Köşe Yazıları

HELAK

Helak: Arapça kökenli bir kelime olan helak kelimesi korku, cefa ve azapla yok olmak ve ölmektir…

Hak dinlerin Kıssalarında bir çok helak mevzusu anlatıla gelir. Diğer putperestlik dinleri ve belirli kavramsal nitelendirmeler (iyilik,erdem, vb.) üzerine kurulu inanç sistemlerinde de bu Vuku anlatıla gelir. Âd Kavmi, Lût Kavmi, Semûd Kavmi, Nemrut Kavmi vb. Kavimlerin helak mevzusu yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de de anlatılmaktadır. Bu helak kıssaları incelendiğinde bireylerin kötü davranışları vb sapkınlıkları yüzünden helak oldukları düşüncesi yaygın olarak düşünülmektedir. Aslında durum bundan ibaret değildir. Helak olmanın temel nedeni Zorbalık ve bu zorbalık karşısında toplumun edinmiş olduğu tutumdur…

Kısacası Lut Kavmi erkeklerin birbirini düzmesinden dolayı helak edilmemiştir. Bu ahlâksızlık zorbaca yapılmaya başlanmış, tecavüzler, haksızlıklar alenice cürüm bulmuş, gücü elinde bulunduran her kesim güçsüz olan kesimin her türlü hak ve hukukuna tecavüz etmiş ve en önemlisi o kavim mensupları topluca bu sapkın düzene dur dememiş veya diyememiştir. Lut Kavmi bizim inancımıza göre bu yüzden helak olmuştur. Asıl neden zorbalık ve haksızlığa toplumca dur diyememektir. Tam tersi LGBT gurupları yüzünden Lut Kavmi helak olmuş olsaydı, Hollanda modern helak kavimleri arasında yer almaya aday bir kavim görünümü sergilemektedir. Materyalist düşünceye görede bu helak olayları klasik bir doğa olayının gerçekleşmesinden ibarettir… Vb. Vb…

Bu konuya deyinmemin sebebi helak kelimesinin anlam ve önemini vurgulamak veya bu kavramın karşılığı hakkında ahkâm kesmek değil, içinde yaşadığım toplumun bizi nasıl bir felakete sürüklediğini anlatmak içindir.

Altı ay önce büyük bir deprem yaşadık. Şehrimizdeki fiziki etkilerin dışında piskolojik etkilerinin hâlâ içinde dönüp dolaşıyoruz. Deprem günü ve sonrası bir çoğumuz helakmı oluyoruz fikrinden hâlâ kurtulamıyoruz. Evet Helak oluyoruz… Ama bunun nedeni bazı aklı zelüllerin tabiriyle belden aşağı münasebetler çıplak bedenlerin teşiri vb. Bireysel davranışların tesiriyle değil…

Deprem sonrası şehrimizde yaşanan fırsatçılık, bir liralık malın 3 liraya satılması, depremin zararını başkalarından çıkarma fikri. Iki lira etmez evlerimizi zor durum halinden faydalanarak 10 liraya kiraya vermeye çalışmamız, Konteynerda kalarak sağlam evlerimize dönmeyerek tasarruf etme mantığı, evlere 3 yıllık yardım erzağı doldurup yeni bir dilenme kültürü yaratmamız. Iki yıllık su stoğu temin etmemiz. Verilen makarna için verene şükredip imanımızı zayıflatmamız. Bazı şov yapan zerzavat tayfasını gıpta ile dinleyip acaba bende bir rant elde edermiyim diye salya ile dil uzatmamız vb.vb.

En önemlisi de bu süreçte bu kadar fırsatçılık, haksızlık ve dalkavukluk karşısında dilsiz şeytan taklidî yapmamız…

Çalmak gizlice birinden birşey aşırmak, gasp yapmak değildir beyler. Çalmak zor durum halinde karşı tarafın çaresizlik vb. Halelerinden faydalanarak hakkınız olmayanı almak, hak etmediğiniz her konum ve vaziyeti işgal etmektir. İşte çalmak budur, hakkın olmayanı almaktır…

Bu yazı hırsızlar ve dalkavuklar yüzünden helak olanlardan olmamak için bireysel bir tepki olarak kaleme alınmıştır. Umarım toplumsal bir tepki ile bu futursuzluğa dur deyip helak olanlardan olmayız…

(Fakir fikirlerin kısır döngüsü)

Ferhat Güzel

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu