GenelGündemKöşe YazılarıMalatyaManşetMedya

Yapboz-Malatya günlerinde siyasi kavgadan Gürkan şovuna, Tüfekçi’nin berbat hale getirdiği plan

Malatya tanıtım günlerinde altılı masa’dan CHP adına etkinliğe katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’e söz verilmemesi tartışmaya neden olmuş, Adıgüzel’in Valiye sataşması ile devam eden süreçte MHP Mv. Arzu Erdem’in siyasi açıklamalarnın alevlendirmesi izlemişti. 

Aslında ben tüm bunlara takılmıyorum, olabilir. Bazen siyaset beklenmedik şekilde hiç beklenmedik ortamlarda kendini amansızca hissettirebilir. ‘Malatya günleri başlıyor’ takvimi netlik kazandığında mutlaka bir –hizipliğin– yaşanacağını açıkça beklediğime delil olarak, ortamın oldukça gergin bir hal aldığına bağlayabiliriz. 

Gerginliğin nedeni; Büyükşehir belediye başkanlığı üzerine gizliden yapılan PR çalışmaları, Malatya’da her alana nüfuz etmiş kriminal gücün artık öngörülemez şekilde tahakkümsel çıkışları, Recep Bentli’nin rektör olur olmaz refiki Aysun Hocaya  malum güç emriyle yaptığı operasyon, hararetli geçen TSO seçimi ... Hepsinin İstanbul yeni kapıda gerçekleştirilen ‘Malatya tanıtım günlerine’ sirayet etmiş –etkisel– başlıklardan sadece bir kaçı. 

Şimdi tüm bunları geniş bir perspektifte ele alacağız. Malatya’da yaşanan topyekün bu gelişmelerin parçalarını birleştirerek mevcut yapboz’un ana bütünlüğünü oluşturmak üzere objektif bir performansta yepyeni bir analiz yazımızla buradayız yine. 

Başlıyoruz

Malatya tanıtım günlerinde CHP’li Adıgüzel’lin bizzat Malatya valisini işaret etmesi ile başlayan provakatif söylemin hemen arkasına bakalım isterseniz. Kurt puslu havayı sever sözü önemli. İki yönlü olarak ele aldığımızda, birincisi; Büyükşehir belediye başkanı Selahattin Gürkan’ın ‘kardeşim bu şehrin belediye başkanı benim’ tavrından taviz vermediği gibi klas bir duruş sergilediği ve sığ tartışmalara katılmayarak/konu olmayarak sergilediği güçlü tutum ile 1-0 öne geçti. Kaldıki tüm bu puslu hava içerisinde üstelik şova çevirdiği Malatya günlerine bence damgasını vurdu. 

İkincisi ‘Topu kendi kalesine atan kim’ diye sorarsanız; Onursal Adıgüzel değil, STK’lar değil, Vali değil, Malatya hiç değil. Cevap ortada, Bülent Tüfekçi. Tüfekçi konuşmasını dinledim, şahsına münhasır pek yumuşak bir dil kullanmamış olmasından kaynaklı, Malatya günleri siyasi kavganın bir parçasına dönüşmesi ve aslında onun sorunsuz, pürüzsüz, pirüpak ve hiç bir sansansiyonel başlığa adının bulaşmaması konusunda dikkat sarfedenleri hayal kırıklığına uğrattı gibi bir şey oldu. Evet, Tüfekçi yerel seçim sathına girinceye kadar gayet temiz, başarılı bir çizgide, adının hiç bir propagandaya karışmaması gerekiyordu. Ama mikrofonun elinden alınması hafızalara kazındı bir kere.

Orada beklenilen Gürkan’ın hiddetle karşılama olasılığının belediye başkanı sıfatına nail olarak şehrin prestijini yerle yeksan ettiği dezenformasyonik bilginin öne sürüleceği beklentisi artık anlaşılıyor.

Gürkan bu duruma tahammül edebilecek miydi?

Yoksa, yeni bir hâtâ yapmasının önü açılacak beklentisini güçlendireceği tezi için, –hâtâ üstüne hâtâ– yapması hızlandırılacak! Malatya’da bazı güçler arasındaki siyasi çatışma, tüm süreci konsülide eden gücün böyle bir yola başvurması demek, bir siyasetçinin çöküşü oluşagelecekti.

Bir diğer aklıma takılan soru, tanıtım günlerinden Mv. Öznur Çalık neden yoktu? 

İzninizle Gürkan’a hata yapmasını talep edenler, Bülent Tüfekçi’nin büyükşehir’e hazırlandığına dair çok ciddi bir iddiamı ile Çalık’ın neden tanıtım günlerinde olmadığını destekleyecek bir kaç şey ile yazımı sürdüreceğim.

Bugünlerde şehrimiz Malatya çok ilginç gelişmelere ev sahipliği yapıyor, yapmaya da devam edecek. MTÜ’ye kim rektör oldu olacak derken, aylar öncesinden Recep Bentli’nin ismini vermiş, sadece isim vermekle yetinmemiş adeta bugünleri gördüğümüzü kanıtlayan başka keskin iddialarda da bulunmuştuk. Yazılarımızı okuyanlar bilir, hepsi orda açın okuyun, gelişmeleri tarihsel kıvamda kıyasladağınızda sizlerde farkedeceksiniz. En başından beri sanki biz elimizle tasarlamışız gibi her şey saatti, dakikası geldiğinde yapboz nüshaları yerine oturdu. 

Bugün de şunu söylüyoruz. Bülent Tüfekçi Büyükşehir belediye başkanlığına talip. Daha doğrusu hazırlandırılıyor. Önemli bir iddia bu. 5 gün öncesine kadar en güçlü aday Öznur Çalık dediğimizi bilirsiniz. Artık değil. 

Gerçekten merak ediyorum.

O gece yaşanan operasyonda Çalık’ın kızkardeşinin evine çılgınca duygulara girip, acaba ne bulmayı umduklarını, bu nedenle bilgisayarında hardisk’in kopyalanması hadisesi (dijital konularda oldukça başarılı bir arkadaşımın söylediğine göre en güçlü bilgisayarın hardiskini 4 dakikada kopyalanabilecek teknoloji günümüzde mümkün artık söylemi…) hepsi işte mevzu olan Büyükşehir’in teslim edilmek istenen isme verilmesi planı biliniyordu da, merakım o yüzden…

Bentli Çalık’a bu nedenle dirsek çevirdi. ‘İhanet’ kelimesini rahatlık kullanabileceğimiz bir spekülatif modelle hemde…

Onun içindirki Çalık yaşadığı bu travmanın şokunu atlatamadı ve herkesin yer aldığı Malatya günleri gibi önemli bir etkinliğe katılmış değildi. Şimdi yapması gereken tek şey köşeye çekilip beklemek. Şahsen, nelerin olup bittiğini, Malatya ve ulusal medyayı okur ve izlerken edindiği bilgilerle donanmış olarak o ünlü kumpasın detaylarını dilerim fark eder, zihnimden geçen temenni; hazır Malatya’da bunca şeyin perde arkasında yaşandığı bu günlerde Çalık’ın gerekeni yapması için daha çok zaman sarfiyatına mahal vermeden bir şeyleri düzeltmeye çalışması… Bunun için de tek bir şansı kaldı, belki bir gün tenezzül eder sorarsa bir hemşeri ilgisiyle kendisine izzah edebilirim.

Bu şişko paragraf burada kalsın. 

Gelelim şimdi asıl mevzuya…

Çalık’ın kız kardeşine malum güç tarafından kurulmuş kumpastan duyduğu kaygılara bağlı olarak –tarafsızlık– sahasına çekilip beklediği, ve karşı tarafların hata yapmasından başka şimdilik doğru zamanı bekleyeceği artık ayan beyan. 

Karşı taraflardan kastımız, Gürkan ve Tüfekçi halihazırda geriye kalan iki güçlü isim. Her ikisi Malatya geleceğinde isimlerinin gündemde olduğu aşikar. Gürkan ve Tüfekçi’nin Malatya günlerinde takındıkları tavıra odaklandığımızda Başkan Gürkan İstanbul Yeni Kapı’da düzenlenen Malatya günlerinde gösterdiği performansla 1-0 öne geçti demiştik. Tüfekçi’nin ise siyasi kavgaya sığ tartışmalara müdahil olması, elinden mikrofonun alınması ile başlayan gelişmelerden dolayı topu kendi kalesine attığını…

Asıl mevzu şu: 5 gün öncesine kadar Malatya Büyükşehir için en güçlü aday dediğimiz Öznur Çalık hanımefendi’ye MTÜ’e üzerinde gidilerek binevi by-pass yapılmış, önümüzde günlerde yeni gelişmelere gebe olaraktan şayet farklı bir hamle olacaksa o bilgisayarda ne alındı ve nasıl servis edileceği muamması ile hakeza Çalık’ı sahadan ekarte ettiler. Kim? Recep Bentli’nin operasyon aparatı olarak kullanan kriminal güç. Aynı güç Gürkan’a ise TSO üzerinden gidecek. Birini MTÜ, diğerini TSO üzerinden vuracaklar. Bakın, bunu tarih not etsin. YAPACAKLAR! TSO çıkışlı bir formülizasiyonla… Bunun için aldığımız bazı bilgiler var. Tıpkı Öznur Çalık’ı MTÜ üzerinden nasıl darbe vurup kenara ittilerse Gürkan’a da TSO’dan vuracaklar. 

Mesela, Malatya şehrinde TSO adaylarından Akif Baştürk’ün Selahattin Gürkan’ın adayı olduğuna dair büyük bir şehir efsanesi var. Daha doğrusu öyle öne sürülmüş salt bir bilgidir. Hatta bir dergide kollarını göğsünde çapraz bağlamış Gürkan ile Baştürk fotoğraflarının bilinçli şekilde ön kapak ve arka kapağa konulması ve akabinde Gürkan ile Baştürk’ün subliminal mesaj verdiğini söyleyenlerle dergiyi tasarlayanlar aynı kişiler. Belediyenin kendine özel hazırladığı sayıya bilinçli şekilde Baştürk ve Sadıkoğlu resimlerini koydular. Arkadan dönüp bu kez bakın subliminal mesaj veriyorlar dendi. Baştürk bir kere Selahattin Gürkan’ın adayı falan değil. Bülent Tüfekçi’nin adayı/adamı. Gürkan Sadıkoğlu’na karşı. Düşmanımın düşmanı dostumdur mendalitesi boşluğundan faydalanan bir kesim Baştürk’ü Gürkan adına monteledi. Gayette üzerinde şık duruyor. Yapboz parçaları yavaş yavaş bir araya geldiğinde hafızanızda bir şeyler beliriyor değil mi? 

Selahattin Gürkan’a asıl ne yapacakları konusunda şimdilik bir iki teori var elimizde ama her an farklı bir manevra ile planlar değişebilir. 

Malatya günlerinde Selahattin Gürkan imajını altılı masa üzerinden perdeleme girişi pek sonuç vermediği gibi üstelik Gürkan güç kazanmasına neden oldu. Sessiz sedasız perde arkasında hiçbir şekilde ismine halel gelmemesi gereken Tüfekçi ise bir çuval inciri tabiri caizse berbat etti. Planda bir sapma oldu mu olmadı mı bir kaç gün sonra anlarız. İşte Çalık’ı MTÜ üzerinden ekarte edenler Malatya günlerinde Gürkan imajının önce tartışmaya açarak ve ardından TSO’da  aktive edilecek bir formülle ölümcül vuruşu yapacaklar. Çalık gitti, Gürkan gitti. Helal hazır geriye kalan en güçlü isim kim? TÜFEKÇİ… Şimdi Malatya’da nasıl bir yapboz hazırlanıyor anladınız mı? 

Tamam, Malatya Büyükşehir belediyesi başkanlığı tabiki Bülent Tüfekçi’nin de hakkı, bunda herhangi bir beis görmüyoruz. Ama taktiksel yaklaşımlar, kumpas ve operasyonların şehrin siyasetine nüfuz etmesi açıkçası ürkütüyor bizleri. Buna çanak tutmamızı kimse beklemesin lütfen.

Bu gelişmeleri ardı ardına sıralamamın da bir sebebi var: biz Malatya’yı seviyoruz. Ait olduğumuz, doğduğumuz, büyüdüğümüz ve muhtemelen bir gün öldüğümüzde gömüleceğimiz bu toprakları elbette önemsiyoruz. Bugün adice bir kumpasla bir kadının evine girenler Malatya geleceğini kendi istek ve arzuları doğrultusunda kurgulamaya kalkışmaları; etrafa güç gösterisi yapmayı planlaladıkları ve kısa süreceğini düşündükleri tüm ana alterleri elde ettikleri sonrasında şehrin mukadderatına bir ‘süpergüç’ gövde gösterisi statüsünü iliştirmeyi hayal edenlerin hesapları tutmayacaktır. 

Ben bir tarihçiyim ve tarihi açın okuyun milletin iradesine, toplumların varlığına nifak müdahelesinde bulunanlar, fitne dedikodu, sunni operasyonlarla mesafe kat ettiğini düşünenlerin sonu ne yazıkki çok hazin ve acılı olmuştur. 

Kal sağlıcakla Malatyam…

(Menfaatler ötesindeyim. Beklerim.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu