AnalizDünyaGenelGündemKöşe YazılarıMalatyaSiyaset

MAGİNDER Kurucusu Salih Karademir’e Çağrımdır

Derneklerin, dernekçiliğin insanlarımızın nezdinde itibarını kaybettiği şu günlerde: aralarında bir şeyler yapmak isteyenleri çekip çıkarmak-topluma tanıtmak, bilinirliğini sağlamak, gerçek maksat ve çalışmalarını kamuoyunun taktirlerine sunmanın zamanı olduğunu düşünmekteyim. 

Çünkü müşterek hareket etmek, dağ gibi çoğalmış sorunlarımızın üstesinden gelebilmenin, birlik beraberliğimizin muhafazası ve yarınlarımızın inşası sadece siyasi, bürokrasi harici STK’larımızın da üstleneceği bir misyon olduğu bakımından fazlasıyla stratejik bir sürecin içerisindeyiz. 

Maginder’de onlardan biri, Malatya hikayesini sahiplenen bir avuç güzel insanın bir araya geldiği çatı altında kimler yok ki! Kurucu Başkan Salih Karademir, genç bir iş insanımız. Mütevazi bir karakter. Ruhu, duyguları, hedefleri Malatya şehri ile bütünleşmiş genç iş insanı; kamuoyunun tanıdığı, bildiği bir çok diğer iş insanımız ile birlikte Maginder çatısı altında buluştu. 

Açılımı “Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği” olan MAGİNDER’i uzun zamandan beri izliyorım, deprem sürecinde izledikleri politikalar, yatırım gerekçeleri, uzanabildikleri alanlar, depremin gerçekleştiği andan itibaren saha çalışmalarında oynadığı aktif rol ile yaptıkları yardımlarla kendini şehrin vücudunda önemli bir organ niyetiyle kabul ettirmek ve kanıtlamak üzere hafızalarımızda yer edindi. 

Malatya için söyleyecek sözümüz, Malatya için yapacak işimiz var…” sloganlarında nezih bir ortamın barış ve sükunetle mümkün olduğunun altı çiziliyor diğer yandan. 

Foto: Google

Maginder’i farklı kılan ise toplumsal tüm sosyal projelere açık ve toplumun yararına olacak projeleri amaç edinmiş olması. Profesyonel çalışıyorlar. Bizzat sorunlar takip ediliyor, tespit edilen sorun oranına göre derhal müdahale etmeyi vazife sayan özellikleri mevcut. Ondan, herkesin yanında her yerdeler. Sıradan bir dernek atmosferinden çok farklı bir rol modeli ortaya koyarak; Malatya’nın bir an önce kalkınması hamlesine bir de yardımsever kimliği de dahil edilerek ilk etapta sahiplenici faliyetleri ile gönüllere girmek demeyelim de gönülleri fethetmek ilkeleriyle hareket etmekteler. 

Yaşanılan zamanın en talihsiz dönemlerinde oluştukları halde, yine de  kim bir ekmek, bir şişe su uzatmışsa bilinmesi, o parça ekmeğe-o şişe suyu uzatan ele sımsıkı sarılarak bir gün geriye dönülüp de “ondan kalan dostluk hatrı” olarak bahsedilmesini lazım düsturunu benimsemiş…

Maginder bugüne değin siyasetle ve Malatya’yı yöneten tüm siyasi kadroya karşı eşit mesafesini, bir STK olarak korumayı başardı. Benim naçizane şahsi fikrim olarak bir önerim olacak. ilimizde böylesine başarılı, halkla iç içe, insanlarımızın dertleriyle dertlenen, donanımlı, finansal güç birliği yapmış, sorunlara elindeki bir STK gücüyle derhal müdahale etmeyi vazife sayan, şehrine aşık, toplumun mikro duygularına kadar tanıyan insanlarımızın neden siyasetten dışında kaldıkları? Bir kere bu çok önemli bir soru. Ben şahsen ciddi bir sosyolojik kayıp olarak görmekteyim. Maksat şehrin menfaatleri ise eğer isimlerini ezbere bildiğimiz siyasiler haricinde kenarda, köşede sessiz sedasız bir şeyler yapan gizli kahramanlara neden bir fırsat tanımayalımki. 

Hazır yönetim tecrübesi bulunan sağlam bir ekibiniz varken STK olarak başlanılan yolda bir siyasi figür üretme zeminine geçmenin mevsimi belkide. 

Malumu üzerine bu köşeden Maginder kurucusu Salih Karademir’e sesleniyorum, açık çağrımdır: “Gelin bu şehrin siyasetinin bir köşesinden başlayın lütfen, başlamıyorsanızda bir vatandaş olarak bu çağrıyı yapmaya hakkimızın olduğunu var sayıyorum.”

Yahu nasıl olsa siyasetti parsellemişler, bize kim neresini verir– demeden, -bu saatten sonra ne olabilirki- tezini kırarak; elinizi taşın altına koyma vakti bence. Bugün dahi geç olabilir, yarını beklemeden harekete geçmeniz lazım. Bugün değilse ne zaman? Böyle bir süreçte değilse nasıl bir dönem gelecek daha….

Söyler misiniz

Genelde siyasilerin arka bahçesi haline gelmiş, kahvehane-lokal niyetiyle kullanılan, biraz da merdiven altı diyebileceğimiz diğer bir çok dernekten farklılığını hissettiren üst düzey bürokratik vizyonlarınıza bu şehrin ihtiyacı var. Mehmet Çınar’dan neyiniz eksik? Osman Güder’in hangi imajı sizden fazla? Bülent Tüfenkçi yapıyorsa siz hayli hayli yaparsınız kardeşim. Biliyorum asıl hedefleri Malatya’nın bir an önce inşa edilmesi olan Salih Karademir’in başında bulunduğu Maginder gibi strateji üreten kuruluşlara bu yüzden artık böylesine kritik bir görev düşüyor. 

Malatya’nın tekrar büyümesi ve bölgede istikrar vaat eden bir kulvara kavuşmasının arzusu içerisinde yer alması için bu vb çalıştayların derhal marş anahtarını çevirmesi gerekiyor.

Ve bu istikrarı sağlama sürecinde kim varsa; hangi kuruluş olursa; anın, zamanın bundan iyi şöhretlerini görmekten ziyade yanında yer almak istiyor aslında… Günü geldiğinde basit, anlamsız, değersiz işlerle harcanıp giden yılların hesabı dahi görülmesi gerektiğinde boynuna asılacak yafta, boşa geçmiş olmaksa vah o ‘zaman’a dememek üzere bu gün alınan pozisyon insanlarımızın yanında yer almanın bir milli şuura dönüşmesi meselesidir. 

Maginder’de şehrin popülerliğine bir şeyler katmak isteyen bir yol üzerinde ilerliyor. Bu yüzü çok belirgin. Çevresini, çerçevesini tahlil ederken imkansızlıklar içerisinde imkan olanaklarının zorladığı görülmekte. Zaten logolarında ilk göze çarpan “yukarısını” gösteren yada “yukarıya doğru” tırmanmayı sembolize eden bir mesaj vermenin ötesinde; İdeolojik düşünen, taraf tutan, siyasette belirleyici olmaya kalkışan, tavır koyan değil rasyonelliğe-bilime-topluma inanan, barışçıl-modern-objektif diğer yandan kültürümüzün özünü tüm sahiciliği ile destekleyen normları ile sahadaki yerini koruyor fakat bir “tık” daha illerisini adım atmak neden olmasın…

Bildiğimiz, tanıdığımız, çevremizden iş-sanayi alanında aktif bir çok isim var burada. Koreografileri çok geniş. Taşıdıkları markanın değerini biliyorlar. Sorumluluklarının farkındalar. Sadece Malatya odaklı değil tüm bölge velhasıl Türkiye genelini kapsayacak bir büyümeyi gözlerine kestirdiğiniz halde; bunun politik alana taşımak önerimizi görmenizi talep ediyoruz sizlerden. 

Onun için “zamanımız çok değerli. Yapılacak çok iş var…” demenin tam eşliğindeyiz.”eşik” çok kıymetli bir kelime… “Siyaset’ten beklemekte bir yere kadar. Bir tek yumruk olmak şart.” perspektifinde yola çıkılarak bu sivil gücü neden siyasi terminoloji ile birleştirip yola çıkılmıyor? Neden farklı bir isimler bu şehirle tanışmasın? Toplumumuzu tüm hücrelerine kadar tanıyan, bilen  STK’ların varlığına da büyük ölçüde ihtiyaç duyulacak artık ama özellikle STK’larımızın öncü gücünü oluşturan bu vb kuruluşların yetiştirdiği kimseler en temelden geldikleri için ortaya koyacakları vicdani suretin daha samimi olduğunu düşünmekteyim. 

ve insani formun kaliteli oluşuna toplumumuzun susamışlıkları var diyorum. Kirlenmiş siyaset, particilik savaşları, ideolojik kavgalar, ekonomik kriz, kültürümüzün yoz yumrukları arasında sıkışıp kalmış toplum bilinci soluk alıp verecekleri bir pencereyi her şeyden çok talep eder hale geldi. 

Çok kritik bir dönemi yaşıyoruz hepimiz. Herkesin herkese ihtiyaç duyduğu bu zor dönemde; yılları, ayları, haftaları yerinde saymakla hatta geri gitmekle, zamanları boşa harcanmakla hatta harcanmadan tarihin çöplüğüne atılmakta maruf kılınmış insanlarımızın omzuna omuz vermek, sesine ses olmak, sorunlarına STK gözüyle çare üretmek, siyaset konumlandırmasıyla dahil olmak, kalkınmak, kalkındırmak için dileğimiz bu şehrin öz çocuklarının korkmadan, çekinmeden artık ortaya çıkmalarını hem konuşmak hem teşvik etmek olmalıdır. 

Bu gün değilse ne zaman? 

MAGİNDER evet bir dernek şimdilik, içerisinde pırıl pırıl tertemiz insanlar var. Yukarıda saymış olduğumuz tüm verilere sahip. Çok net bir tabloyu sunuyor bizlere. Bu nedenle süreç açısından aldığı ve akacağı sorumluluk paha biçilmez. Sadece bir dernek lokasyonunda kalmak ve siyaset pragmatiğinin dışında kalmaya çalışmak şehrimize bir kötülük yapmak sayılacağına vurgu yapmak istiyorum. Topluma el uzatma çabasına elbette bir vatandaş sıfatıyla yardımcı olabilmekle siyasi güçle el atmak arasında korkunç bir farkları bulunduğuna göre; bu yazının da gerçek maksadı ve samimiyetlerini muhakkak anlamış olmalısınız. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu