O güller hala Seyyar Satıcı Arabasında.
Beylerimiz Onlarca çakarlı aracın eskortluğunda birbirlerine eşlik etmekte…
Hala görmemiş Kör gözler, duymamış sağır kulaklar, sana söylememiş Lal olmuş pis kokan ağızlar…
Bürokrasine yoksa neşter…
Buz gibi eriyip gidecek galiba Saltanatlar…
Bir kadın güneşte yanmış teni, çocuklarının ve bebeğinin saçları soba yanığı misali kir pas içinde…
Bir Seyyar Satıcı Arabası üstünde günlük hayat. Kışın tenekede yanan ateş ısıtıyor bu güzelim gülleri. Yazın Akşam serinliğinde çıkıyor bu kutsanası kadın.
Çöpten; kağıt, teneke ve plâstik bütün ümitleri… Kursaklarından geçecek lokmanın helâli bütün dilekleri…
Diğer tarafta devletin sayın büyükleri, altlarında Mercedes-benzleri… Yetmiyor, Değişiyor Audi A8 leri… Bize namus satan beyler, hediye ediyor devletin itibarından tasarruf olmaz sloganıyla bu ekonomik krizde Audi A8 leri…
Öbür tarafta minnak mülki idare amirleri… Bir koruma ordusuyla 50 liralık künefe için yakıyor devletin makam aracıyla 1000 TL lık bütçeleri…
Her gün mahallemizde santim santim dolaşan o Seyyar Satıcı Arabasını görmüyor kör gözleri…
Devletin malıyla caka satılmaz beyler. Seyyar Satıcı Arabası üstündeki GÜLLER’in vebali her iki Cihandada ağır olur…
( Fakir fikirlerin kısır döngüsü)
FERHAT GÜZEL
