Köşe Yazıları

II. Osman

Kasım 1604, İstanbul – 20 Mayıs 1622, İstanbul;16
Osmanlı padişahı Babası I. Ahmed, annesi genel kanıya göre Mahfiruz Hatice Sultan’dır. II. Osman 13 yaşında iken, amcası Sultan I. Mustafa’nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. II. Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça ve Farsça öğrendi.

Arpalıkları kesilen ulema ile geleceklerini tehdit altında hisseden yeniçeriler birleşerek Süleyman Ağa ile Hoca Ömer Efendi gibi bazı kişilerin idamını II. Osman’dan istediler ancak bu istekleri kabul edilmeyince 19 Mayıs 1622 tarihinde isyan başladı. Genç Osman daha sonra parktan indirildi daha sonra idam edildi

Beddua almayacaksın!
Sultan Osman sefere çıkmadan evvel 6 erkek kardeşinin en büyüğü olup kendilerinden 2 yaş küçük bulunan 16 yaşındaki Şehzade Mehmet i hükümdar olabilecek yaşa gelmesi Dolayısıyla öldürmeye karar verdi, bu hususta Şeyhülislam Esad Efendi’den fetva istediyse de vermedi ve bu yüzden araları açıldı fakat Rumeli kazaskeri Taşköprülüzade Kemalettin Efendi Şeyhülislam olmak ümidiyle istenilen fetvayı vermiş olduğundan Zavallı Şehzade boğuldu pek güzel olan Şehzade Mehmet’in öldürmek için üzerine hücum ettikleri zaman “Osman Allah’tan dilerim ki ömrü devletin berbat olup beni ömrümden nice mahrum eyledin ise sen dahi behramend olmayasın”

Otorite bozulup ayaktakımı idareye hakim olunca

İkinci Osman tahttan indirildikten Sonra Orta Camii’ne götürülğrken sağdan soldan tarizlere hedef oluyordu.Zamanında kul taifesi itibar görmeyip azaplarl bostancılar fazla yüz verildiği için ocaklı kendisine diş biliyordu bunun için bazılarının içinden bazıları “Osman Çelebi meyhaneleri basıp Yeniçeri ve sipahiyi taş gemisine koymak ve denize atmak olur mu” diyorlardı. Altıncıoğlu namında bir ahlaksız padişahın baldırını sıkıp terbiyesizce taaruzda bulunmuştu. Bu hal ile henüz 19 yaşında bulunan Sultan Osman’ı bin türlü hakarete götürüp Orta Cami’nin nezareti altına aldılar

Genç Osman’ın rüyası:
Ocakların toplanmasından birkaç gün evvel Sultan Osman rüyasında taht üzerinde oturup Kur’an-ı Kerim okurken Hazreti Peygamberi görür, Peygamber padişahın elinden Kur’an’ı ve arkasından cübbesini alıp bir sille vurup tahtından aşağı düşürür. Sultan Osman peygamberin ayağının kapanmak isterse de muvaffak olamayarak uyanır. Sultan Osman kendisini heyecana düşüren bu rüyayı hocası Ömer efendiye tabir ettirir. O da hacca gitmek de tereddüt etmeniz dolayısıyla tokat yemeniz tevbihtir. Rüyada yüz sürmek müyesser olmadıysa İnşallah merkadı münevverelerine yüz sürersiniz, diye tabir eder. Padişah bu tabirden memnun olursa da tereddüdü gitmez. Bir gün namazdan sonra kendi imamını davet ederek rüyasını anlatır. İmam Efendi mürşidi kamil Üsküdarlı Aziz Mahmut Efendiye tabir ettirilmesini tavsiye eder. Sultan Osman rüyayı inceden inceye Aziz Mahmut efendiye bildirir. şeyh Efendi rüyayı aşağıda yazıldığı tarzı tabir edip arz eder
” okuduğumuz kelam-ı izzet hükm-i Rabbani’idir; yani hükmü şeriftir ve ona imtisal lazımdır. Oturdukları taht vücudu cübbesidir, yani alemi vücuttur. Bu rüya ziyade korkulu ve muhataralıdır. Allah bilir bu korku vaka yakın günlerde olur” diyerek tövbe ve istiğfar ile ehlullahın ziyareti tavsiye eder. Bunun üzerine Sultan Osman Eyüp Türbesi ziyaret eder ve bu tabirden dolayı son derece müteessir olur. (Tuği ve Naima tarihleri naklen İsmail Hakkı uzunçarşılı tarihi 3 cilt birinci kısım s.135)

Bilal Sürgeç

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu