Bir önceki yazımızda “Gazze Gerçeğinin ve BOP’un Düşündürdükleri”başlığı ile “Vaad Edilmiş Topraklar”a (Nil’den Fırat’a) sahip olmak isteyen İsrail’in Filistin’lilere uyguladığı soy kırım politikasına dikkat çekmiş, Büyük Ortadoğu Projesi’nin uygulama sürecine vurgu yapmıştık. Bu yazımızda tarihten ders almak adına, Osmanlı coğrafyasında ajanlık yapan İngiliz Lawrence’in ve günümüzde benzer ajan faaliyetlerine/oyunlarına yer vereceğiz.
İnternette dolaşırken, Almanya’nın Oldenburg şehrinde Lawrence’i çeşitli yönleriyle tanıtmayı amaçlayan “Arabistanlı Lawrence” isimli bir serginin açılmış olduğunu okumuştum… Serginin konusu, “Arapları Osmanlıya karşı isyana sevkeden İngiliz ajanı Arap Lawrence.” idi.Sergide Lawrence bakınız nasıl tanıtılıyordu?
“Arabistanlı Lawrence adıyla bilinen Thomas Edward Lawrence, Orta-Doğu’da 20’nci yüzyıla damgasını vuran isimlerden biridir. Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz Ordusu için Orta-Doğu’da görev yapan arkeolog, yazar, fotoğrafçı Lawrence’in savaşta belirleyici bir role sahip ve Arapları Osmanlı’ya karşı kışkırtarak isyanı örgütleyen kişi.”
Osmanlının son dönemlerinde Orta-Doğuda yaşananlar bugün bütün çıplaklığı ile gün yüzüne çıkmış bulunmaktadır. Tabi bu Orta-Doğu ile birlikte özellikle kutsal mekânları korumak ve düşman istilasına maruz bırakmamak için o günün imkansızlığında, Türk Milletinin, Medine Müdafii Fahrettin Paşa gibi büyük komutanların önderliğinde, canını dişine takarak bütün mücadelesine, feragatine ve fedakarlığına rağmen Lawrence ve ekibinin oyunları bozulamamıştır. Sonuçta Lawrence’in oltasına takılan Şerif Hüseyin ve çocukları Faysal, Ali vb.nin sayesinde Orta-Doğu coğrafyasında yaşayan toplumlar hüsrana uğramışlardır.
Peki bugün Orta-Doğu coğrafyasında durum nedir? Nasıl bir Lawrenceplanı devrededir? Günümüz Lawrence’leri kimlerdir? Bunların oltasına takılanlar kimlerdir? Bunu ne zaman tarihler ve tarihçiler kaleme alacaklar?
Bu coğrafyanın Filistinlisi, Iraklısı, Suriyelisi, Türkiyelisi vb. Lawrence bozguncularının hilelerini anlamadıkları ve de oltaya geldikleri için gün yüzü görememekte, hep acı, hep gözyaşı ve hep perişanları yaşamaktadır.
Yıl 2023, ajan Lawrence adına kitaplar yazılmış, sergiler açılmış, konferanslar verilmiş ve batıda adına efsane yazılar kaleme alınmış. Gelinen noktada Lawrence planının bir başka versiyonu Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) yürürlüğe konulmuş.
Bugün Lawrence planları ile yüzlerce çocuğun, kadının, masum insanların üzerine bombalar yağdırılıyor, kurşunlanıyor ve bütün dünyanın gözü önünde insanlar katlediliyor. Sebep Lawrence planları…İsrail’in Vaadedilmiş Topraklara hakim olma, hegemon güçlerin Orta-Doğu petrol ve gaz kaynaklarına sahip olma emelleri…
Lawrence taktiği ile coğrafyamızda bir yaşanmışlık…
Irak’ın işgalinde güney illerinden Basra’da Arap giysili iki İngiliz,Iraklıları, Şii ve Sünni olarak iki grubu çatıştırmak maksadıyla masum Iraklıların üzerine bomba atarken Irak polisi tarafından suçüstü yakalanıyor. Ve yargılanıyorlar. İngilizler iadelerini istiyorlar. Iraklı yetkililer İngilizlerin bu isteğini geri çeviriyor ve suçları sabit görülen bu iki İngiliz hapse atılıyor. (*)
Ancak, İngilizler ajanlarını kurtarmakta kararlılar. Hapishaneyi tanklarla yıkıyorlar ve masum insanları birbirine düşürmek için onlardanmış gibi gözüküp iki tarafa farklı zamanlarda silahlı baskın yapan bu iki İngiliz’i veya günümüz Lawrence’lerini Iraklı yetkililerin elinden alıyorlar.
Bunun örnekleri Türkiye özelinde 12 Eylül öncesinde öğrenci olayları (sağcı-solcu) ve günümüzde PKK-YPG adıyla yaşandı-yaşanıyor. Diğer Müslüman ülkelerde de (Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Sudan vb.) dil, din, mezhep ve milliyet farklılıklarını düşmanlığa dönüştüren ajan oyunları devam ediyor.
İşte bugün de içimizde ne gazeteci Lawrence, ne diplomat Lawrence, ne fotoğrafçı Lawrence, ne STK yöneticisi Lawrence, ne örgüt yöneticisi Lawrence, dağda eşkıya yetiştiren ne Lawrence’ler var.
Kim bilir aramızda, yanımızda, yöremizde, beldemizde, bölgemizde bunlar bir şekilde Lawrence’lerin planına ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu 22 ülkenin, dini ve etnik yapılar esas alınarak bölünmesini hedefleyen BOP’un uygulama sürecine hizmet etmektedirler.
Ne diyordu Lawrence, “İslam tehdidini, özünde ikiye bölerek bertaraf edebiliriz. Böylelikle hem Türkiye hem de Arap dünyasının bir halifesi olur ve aralarında kan davası olur.”
Bugün farklı mı emperyalist güçlerin hazırladığı BOP’un uygulama süreci? Birileri bilerek ya da bilmeyerek bu oltaya geliyor. Böl-Parçala taktiği aynen devam ediyor. Son 20 yıl içinde Irak, Sudan, Yemen, Libya, Suriye bu bölünmeyi yaşadılar.
Sonuçta 600 yıl sulh ve sükun ortamında yaşayan Orta-Doğu coğrafyasında yaşayan insanların Osmanlıdan sonra yüzü gülmemiş, kan ve göz yaşı dinmemiştir.
Anadolu’da ve Orta-Doğuda Emperyalist oyunları bozma zamanı gelmedi mi?
Orta-Doğu tamam ama küçük Anadolu toprağında Kürt-Türk, Alevi-Sünni, sağcı-solcu, ilerici-gerici, laik-antilaik vb. ayırımlarla insanımızı birbirini boğazlar hale getirmeyi amaçlayan Lawrence planlarını, emperyalist BOP oyunlarını bozma zamanı gelmedi mi?
Tarih tekerrürdür diyorlar. Akif’in deyimi ile “Eğer ders alınsaydı tekerrür eder miydi?”
Tarihten ve Lawrence’den ders alma zamanı…
Dr.Kadir ÇETİN
_________________
(*) https://www.turkyurdu.com.tr/yazar-yazi.php?id=4143
