Köşe Yazıları

Malatya Notları 1

Depremden hemen sonra Malatya’ya gitmek istediğimi buradaki arkadaşlarıma bildirmiştir. Onlar “Gelme! şehri görürsen çok üzülürsün, dayanamazsın, zaten rahatsızlığın var” diye itiraz etmişlerdi. Elazığ’da iken kararlıydım ne olursa olsun hayatımın en güzel yıllarını geçirdiğim bu şehri ve Adıyaman’ı ziyaret etmeye kesin karar vermiştim.

10 Eylül’de akşam Elazığ’dan ayrıldım. Can arkadaşım Fatih Elazığ’a beni Malatya’ya götürmek için gelmişti.

İnönü Üniversitesi yerleşkesi ve çevresinde depremin herhangi bir izi görünmüyordu. Her tarafı Işıl Işıldı.

Malatya’ya ikinci Ordu’nun bulunduğu taraftan girdik, girişi her yanıyla bir hüzün içeriyordu. Güzel günlerinde gündüz gibi aydınlatılan Malatya caddeleri tek tük ışıkların yandığı, karanlık, kapıları pencereleri sökülmüş boş binalar, yıkılıp arsa haline dönmüş yerler. Sokakları ıssız, kasvetli bir hava ile karşılaştım. İlk girişte Fatih Mehmet Turhan “Şurası Hakim Bey Apartmanı. 110 kişiye mezar olan apartman. Elazığ depreminde hasar almıştı” gösterdiği yer bir arsa haline gelmiş.

Malatya Cennetten bir köşe, en çok sevdiğim yanı ise musluğundan çıkan suyu Türkiye’nin en pahalı memba sularından daha leziz ve daha temiz olması. Yeşilliği Kanal Boyunun güzelliği, şehrin merkezdeki ferahlığı, Kapalı Çarşısı İnönü caddesi, Kışla Caddesi ve şimdi yaralı bir kent. Kışla Caddesi ağır hasar almış. Söğütlü Cami çevresindeki binalar yıkılınca sanki caddenin ortasına gelmiş gibi görünüyor. Taze Cami tarihte depremle ikinci yıkılışını yaşıyor, yapılışını bildiğim Ziraat Bankası çökmüş İş Bankası yok postane çökmüş sanayi odası binası ağır hasarlı İnönü Caddesi neredeyse baştan başa yıkılmış.
Aspuzu :Malatya’nın bağlarının eski adı. Barguzu, Çarmuzu, Orduzu ise semtlerinin adı. ”Zu ” ise Hititçe ”meyve bahçesi’‘ demek.

Malatya’nınbugünkü yerine, Aspuzu bağlarına taşınmasına sebep olan hadise Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrâhim Paşa kumandasında Anadolu’ya gönderdiği orduya karşı umumi karargâhın 1838 yazında Elazığ’dan (Mezraa) Malatya’ya nakledilmesidir. O sırada Aspuzu’daki yazlık evlerinde oturan Malatyalılar, ordunun şehirden ayrılmasından sonra harap hale gelmiş olan kışlık evlerine dönmemişler ve Aspuzu’da oturmayı sürdürmüşlerdir; böylece burası modern Malatya’nın çekirdeğini oluşturmuştur. Nitekim XIX. yüzyılın sonunda yeni Malatya on dördü Aspuzu merkezinde olmak üzere Çırmıktı ve eski Malatya’dakilerle birlikte altmış yedi mahallesi, 5000’e yakın evi, elli kadar cami ve mescidi, altı medresesi, on kilisesi, dükkânları, dokuz hanı, beş hamamı, kırk beş değirmeni, bir ortaokul, çok sayıda sıbyan mektebi, inşası süren Yenicami ile (halkın deyimiyle “Teze Cami”) kısa sürede gelişen bir şehir halini almıştır. 1889 ve 1890’da binlerce dükkânın yanmasına sebep olan iki büyük yangın geçiren Malatya 3 Mart 1893’te vuku bulan depremden de etkilenmiştir. Bu felâkette 1300 kişi ölmüş, 1200 ev, dört cami ve çok sayıda dükkân yıkılmış, ertesi yıl yerlerine yenileri yaptırılmıştır.

Bilal Sürgeç

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu