GenelGündemKöşe YazılarıMalatyaManşetMedyaÖne ÇıkanlarSiyasetVitrin

MALATYA’NIN SEÇİMİ, SEÇMENİ, ADAYLARI

Sosyal medya Twitter hesabımdan Malatya’da Ak Parti üst kurula kabul edilen 12 kişilik aday adayı listesini yayınladıktan sonra bu yazıya başladım. Aslında sonuçları üç aşağı beş yukarı tahmin ediyorduk, öyle de oldu. Çünkü şehrin siyasilerini ezelden beri belirleyen hegomanik bir güç vardı ve biz bu güce kimlerin yakın kimlerin mesafeli olduğunu biliyorduk. 

Listede ona göre şekilleneceğinden, çok fazla bir farklılık beklemiyorduk açıkçası. Listede isimleri geçen eski ve mevcut vekillerden Ahmet Çakır ile Bülent Tüfekçi yer alıyor. Çakır hakkında iddia odurki AK Partide tekrar listeye adının girmesi için ciddi bir meblağ para (200 milyon) bağışı yapacağının sözünü verdiği halde yine de pek sıcak bakılmamış. Yani merkez Çakır’ın üzerini çizdiği anlaşılıyor. 

Bu durumda meydan Tüfekçi’nin, tabiki tekrar milletvekili olma yolunda şansının yüksek olduğu ziyadesiyle meskur. Zaten 2’ci sıradan listeye gireceği garanti gözüyle bakılan Tüfekçi; anlaşılıyorki, bir dönem daha Malatya milletvekili olarak varlığını devam ettirecek. Birinci sırada ise Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer…

12 kişilik listede adı geçen İnanç Sıraç Ölmeztoprak için düştüğüm dip notta bir değişikliğe gidileceğini, son aldığımız bilgiler gösterdiki Bendevi Palandöken’nin oğlu Barış Palandöken’le yer değiştirdiği şeklinde gelişmeler yaşanırken…

Dikkatlerimin yoğunlaştığı diğer bir aday ise, İlhan Geçit hoca… Prof. Dr. Geçit üst kurula kabul edilen 12 kişilik listede tek akademik isim. Bilindiği üzere Malatya’da akademik ünvana pek önem verilmeksizin daha çok parti ve siyasi aidiyette yakın olanlar, tanınmış soy isimler, bir de ahbap çavuş ilişkisinden doğan torpilliler merkez tarafından tercih edilmeye zorlanır. Geçit’in akademik ünvanı, hoca olması, başarı tabelası ayrıca Malatya’da sevilen-sayılan biri olmanın sağlayacağı katkı çok az olduğunun altını çizmeliyiz burada. Daha çok parti teşkilatından yer almış, yürütme kurullarında söz hakkı doğmuş olanlar, teşkilatın yükünü sırtlamış olup, en küçük görevden başlayıp yükselmiş olanların vizyon ve misyon, liyakat şartlarına bakılmaksızın tercih edilme şansının Geçit’ten fazla olduğunu da hatırlatmakta fayda var. 

O nedenle Geçit gibi kendi şahsi mesleki başarısından süregelen siyasal gücü bulunanların belki şansını bağımsız vekillikten yana kullansa daha çok talep görürdü diye düşünenlerdenim. Kaldıki sayın Geçit aslen Adıyamanlı, Malatya’da ciddi bir Adıyamanlı nüfus potansiyelinin olduğunu da var saydığımızda bağımsız bir giriş her hâlükarda başarı getirebilirdi. 

Zannediyorum İlhan Hoca en azından şimdilik bağımsız aday trenini kaçırdı, artık Ak Partiden gelecek karara göre hareket etmek zorunda. 

Yine aynı listede yer alan isimlerden Ramazan Özcan’a değinmemin nedeni: hatırlayanlar olacaktır, önceki yazılarımda listeye giremeyeceğine dair iddiamı tekrarlamak istemem bilgisini teyit maksatlıdır. Aynı şeyi bugün de söylüyorum. Özcan çevresince sevilen sayılan biri olabilir fakat teşkilat içerisinden gelen bir isim değil. Özcan kayısı borsası başkanı görevinin ötesinde kart vizitinde çok fazla farklılık yer almıyor. ‘TMO’yu kayısı alımı için Malatya’ya ben getirdim’ tezi tek güçlü dayanak noktası. TMO kayısı alıyor mu belli değil. Dolayısıyla liste içerisinde en zayıf halka. 

Aslında bu liste Ak parti gibi yılların siyaset devinin Malatya için atfedilen isimlerle arasında yetersizlik bağını ön plana çıkarıyor. 

Yani Ak parti üst kurul tarafından kabul edilmiş listeye  bakılırsa tek kelimeyle bir fiyasko. Burada amacım kimseyi rencide etmek değil ama daha donanımlı, CV’lerinin oldukça ihtisas bakımından kalabalık, hani –ağır toplar– diyebileceğimiz kimseyi göremediğimizi belirtmek isterim. İlhan hoca hariç ‘İktidarın seçmenlerine karşı vitrine koyacağı isimler bunlar olmamalıydı’ demenin yanında özellik bakımından nerdeyse hepsinin birbirine yakın olmasının doğuracağı sonuç şimdilik bir belirsizlikten öte olmadığından söz etmek mümkün.

İsim listesinin kalitesi hepsi bu seçim sürecinin olağanüstü ilginç şartlarda geçeceğinin belirtisi.

Bir de son anda Cumhur ittifakına giren Yeniden Refah Partisinin (YRP) Malatya il Başkanı ve YRP Malatya milletvekili aday adayı Bilal Yıldırım var.

Son 50 desem biraz abartılı olur ama son 30 yılda Malatya’da en çok çalışan, şehir ve toplum sosyolojisine yakın ilgi kurmuş, Malatya selahayeti için bu denli çaba gösteren, faydalı olmak adına bir şeyler yapmaya gayret eden bir siyasetçi Yıldırım.( Sanırım seçimde rakibi olan bir adayın partisi değil, rakibi kendisi.) Şöyle, Bilal yıldırım son 2 yılda Malatya’da hatrı sayılır bir alan elde etti. Kemik bir tabanı oluştu/oluşturmayı başardı. Şayet kendi partisi ittifaka dahil olmasaydı kesinlikle bir milletvekil çıkarabilecekti. Lakin Cumhur ittifakı sonrası şartlar değişti, Ak Partiye oy vermeyecek olan seçmen YRP için oy fikrini değiştireceğini sanmak zor. Kaldıki ittifak gereği Ak Parti listesinde seçime girerse bile; ki hepimiz biliyoruzki Ak Parti Yıldırım’a listenin sonralarına doğru yer vereceğinden… Doğal bir başarı öyküsü şu zemin üzerinde risk altına girdi, Yıldırım kolektif siyasi duruşu ve azimli çabalarına rağmen Cumhur ittifakı popüleritesi altında bir milletvekilini Malatya’dan çıkarırsa yüzyılın mucizevi (siyasi) başarısı olur. 

Bir diğer husus; YRP tabanı veya taraftarı adına ne derseniz deyin en sadık seçmen. Davasına öyle inançla sarılmış, gerçekten seçimde bir başarı elde etmek üzere konumlanmışki… Gece gündüz demeden-durmadan çalışan bir kitleye sahip. Aslında fotoğrafı tersinden okuduğumuzda Malatya’da YRP seçmeni böylesine samimi olmasının nedeni YRP’nin tepe yöneticilerinin sergilediği stratejiye bağlı değil, Bilal Yıldırım’ın Malatya’da ortaya koyduğu net duruş, doğal bir kişilik refleksi ve gelişkin insani yönleri üzerine oturtulan içten siyasi kaynaklı bir tutumdur. 

ANALİZ’lerimiz ve tahminlerimiz üzerine şu sonuçlara yakın veriler elde edileceğini iddia etmek mukabilinde; Ak Parti 3 Vekil, CHP 2 (kesin) 1 Vekil İYİ Partiden mi, YRP’den mi arasında olabilirliğine fazla anlamlar yüklemek yanlış olur şimdilik. Belkide CHP 3 vekili zorlar ve alır, AK Parti 3 vekil demek kıran kırana bir seçim şovu, sonuçta ne yaptığını bilecek kadar siyasi tecrübeye sahip bir Malatya duruyor karşımızda

CHP’ye gelirsek, eski metodolojik parti ünvanını çıkardı üzerinden. Seçimi almak isteyen ve kazanmak üzerine gardını almış vaziyete sahaya çıktı bu kez. 

Amaç sadece seçimi kazanmak değil belli bir siyasi fraksiyonu temsil eden kimliğinin dışında Türkiye’nin bütününe angaje olmak isteyen bir yönteme geçildi.

14 Mayıs’taki seçime Malatya’da nasıl bir listeyle gireceğini ise şöyle tanımlamak istiyorum. CHP elinde şu durumda çok etkili bir silah var, kullanabilir mi bilemem. Yılların CHP vekili Veli Ağbaba; seçimi aldıklarında bakan olmak için milletvekilleri başvurularında bulunmayan A takımı arasında. 

CHP’nin iktidarı değiştirmek için ince ince dokuduğu Millet İttifakı listelerini elbette özenle hazırlayacaklar. Genelde liste birinci sırasında eski il başkanı Enver Kiraz olacağı konuşuluyor. Öyle de CHP Malatya yönetiminde ciddi bir klik Kiraz’a karşı barikat oluşturduğu gelen kulis bilgiler dahilinde. CHP daha çok şehrin belli bir kesiminin oylarını aldığı ötesine geçemedi bu güne kadar. 

İşte Battal Kanbay faktörü burada devreye geçirilmelidir. Malatya’da CHP’yi muhafazakar oyların cazibesi haline getirecek tek aday. Tüm vekil listesine il yönetiminden seçmek yerine farklı bir siyasi taktiksel hamle sonucu Kanbay’ın üzerinden muhafazakar seçmenin oylarına talip olunması hem şehre farklı bir siyasi atmosfer getirecek hem de seçim yarışını daha heyecanlı çekişmeli bir sürece taşıyacak. 

Üstelik CHP’nin muhafazakar doktirinine mesafeli diye kemikleşmiş bilinen sistematik salt dokusunun formantlandığını gösteren yeni yüzü yeniden yorumlanması açısından kolaylık kazandıracak. 

Tüm bu algoritma içerisinde anlattıklarıma ilaveten asıl merak ettiğim diğer bir konu; İYİ Partinin konumu. Gelin görünki Malatya’da İYİP teşkilatı neden ölü taklidi yaptığı. Var ama yok?! İYİ Partinin şehirde benimsediği siyasi çizgi sanırım asla ortalarda görünmemek. Hiç bir etkinlikte yer almaz, deprem süreci boyunca İYİP tabelası ile bir faliyette yer almadılar, toplumla herhangi bir diyalog bağı kurmadıkları, sanki milletin oylarına ihtiyaçları yokmuşçasına tavrı artık fazlasıyla göze çarpıyor. 

Onun muhalefetteki hedefinin ne olduğunu merak etmekteyim. Bu durumda İYİP Malatya’da, AK Parti veya MHP’nin güçlü olduğu bir konsensusa karşı ittifak ortağı CHP’yi yalnız bırakmakla nasıl bir muhalefet yapacağının ana hatları belirginlikten uzak.  

Tamam, İYİP Türkiye geneli güçlü bir parti olabilir, milliyetçi damarların yoğun olduğu illerde oy farkı sıralamasında level atlayabilir lakin Malatya gibi tarihten beri tüm siyasi tabelalar açık bir şehirde geri planda kalma zorunluğuna bürünmesine anlam vermekte zorlanıyoruz. 

Hatrı sayılır bir milletvekili listesi de var elinde. Halkın İYİP’e karşı ilk başlarda oluşagelen bir sempatisi de vardı. Siyasette etkili olmasıda beklenen bir şey idi. Ne varki İYİP Malatya’da beklenilen performansı göstermediği açık. 

Yani Millet ittifakı adına ilimizde GELECEK ve DEVA partilerinden de İbrahim Gezer hocanın YouTube çalışmalarında yayınladığı bilimsel videoları dışında çok fazla karşılığı olmadığından söz edersek; CHP tek başına bir mücadeleye girişecek. Ondan CHP aday listesi tüm şehrin motivasyonuna karşılık verecek şekilde hazırlanmalıdır. 

Tekrar yazının başına Ak Partinin listesine dönersek şayet; 22 yıllık Ak parti tarihçesinde hazırlanan liste yada ‘ne yapalım eldeki en iyileri bunlar’ denildiğinde hiç bu kadar Ak parti karakterini temsilden uzak bir liste hazırlanmamıştı. Özelikle Tüfekçi faktörü tahminimce % 2-3 arası bir oy kaybına dönüşeceğini, ister seversiniz ister sevmezsiniz ayrı konu; şehirde en çok çalışan milletvekili Öznur Çalık gibi Ak parti ruhunu taşıyacak bir sembol isimden muafiyet durumu ciddi bir anti-dampinge neden olacağı da bilinmelidir.  

Muhafazakar kesimden ve AK Parti seçmeni olduğu halde gidebileceği yeni bir adres arayan, CHP etrafında oluşmuş ittifaka ve onun adayına oy vermekte zorlanan seçmen kitlesinin, yeniden AK Parti’ye ve adayına dönmesini sağlayacak kimse yer almıyor listede. Anlayacağınız AK Parti ve Malatya’da Ak partiye gönül vermişler Çalık’ın eksikliğini önümüzdeki günlerde net şekilde hissedecekler. 

Demem o ki; yazıyı toparlamam gerekirse Ak Parti düşük profilli bir listeyle Malatya’da seçime giriyor. Millet ittifakı adına CHP’nin bu eksikliği hissedip oluşturacağı liste tarihi bir rol oynayacağı muhakkak.  Artık muhafazakar seçmene hitap edecek elindeki argümanları bakalım kullanabilecek mi? 

Cumhur ittifakının seçimde başarı elde etse bile Malatya’da Ak parti eski şaşalı günlerini yaşamayacak bir daha. Velevki Millet ittifakı seçimi kazanırsa gösterecekleri performans ve yeni bir CHP iç güdüsünün kabullenilmesine göre illeriki günlerde tekrar konuşmamız gerekebilir. 

Cumhur İttifakı içerisinde bulunan MHP’nin niyetine bakalım birde, MHP sanırım mevcut milletvekilli Mehmet Fendoğlu’nu elde tutabilmesi başarısını gösterebilme reaksiyonları şu şartlarda oldukça düşük. 

Fendoğlu toplumla en iyi diyalog geliştirmiş bir siyasi figür. Yine de yeterli gelmediğinin kanıtı; MHP’nin Malatya’da Ak Parti gücü altında eridiğinin aritmetik sonucu çıkıyor karşımıza. Bu seçimde milletvekili çıkarabilme standartları bu nedenle hayli düştüğü gerçeğini not etmeliyiz buraya. 

Özetle Malatya’da ittifaklar otomatikman devre dışı kalıyor ve seçim Ak Parti ile CHP arasında kıyasıya geçecek bir çarpışmaya kilitlenecek. Kilittv.com sitemizde ki siyasi simülasyonlarımız bu yönde. Alternatif yaklaşımlar, şehrin geleceğini tayini açısından alınan siyasi pozisyonlar, ittifaklar içerisinde farklı partilerin farklı listelerle seçime gitmelerinin yüzeysel geçiş süreci ve handikaplarını tarafsız objektif bir tahkimle anlatmaya çalıştık. 

En verimli formül bir deprem sathında bulunan şehrimizde gerçekten vicdanlı, rant İçin siyasette girmemiş olanlarla, bu şehrin yetiştirdiği özellikli çocuklarının seçilmesidir. Bakalım siyaset mühendisleri de bizim gibi düşünüyor mu, en işlevsel adayları devre dışı bırakılarak parayı veren mi sadece düdüğü çalacak. Yoksa toplumun artık bağırırak dillendirdiği talepleri az da olsa görülebilecek mi? Haydi hayırlısı…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu