür bir birey olarak bağımsız olma ve olaylar karşısında milletin menfaatleri doğrultusunda karar verme yerine, sizi seçen kişiye yaranmanın yolu/yöntemi aranıyor…

Bu bağlamda kah size ulaşan kişi ve kurumlara kredi temini için iş takibi yapıyorsunuz… Kah kamuda birilerini bir yerlere getirmenin referansı oluyorsunuz…

Özellikle birileri hesabına yurt içi ve yurtdışı iş/kredi takibi yapan vekiller için “Komisyoncu” isminin kullanıldığı da bir gerçek…

Onun için bugün TBMM’nde bulunan siyasiler için “Kaht-ı Rical” (Devlet yönetiminde “liyakat isteyen alanlarda, kültür, bilgi ve birikimiyle yetişmiş, kalifiye insanın bulunamaması’’ durumunu anlatır…) deyimini kullanıyoruz… 

Yani TBMM’inde bilgisi, becerisi ve idealleri ile öne çıkan üyeler aranıyor… Tıpkı Romen Diyojen’in gündüz fenerle adam aradığı gibi… 

Malum filozof Diyojen’in ‘’gerçek adamı’’ aramak için gündüz fenerle ne aradığını soranlara, onların dikkatini çekmiş olmanın hazzıyla; ‘’adam arıyorum, adam!’’ dermiş. 

Yani demek istemiş ki Diyojen; “görünüşte” adam çok, fakat bilgisi, becerisi, erdem ve ahlak sahibi, yüksek ideallerinin peşinde koşan insan yok…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu