Köşe Yazıları

ŞİDDET OLAYLARI ARTARAK DEVAM EDİYOR!!!

Bu köşede ilk yazımızda da vurguladığımız gibi asıl alanım olan kamu ve eğitim yönetiminde gördüğümüz yanlışlıklara işaret edip çözüm yolları üzerinde duracağımızı belirtmiştim. Bu yaklaşım, ister istemez yaşanan güncel problemleri kapsamakla birlikte güncelin ötesinde ve onu da aşan boyutlarda çözüm önerileri getirmeyi de kapsayacağı muhakkaktır. 

Bu bağlamda bu günlerde sokaklara taşan şiddet olayları üzerine birkaç cümle kurmak gerekmektedir.

Son günlerde gerek yazılı gerekse sosyal medyada ev sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların şiddete dönüşmesi, mafya hesaplaşmalarının sokaklara taşması; şiddet, cinnet ve cinayet haberlerinin ana haber bültenlerinin ilk haberi olarak yer alması toplumumuz açısından son derece endişe vericidir.Toplumu rahatsız eden boyutlara ulaşan bu durum, ister istemez toplumun genel anlamda gerildiğinin ve gerginliğinin göstergesidir. Elbette bunun sosyal bilimlerdeki yerini alanın uzmanlarına bırakmakla beraber, toplum hayatını yakinen gözlemleyen bizlerin de konu ile ilgili söyleyecekleri var ve olmalıdır. 

Bu konuda akla gelen ilk tespitlerimiz:

1- Adalet mekanizması sağlıklı çalışmamaktadır. Bir başka ifade ile adalet gecikmedir. Dolayısıyla güvenlik ve adalet düzeni, hızlı ve etkin olmadığı için vatandaş, bireysel olarak sokakta hak arama ve bunu da şiddet yoluyla sonuçlandırma yolunu seçmektedir. 

2- Son yıllarda bireysel silahlanmada büyük artış gözlenmektedir.

3- Enflasyonun yüksek seyretmesinin sonucu artan ekonomik sıkıntılar had safhaya çıkmıştır.

4- Vatandaşın devlete olan güveni sarsılmıştır.

5- Sınır güvenliği zafiyeti yaşanmakta ve yabancılarınsınırlarımızdan giriş-çıkışları kontrol edilememektedir.

6- Sınır güvenliğinin sağlanamamasının sonucu insan, silah ve uyuşturucu kaçakçıları için Türkiye cazip hale gelmiştir.

7- Büyük şehirlerin mahallelerinde gettolaşmalar, sokaklarda organize suç şebekelerinin varlığı…

Bu tespitler, sonuçta gayri meşru oluşumlar (mafya) ve eylemlerdeki tırmanış Türkiye’de bir güvenlik sorunu olduğunu gösteriyor. Bu güvenlik sorunu, doğal olarak insanımızın kendilerini güvende hissetmemelerine ve toplumun yaşam kalitesinin düşmesine yol açmaktadır. Sokaklar ve büyük şehirlerde gettolaşan mahallelerde meydana gelen olaylar, toplumun ruh sağlığını ciddi şekildebozmaktadır. Büyük şehirlerin sokaklarının güven vermeyen bu durumu, doğal olarak şu soruları akla getirmektedir.

• Toplumun yaşadığı ekonomik kriz sokaklara şiddet olarak mı yansıyor? 

• Ya da gençler, televizyon dizilerindeki mafya vari rolleri oynayan dizi kahramanlarına mı özeniyor?

• Ceza infaz yasasında yapılan özel (aflarla) düzenlemelerlehapisten çıkartılan mafya liderlerinin parti başkanları ile poz vermeleri mafyayı meşrulaştırıyor mu? 

• Denetimsiz yönetimin boşluğunu öfkesi kabaran sokak kabadayıları mı dolduruyor? 

• Bütün bu ve buna benzer sorular, bu soruların muhatabı olan hükümetin ve parlamentonun gündemine niçin gelmiyor? 

• …

Sonuç olarak, bu soruların muhatabı olan hükümetin, vatandaşa güven verecek şekilde bu soruların cevabını vermesi ve gerekli önlemleri alması gerekir. Aksi durum, yani sorunların şiddet yoluyla çözülmeye çalışılması ve şiddetin yaygınlaşması anlamına gelir ki uzun vadede sorunları daha da derinleştirebilir. Bunun için adil, eşitlikçi ve hoşgörülü bir toplum olabilmek için hükümetin adalet mekanizmasını çalıştırması, etkin bir şekilde güvenlik önlemlerini alması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması gerekmektedir.

Bizden söylemesi…

Dr. Kadir ÇETİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu