GündemKöşe YazılarıMalatyaManşetÖne ÇıkanlarSiyasetVitrin

TEPKİ OYLARININ ADRESİ YENİDEN REFAH

Neredeyse tüm ülke 14 Mayıs’ta yapılacak seçime kilitlenmiş halde. Bayramdan sonra da siyasi partiler tüm güçleriyle resmen sahaya taşındı. 

Ak Parti’nin itifak listesine son anda katılan Yeniden Refah Partisi Malatya teşkilatının göstermiş olduğu performans Malatya’da yeni vizyonel bir güç olarak karşımıza çıkıverdi. Doğrusu ben bu denli bir ilgi ve talep göreceğini beklemiyordum. Ak Parti ise istenmeyen başarısız milletvekili listesiyle yüzleşmek istemiyor. Yani, ‘listemizde istenmeyen isimlerden dolayı halk tepkili, oylarını başkanlıkta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verecekler ama milletvekilinde vermeyecekleri’ beyanı klasik anlamda görülmeyen bir gerçek merkez teşkilatınca. 

Dolayısıyla ciddi bir tepki oylarının istikamet değiştireceği, bu tepki oylarının nereye gideceği yerelde Ak Partiyi en çok endişendiren bir başlıklar arasında. 2018 seçiminde tepki oylarının çoğunluğu MHP partisine ikame olmuş, edindiğimiz saha çalışmaları sonucunda 2023 seçiminde bu kez tepki oyları topluca gidecek adresin Yeniden Refah partisi olduğu, iyi bir piar çalışması, depremde birebir yapılan parti logosuz yardımlar, Ramazan’da iftar yemekleri ve sohbetler, ev ziyaretleri, el broşürleri, köy ziyaretleri, sosyal medyayı ustaca kullanma programları, eski il başkanı 1’ci sıra milletvekili adayı Bilal Yıldırım’ın  toplumla kurduğu sıcak diyalog Yeniden Refah Partisini dikey bir hızla yukarılara çıkış yapmasını sağladı.

Saha çalışmaları gösterdiki tepki oylarının beklenilenden çok olduğu ve bu tepki oylarının Yeniden Refaha akacak olmasını son anda fark eden Ak Parti adayları seçim çalışmalarında bulundukları bölgelerde ‘oylar bölünmesin’ başlığı altında sundukları basit bir roterik üzerinden aslında seçmeni hulasa bir yöntemle uyarırken, ‘oylar bölünmesin’ stratejisinin diğer anlamı ‘Yeniden Refaha oy vermeyin, hepsini Ak Partiye…’ Şeklinde Yeniden Refah Partisi dahası Bilal Yıldırım’ı by-pass etmek siyasi sinsiliği güdülmesi peşine düşüldü. 

Oysa -Cumhur İttifakı- Ortağı olmak açısından sakıncalı bir durum. Öyle değil mi? Yeniden Refah Partisi var, ayrıca Yeniden Refah’ın Malatya’da üstün bir satranç ile 20 yıllık partilerle yarışacak seviyeye getiren bir Bilal Yıldırım var, kendi isim ve logosuyla seçime girecek bir parti. Bir siyasi yapı ama o siyasi yapıyı şehirde marka değerini yüksekten lideri usta hamlelerle varlığını sürdürüyor. Üstelik baraj sorunu yok. Cumhur ittifakına dahil olduğu için % 7’lik baraj bandına takılmıyor. Ak Parti % 40 oy’mu aldı? Yeniden Refahta % 40 oy almış gibi sayılacak. Çok önemli ve insanların çoğunun bilgi sahibi olmadığı bir pasaj burası.

Ve Ak parti, son 20 yılda şehirde liste değişimi yapmadı. Bu noktada özelikle ilk 2 sıradaki adaylar Malatya’da Ak Parti sırtında Kanbur olarak kaldıkları kısmını sanırım biraz daha büyüteç tutmak lazım.

Tekrar edelim, Ak Parti’nin istenmeyen iki adayı ilk sıralarda bu halka dayatmakta adeta bindiği dalı kökünden kesmiş olmuyor mu? Seçimin doğal işleyiş süreci devam ediyor ve beraberinde oluşan tepki oyları şehirde 2 milletvekili çıkaracak seviyeye ulaştığını kimsenin şu şartlarda önemsediği yok! Nedeni; aslında Recep Tayyip Erdoğan itibari birikimi üzerinden gelişen ama onun itibarını tepe tepe kullanarak bir mevkiye tutunmak çabası bir nevi legalleşmiş, siyasallaşmaktan dışlanmış siyasi algoritmayı tanımlamamaya tecessüm eden bir klik yapıya dönüşmesidir. 

Tepki oyları tabiki Yeniden Refah olmasaydı MHP veya IYI partiye kayması gündeme gelebilirdi. Fakat oyların Bilal Yıldırım’a gidecek olması tezinin diğer anlamı, Ak Partinin liste kararına muhalif eski Ak Partili seçmen muhafazakar ve Ak Parti kurulduğundan beri oy veren en sadık seçmen. Fakat bu kez işler değişti, öyle bir liste önüne konulduki adeta ‘bize oy vermeyin’ denilircesine yapılan dayatmada hiç bir olumlu yada iyi niyetli mesaj alamıyor seçmen. Tabiri caizse sağ diz kapağına sıktı. Tepki oylarının net sayısı hakkında bir şey söylemek zor, çoğunluk Bilal Yıldırım’a gidecek ama bunun yanında CHP’de Battal Kanbay’da nasibine düşeni alacaktır elbet. En az tepki oylarının % 5-10 arası Kanbay’ın. 

Ak Parti adaylarının seçim çalışması sonrası gittikleri bölgelerde sık sık kullandıkları ve birinci elden sarıldıkları ‘oylar bölünmesin’ piarından kasıt; hepsi, Yeniden Refah Partisi kasasına düşecek dolayısıyla Bilal Yıldırım’ı milletvekili yapacak tepki oyları önüne geçilmek isteniyor. Demek ki halkın tepkisini kırmak adına geliştirilen bu termonoloji oy çoğaltmak maksadını taşımıyor. Sadece eldeki oyları kaybetmemek adına düzenlenen mini bir manifesto. 

Bilal Yıldırım tepki oylarını zorla aldığı falan yok, alınma gücenme yok bu İşte. Ak Parti listesinin düşük profilli olması kaynaklı gelişen bir siyasi handikap. Torpili liste ile zorlamayla iteklenen yeni dönem siyasetini Malatya’da okuyamama kaynaklı yalnış tercihlerin doğurduğu bir süreçle alakalı. 

Aslına bakarsanız hikayenin özünde insanlarımız ne yaptığını biliyor. ‘Yalnışa yalnış, doğruya doğru’ demek cesaretini elinde tek kozu veya silahı oy pusulası üzerinden ilgili yerlere mesaj vermekte kullanmayı kafasına koymuş. Seçmen ile eski vekiller-yeni adaylar ilişkisi, şehrin değer ölçüsüne kim ne kattı şeklinde bir değerlendirme olarak baktıkları için, adaylara karşı oluşan tepki diğer boyutu bu listenin asla çözüm üretemeyeceği konusunda ikna olmuş, ‘istesenizde istemesenizde seçileceğiz’ kibri, Malatya şehrinin entelijansiyanın ‘Deprem ve sonrası halk için paydalarını’ belirleme anksiyetesi, belki o arada devreye girip bir şeyleri çözüme ulaştırma gayretleri olsaydı, bugün bu yazı olmayacaktı. Malatya için Ak Parti listesi karnesinin bunca olumsuz notlarla dolu olmasına halkımızca müdahalesi tepki oylarına dönüşmüş normu belirleyecek ve son olarak iktidarın kalesi bir şehri kendi eliyle muhalifleştirmesi sürecini geriye dönüp değerlendirecek mi yoksa gerekli tedbirleri alması gibi nedenlerle nihayete eremeyen seçim sürecinin başarı gösterememenin bir versiyonunu kabul mü edecek? 

Tepki oyları Malatya’da 2023 seçiminin kaderini format atacak bir nevi. Şu anda tepki oylarının önüne geçmek için üretilmiş en güçlü argüman ‘oylar bölünmesin’ diye sunulan formülün şu güne kadar işe yaradığını söylemek zor. Halkta oluşan tepkiyi görmüş ama yinede hiç bir düzenlemeye gidilmemiş, tam olarak liste feshetmemiş bir karmaşa hali duruyor ortada. Her zamanki gibi ‘Erdoğan’a verecekler nasıl olsa, bizde o vesile ile bir şekil işi götürürüz’ çok ucuz siyaset yönetiminin vardığı sonuç 2 vekillik tepki oyu gücünü kaybetmeyi göze alıyor. 

Seçimin şehrimizdeki rehberi, veriler-sonuçlar-hiç hesaba katılmayan insanları ne düşündükleri Malatya’da 5’ci vitesi takılı kalmış araç hızında ilerliyor… Ak Parti listesinde 3-4-5-6 sıralardaki adayların başarı grafikleri hakkında farkındaysanız hiç bir yorum-analiz yapma yetkisi kendimde vermiyorum. Çünkü hâtâ listenin başında yapıldı, yanlış düğme ilikleme gibi peşinden gelecek diğer düğmelerin yanlış iliklenmesi fantezisi Ak Partiyi Malatya’da oldukça zora sokacağı aşikar. Gidilen yerlerde ‘oylar bölünmesin’in zaptu-rapt altına alma gayreti bir çözüm değil istisnai süregelen kaygı boyutunu gözler önüne seriyor. Oylar bölünecek, bence listede olmayanların ayrıcalıklı halinin neye ve nerelere kadir olduğu tartışılmalıdır. Mukayese sert olacak ama bunu göze almak cesaretini gösterebilecek biri çıkar mı Ak partiden o da ayrı bir soru biçimi? 

Ancak ben şunu özellikle merak ediyorum. AK Parti’nin kuruluşunda ve ilk üç döneminde emeği geçen insanlar arasında bir çok etkin ve yetkili isim var iken böyle bir liste hazırlandığında kimin fikri alındı mesela? Birinci soru. İkincisi: AK Parti nasıl bir haleti ruhiye ile şimdi 2 vekil çıkarabilecek büyüklükte oy’u riske atabiliyor Malatya’da? Bu soruların cevaplarını sanırım Bülent Tüfenkçi veya İhsan Koca anlatsada dinlesek, aslında cevabını bilen çok ama konuşan yok. Neyse, herkes halinden memnunsa sorun yok demektir. Heyhat bu şehir sadece 2 kişinin tapulu malı değilki. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu