AnalizDünyaGenelKöşe YazılarıMalatyaSiyaset

Sami Er Dönemi Nasıl olmalı

Malatyada Ak Parti adayı Sami Er seçimden birinci çıktı; yeni şehr’ül emiri artık Sami Er’dir. Rakip adaylardan CHP’li Veli Ağbaba ikinci, YRP’den Bilal Yıldırım üç, Bağımsız aday İbrahim Gezer hoca dörde kaldı. 

Yeni bir beş yıllık süreç bizi bekliyor demektir bu. 

2029 yılına kadar Sami Er ve ekibi Malatya’nın gerek ulaşım, alt yapı, gerek diğer belediyesel hizmetlerle, şehrin kültürel değerlerini koruma ile depremde tamamen tahrip olmuş şehri baştan imar etme konularında öncülük edeceği muhakkak. 

Tabiki sadece bunlar yeterli değil. Öncelikle seçim süreci boyunca bölünmüş, kutuplaşmaya evrilmiş toplum içerisinde silbaştan toplumsal bir uzlaşı da eş zamanlı olarak başlatılmalıdır bence. 

Şehirde yeni politikalar oluşturulurken; icraat paketleri yanında, toplumun sosyal dokusu, nüfusun istihdamında insanların emekleri heba edilmeden elde edilecek gönül rızası, ortak istişare kültürü, insanlarımızın refahını sağlama konusunda hassasiyet gösterilmesine en başta mutabık kalmalıyız. 

Gayet tabi bir yeni dönemden söz edeceksek eğer –ki edeceğiz– Sami Er’in yerelde iktidar olduğuna göre yapacakları, yapmaya teşebbüs edecekleri, elline geçen bu fırsatın sadece Malatya şehir çıkarlarına entegre edilmesi hususunda belediyeciliğin hakkını vermek rağmında payı çok büyük olmalı. 

Malatya belediyecilik tarihinden bugüne değin süregelen tüm yöneticilerin yaptıkları üç aşağı beş yukarı birbirine yakın ve birbirinin eksikliklerini tamamlama üzere gelişmiş parçalardan oluşuyor. 

Sami Er döneminin farkı şehri sıfırdan inşa etmekle irtibatlı. Yapım devam ederken yeni ve farklı yöntemler, çağa uygun projeler, şehrin genel dokusunu oluştururken yüz yıl sonrasını hesaplayabilecek bir mühendislik koreografisinin uygulanmasında bilimsel cevaplar aramalıyız. 

Tam da bu sıralarda, Malatya’da seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanının hukuk usulüne göre davranması, liyakata önem addetmesi, ihalelerde halk yanlısı adımlar atılması, bazı belediye erk’lerinin dışarıdan firmalarla çalışma planlamasında adil bir düzen oluşturulması, göreve alınmış ve yerine ikinci sıradan gelen diğer çalışanlar arasında ayırımcılık yapılmaması, dünya görüşü-ideolojik düşüncesi-seçim esnasında başka partilere oy vermiş olanların saptandığına işaretle belediye kompartmanında böyle fiili bir negatif ayırımcılığa mahal verilmemesi şehir geleceği açısından stratejik anlam taşır. 

Yani, söz ile uygulama arasında bir tezat oluşmamalıdır. 

Özellikle deprem sonuçları kaynaklı gergin ve de psikolojik çalkantılı toplumun duyguları bu minvalde önemsenmeli gerektiğini düşünüyorum. 

Sami Er elbette yeni bir ekip kuracak, bazı idareciler, daire başkanları, insan kaynakları ile şehri yönetme temel hakları bütünlüğünü oluşturacak. Vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu başlıklar tespit edilmeli önce.  Yoksulluk sınırında gezinen önemli bir kitle asla gözardı edilmemelidir. Hele de depremden beri gelir kaybı yaşayanların tespiti ve hayat pahalılığı karşısında mücadele gösteren çok kritik bir safhada yer alan nüfusun daha fazla  gerilemeye fırsat göstermeden bazı önemler alınması hayati önem taşır. 

Özetleyecek olursak Sami Er, 31 Mart kazananı olarak üstlendiği yükümlülüğün oranı çok daha büyük, şehrin geldiği hali görüyor olmalı. Mesela halen bir çarşmız yok. Ve binlerle tarif edilecek evsiz insanımız var olduğu ortada. Konteynır kentlerin halini anlatmayalım hiç. Nerdeyse ülke geneli çoğunluk CHP’ye oy verirken Malatya’da halkın Ak partiyi tercih etmesine bağlı olarak –yaptıkları ve yapacakları- çalışmaları işte bu ölçütler baza alınarak fırsata çevirebillirse başarı kazanılmış olur. Yoksa ye kürküm ye ötesine geçmeyecek hiç birşey.

Dahası şehrin genelinde 50 bin ailenin tek geçim kaynağının kayısı olduğu konusu yine Er’in markajında olmalıdır. Bugüne kadar kayısı hep sümen altı edildi. Dünya konjonktürü gereği gıdalarda yaşanan üretim başıbozukluğu Kayısı gibi ürünlerin trajina ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz. Değerlendirilmeli mi kesinlikle? Kayısı geleceğine dair atacağı somut adımlar yine Er’in başarısının ana kaynağını temsil edeceği aşikar. 

Bugüne kadar bazı milletvekilleri, teşkilatın ve diğer Ak Partili mensupların halktan kopukluğu, bilhassa hayat pahalılığı ve emeklilerin mağduriyeti ile Ak Parti yöneticilerinin bu çerçevede lüks ve şatafatından vazgeçmedikleri, bundan böyle izleyecekleri yol halk tarafından gözlem altına alınacağı unutulmamalı. Ve bundan sonraki seçimlerde Ak Partinin kaderi işte bu dönem görev başındaki yöneticilerin tutumu belirleyecek. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da vurgu yaptığı gibi “kibir hastalığı”ndan daha kötü ne olabilir. 

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Kibir hastalığı var. Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Oysa milletin sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük düşmanı vatandaşla arasına duvarlar örmesidir. Hangi konumda olursa olsun bu partide hiç kimsenin ‘layüsel’ olmadığını milletimize göstereceğiz. Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktur. Şahsım dâhil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz” dedi. 

Toparlamak gerekirse Erdoğan’ın söylediklerine baktığımızda halk tabanı ile birlikte aynı şekil Erdoğan’ın da gözü kendi partisindeki siyasiler üzerinde olacak. 

Yani çok enteresan bir dönem siyasileri bekliyor. Beklemeli de…

Öyle eskisi gibi herkesin kafasına göre minik krallıklar kurması, har vurup savurması, tamamen şirketleşmeleri, siyaseti ticaret alanı olarak kullanmaları, halkla arasındaki mesafe devri kapandı bu seçimle birlikte. 

Ya herro… Ya merro…

Tabiki ilimiz Malatya’da ki siyasilerinde bu uyarıdan nasiplenmesini umuyoruz. Bu amaç doğrultusunda özelliklede Sami Er’in daha temkinli, dikkat etmesi, halkla arasında bir mesafe koymaması yönünde büyük bir sınav bekliyor Sami Er ve Malatya Ak Partisini. 

Ak partinin ülke geneli yaşadığı seçim yenilgisinin sorumlularını bilmem ama Malatyada artık aşağı yukarı kırmızı çizgiler belirlendi. Bundan sonra partiyi kurtaracak ve yeniden eski şaşalı günlere kavuşması bugünün mevcut yöneticilerinin elinde olduğu apaçık. Malum tamamen yıkılmış ve baştan inşa edilmeyi bekleyen bir şehirde bu sınav daha zorlu geçeceği kâni. İki merkez ilçe ile Büyükşehirin Malatya geleceğine dair alacakları en minimal kararın şehrin ve geleceğimizi ilgilendireceği yönünde hassasiyetimizin altını çizmek istiyorum. 

Oysa herkesin bildiği gibi, Malatya’nın önünde tarihi bir süreç bekliyor. Elbette bu süreç siyasiler elinde şekillenecek. Birlikte bütün dengeleri değiştirebiliriz. Sosyal, ekonomik, kültürel, depremle alakalı önümüzde bekleyen zor günleri tersine değiştiren güçlü politikalarla ve eş zamanlı olarak şehrin yeni yüzünü dizayn etmek için belki de yeni bir sayfa açmanın zamanı. 

Hulasa şehrül emir olarak Sami Er’den bu zorlu ve yeni dönemin inşası için seçim gerekçesinin farkında olması, tespit edilen sorunlara müdahale, halktan kopmamak, kibirlenmemek, rant gözetmemek ve liyakatli kadrolarla bir an önce temel ve umut kestiğimiz Malatya’mızı sorunlarından arındırarak geleceğe hazırlamak tek temennimiz. 

Bu, önümüzdeki çetrefilli beş yıl Malatya Ak Parti’sinin toplumun beklentilerine üreteceği cevapların bağımlılığı değerlendirildiğinde zor bir mesai olacağı kuşkusuz. Çünkü tepeden tırnağa değişmesi gereken bir şehirden söz ediyoruz. Çünkü bu dönem halkın beklentilerinin en fazla olduğu bir dönem. Sadece şehri imari olarak yapılması yeterli gelmeyecek, kültürsel tüm unsurlarda bu cihetle hem korunup hem yenilemek ve Malatya’nın gerçek anlamda taze suretini hem ülkemiz hem de tüm dünya ile buluşturmak gerekiyor. 

Bunu siyasiler yapacak, halk değil. Siyasiler yetersiz olursa eğer bunca beklenti, hayal, özveri, samimiyet, dengeler ne varsa hepsi tersine döneceğini bugünden itibaren anlatmalıyız. Siyasiler bu yeni dönemde metaforlarını hazırlarken bir değil bin kere düşünmeleri mecburi bir ihtisasa alanı olmalı artık. Velhasıl zamanımız kalmadı, gidecek yerimiz de kalmadı. Ona göre.  

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu