Savaşı çocuk oyuncağı zanneden kitleler!
1768 de başlayıp 1772’de sona eren Osmanlı Rus Savaşı’ndan hemen önce Osmanlının durumundan bihaber, askerin durumundan bihaber şuursuz kitleler, Fransız elçisi Verjen’in de kışkırtmasıyla “Rusya ile harp isteriz diye İstanbul Sokaklarında yürüyüş yaptılar”. Rus sınırındaki kaleleri tahkim edelim diyen sadrazamı Muhsinzade Mehmet Paşa’yı azletirdiler.
Küçük Kaynarca Felaketini 6 Yıl Önce Görmüş Bir Devlet Adamı Muhsinzâde Mehmed Paşa vezir olduktan itibaren Avrupa’daki politik gelişmeleri dikkatle takip etmekteydi.
Özellikle sadrazam olduktan sonra bu hususa ait “havadis kâgitları” denilen Avrupa’daki duruma dair dış ülkelerden gelen yazışmaları ve mektupları okumakta ve Osmanlı devletinin bu durumda yerini gayet iyi anlamakta idi. Muhsinzâde Mehmed Paşa, devletin girdiği müşkül durumdan sıyrılmak için çareler aramakta idi. İstanbul’da devlet ricalından Rusya ile savaş taraftarlar olanlar çok önemli mevkilerde idiler ve padişah da savaş taraftarı idi. Sadrazam olan Muhsinzade Mehmed Paşa ise iyice hesap yapmadan yeni savaş macerasına atılmamayı; akıllıca davranmayı; ihtiyat ile hareketi tavsiye etmekte ve gereken hazırlık yapıldıktan sonra savaşa girişilmesinin yeniden düşünülmesi hakkındaki fikirlerin açıkça bildirmekte idi. Bu tutum savaş taraftarları tarafından sadrazamın savaştan korktuğu ve savaşmaktan aciz olduğu şeklinde yorumlandı. Böyle bir dönemde bir zayıf ve aciz sadrazam gerekmediği kabul edilerek Muhsinzade Mehmed Paşa 6 Eylül 1768 sadrazamlıktan azledildi ve yerine Aydın muhassalı Silahdar Hamza Mahir Paşa getirildi.
Bu savaşta Kırım elden çıktı Çeşme’de Osmanlı donanması yok edildi Ruslar Osmanlı topraklarındaki ortodoksların hamisi olma hakkını elde etti.
Felaketten hemen önce görgü şahidinin anlattığı İstanbul kamuoyu ( Osmanlı Rus Savaşı öncesi 1768 -1770)
“Zaman düşmanın burnunu yere getirip haddini bildirmek ehli İslam’ın üzerine vaciptir deyu itikat eden yadigarlar hareket olmayınca bereket olmaz Bu memleket seyf ile alınmıştır padişahı İslam’ın bahtı ali ricali pişkin kılıncı keskindir. Dünyada bahadır veziri, aristo tedbir ve beş vakit cemaatle kılan 12.000 güzide asker tedarik ettikten sonra kızılelmaya dek gitmeye ne minnet vardır, deyü tumturaklı elfaz ile cehlin itiraf ve sandalye üzerinde hamzaname nakleden pelvanlar gibi lafı güzaf edip Kızılelma semtini Bodoğan’dan gelen alyanak elma gibi yenir şey zanneden saadetlilerinden de hareketi ile harp açıldığını yazmaktadır Ahmet Rasim Efendi”
Bilal Sürgeç