GenelGündemKöşe YazılarıMalatyaManşetSiyaset

Çalık yeni bir hikaye yazmaya hazırlanıyor

Siyasilerin gizli bir ajandası olduğu sözünü duymuştuk. Acaba neydi bu? Ne kastedilmişti? Malatya siyasetinde sık sık değişen dengeler ve aslında mevcut siyasilerin konumunu muhafazaya etmeye çalıştıklarını da biliyoruz. 

Mesela, şehir bilançosunun seçim gününe kadar ne verip ne alacağı ve halk sorunları karşısında var olan tablonun değişip değişmeyeceği kartlarının açık tutulması mı? Veya Ak Parti kemik tabanın istekleri, talepleri, beklentileri, muhalif kesimin duruşu, son ekonomik krize rağmen nasıl bir “tutum’a” ihtiyaç duyduğu net rasyonel verilerle -netleşmiş- olmaması mı? 

Bakayım şu anda siyasilerin topluma verdikleri ana mesaj nedir? Gizli veya saha ajandalarında not ettikleri başlıkların içerik mevzuatı ne diyor? Onun için Mv. Öznur Çalık’ın hac dönüşü ilk hamlesi üzerinde duracağız. Kendi memleketi Pütürge’den başladığı yeni rota tayininde, Pütürge’de de Bakımlı köyünü son ziyaret listesine alması zaten başlı başına derin bir mesaj içeren bir kare… Yeni bir hikaye, yeni argümanlar, daha geniş bir perspektiften bakacağız. Bu kastedilmişti?

Foto: Kendi özel arşivimden

Öncelikle Çalık’ın sosyal medya ekibi kimdir/kimlerden oluşuyor bilmiyorum ama çok başarılı değil diğer siyasiler içinde en başarılı bulduğumu söylemek isterim. Sosyal medyasında çalışma programı afişini görmüş, Bakımlı köyü ziyaretini görünce aslında tamda kayısı sezonu, zamanlama harika deyiverdim. Neden Bakımlı? Öncelikle Bakımlı önemli bir köy! Pütürge’nin en merkezi ve de büyük köyüdür. Bakımlıyı anlamak anlatmak zor bir süreç. Çünkü oldukça stratejik kalıpları bulunan, sansansiyonel bir geçmişi, istanbulda çok güçlü bir lobisi oluşmuş, ayrıca yetiştirdiği iş insanları, iş sahaları, standart köy mantığına sığmayan, Malatya siyasetine kadar sürekli belirleyici rolü ile tezi bulunan, savundukları fikirleriyle öne çıkmış, tarih içersinde sorunları/sorumluluklarıyla anılmış bir köy. Söylemesi ayıp kendi köyüm olur. Bende naçizane burada yaşıyorum ve kendi köyümden, köyümün insanlarından sürekli gururla söz etmişimdir. İstanbul’da yer alan köy derneği başkanı dahi bir avukattır. 

Pütürge’de dağların arkasında bir köy canım, ne olacak, bu kadar da abartmayın’ emprime fikrinin çok üstünde bir potansiyeli var oldu daima. Doğal olarak Çalık’ın dünkü ziyaretinin kodları diğer yandan yeni bir hikaye için yola çıktığının ipuçlarını verdi elimize. Burdan başlaması arada sırada kendi aramızda özdeyişleri duyurmak faslı olarak ele almak lazım. Tam da bu kastedilmişti. 

İşte Bakımlı’nın hac dönüşü ilk ziyaret listesinde yer alması, kendi memleketinde Bakımlı’nın sistematik güçlü siyasi duruşunu yanına almak maksadı yeni hikayenin yola çıktığını, bu hikayeyi şayet biraz açmak gerekirse iki başlığa uzandığını ibra etmek ve seçmek yerine kolektif bir akıl penceresinden bakarak netleştirmek yeterli olmaz mı? 

Ya Büyükşehir başkanlığı için galiba bir düzenleme babında ‘start düğmesine’ Malatyanın değil Türkiye’nin en stratejik noktası (köyünde) basmakla olgunlaşacak bir süreç… Yada milletvekilliği üstünde anonim yeni frekansın çekim gücü hesaplanmaya süregelmiştir. 

Bazı işlerimden dolayı aynı gün köyde olmadığımın a’leyhte sonucu olarak, ziyareti izlemiş olsaydım, konuşulanlar arasına saklanmış ince ama “asıl konu” denilen şeyi bizzat görebileceğimi ve bu gün bu yazının malzeme kalite içeriği daha zengin olabilirdi. Malum, artık siyasilerimizin düşünce modellerini, öngörüleri, toplumla diyaloglarında vermek istediklerini, her işin nasıl yapılacağının kaydının öğrenmiş (ezberlemiş) olmamız ara ara belli analizler yapmamızı kolay hale getiriyor zaten. Her ne kadar siyasilerin “gizli ajandaları” dediğime, onlar “haspihal” diyorlarsada ve yapılan her hamlenin bir algoritması olduğundan +leb derken aslında +leblebi demek istediklerinin önü açılmış oluyor kendiliğinden. Niçin? Çünkü konjuktor, siyasi ölçüt, Ak parti gibi 20 yıllık refleksin ürünü olan siyasilerin ajandalarında ne olduğuna nokta atışı olmasa da sonuca yakın tahminler üretmemizi gebe kılıyor. 

İşte bu analiz yazımın ana kaynağı Çalık’ın herhangi bir yazılı algoritmada görülmeyecek sonucun gizli ajandasında yer aldığının verileri olarak büyükşehire adaylık konusunda talipkar davrandığını/davranacağı işlemlerin tahminden öte “kesin budur” verilerine bizi götürmesidir. Tüm bunlara rağmen; her seferinde doğru yaptığını, yine doğru yapıyor mu, gereken bu muydu ve her seferinde aynını yapmak, her seferinde ve tek seferde doğru yapmak, tüm imtiyazları bir anda yapoza dönüştürüp yine bir anda toparlamak, rutin bir algoritma haline getirebildiği süreci başka nasıl görebilmeliyizki?

Hem Öznur Çalık hem Selahattin Gürkan iki Pütürge’li siyasetçimizi geçen Mart ayında köyün kendi imkanlarıyla yaptığı Kültür ve Taziye evi açılışında söz verdikleri halde yanımızda görememenin burukluğunu yaşamadık değil. Kendi aramızda iç sorgulamaya gitmiş, beraber hazırladığımız siyasi kararları bugün Öznur çalık sonradan gerçekleştirdiği bir kaç ziyaretle tolere ederken Gürkan’ın geriye dönük ‘hiçbir mesaj’ vermemesi de yine genel bir süreci okuma da ilgi-ilgisizlik şıklarında hangisini işaretlememiz konusunda uyarıcı kıldığını beyan ediyordu. 

O algoritmalar, o talimatlar, siyasi veriler, kulis bilgileri, ajandalar ve analizlerimiz geriye dönük topluma alakalı yaklaşım ölçülerini nasıl ve neye göre hazırladığımızı siyasi bir veriye dönüştürüyordu gerçekten? 

Kendi yaptığımız işler ise, hepimizi bir yerden sonra ilgilendiriyordu. Yok, eğer biz başımıza buyruk, kimseyi tanımaz kendi salt kararlarımız sadece bizi ilgilendirir diyebiliyorsak, başkaları-çevremizdedekiler bizleri hiç alakadar etmiyorsa oyunun kurulmasında ve oynanmasında bir tıkanıklığın oluşacağına kesin gözle bakılmalı. Siyasiler bu nedenler sağlam kararlar alıp sağlam adımlar atmalı. Aldıkları kararlar ile attığı adımlar hepimizi ilgilendiriyor. Maksat süreçlerin belirlenmesi, yeknesaklık çünkü. Yapılan her seferinde aynı şekilde yapılıyorsa bir eksikliğin var olduğunu ölçmemizide kolaylaşıyordu.

Çalık; kadın haliyle hangi süreçlerimizin iyi, hangilerinin kötü, hangilerinin rutin olduğunu ölçebilme konusunda diğer bütün siyasilerin bir adım önünde. Kızmak, darılmak yok. Çünkü işlerini, attığı adımları, sıralamayı hepsinden çok iyi yapıyor. Erkil, kadın özelikleri bakımdan da çoğunluk erkil, azınlık (tek) kadın siyasi ortalaması bakımından da ciddi farkların öne çıktığını görmekteyiz. Onun için daima Malatya’nın eleştiri hedefinde bulunan Çalık’ın kadın olarak erkil siyasilerin sayı orantısına göre üzerine düşen işleri yapan, sorumlu olduğu şehir harici ülke geneli üstlendiği misyon bakımından aldıkları sonuçlarla da karşılaştırabiliyorduk. Bu kıyaslamada isterizki erkil siyasetçilerimizde başarı hanesine daha çok veri sunabilen olsunlar ama centilmen oluşlarından mı ne her daim kadın siyasi manevra hızının gerisinde kaldıklarını görebiliyoruz. 

Kısaca herşey yazılı, herşey gözönünde ve ölçülüp biçiliyor ve bizlerde mukayese ve analiz bilincimiz sayesinde kimin nerde durduğunu, ne yapmaya çalıştığını, amacının ne olduğunu, kalkıp giderken bisiklete mi, otomobile, otobüse mi bineceğini kestirebiliyoruz artık. Meydana gelmiş çoğu şeyi de devamlı eleştiriyoruz. Önemli olan meydana gelmemiş olanları görebilmek ve onları iyileştiribilmek. Çalık’ın Bakımlı köyü ziyareti küçük bir ziyaret, sıradan, daha verimli, daha masrafsız olmuş olabilir lakin verilen mesajı görebiliyor muyuz? Ona bakacağız. Her siyasetçinin arzu ettiği bir yer var. Süreç algoritmasını buna göre kurmak değerlendirmek önemli. İşte, Çalık farkını diğer siyasilerin önüne çıkaran ve bugün “büyükşehire doğru ilerliyor” dediğimiz iddiamızı destekleyecek tüm normları büyük metropol şehirlerde ne yaptıklarında değil, kırsal, en ücra, varoş dediğimiz asıl toplumların sentezi olan yerlerde nasıl bir tavır ortaya koyduklarıyla alakalı. 

Ben işte tamda bunu kastetmeye çalıştım. Ne oluyor, ne bitiyor nereye gidiyoruz? Soru-cevap yönetimin, siyasetin de artık hayatımızın bir parçası olduğuna işaretle, siyasetin şahsiyetimizin bir parçası olarak değil, kendi dışımızda-çevremizde varsa problemleri çözmek aracı olarak kullanacağımız, hatta bu problemleri görüp nasıl çözüm oluşturacağımızı belirlemek, not etmek, sistemle olgun hale getirmek ve çok zamana yaymadan derhal hep öyle yapmak; daha iyi bir yol bulunduğuna ikna olana kadar değiştirmemek. Makul olan da bu değil mi?

Aslında Malatya’yı temsilen diğer siyasilerimize de bu yol ve minval üzerinde ilerlemelerini tavsiye ediyorum. Şehirlerden çıkın ve en ücra yerlerde makus kaderine çekilmiş nüfusu görün, inceleyin belki bazı karanlıkta kalmış gerçekleri daha iyi görmenizi sağlayacak bu geziler. Çalık’ın nezdimde Büyükşehir yolunda ilk ayak sesleri diğer siyasilerin henüz ajandalarına almadığı bir uzak bir yerde duyuverdik. Açın tarihi bakın büyük olaylar küçük bir çıkış ve de kimsenin hesap etmediği adı sanı bilinmeye adreslerde başlamıştır. Doğru yoldasınız sayın Çalık, bunca erkek hegomanyasına rağmen hemde …

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu