Uzun bir zamandan beri çalışmalarını titizlikle izlediğim ve zaman zaman yazılarımıza konu edindiğimiz bir STK’mız MAGİNDER başkanı Salih Karademir’im ER TV’de Hülya Kaya hanımın sorularına verdiği cevapları çok yerinde ve değerli bulduğumu hatırlatarak bu yazıya başlamak istedim.
Öncelikle Maginder’im kuruluşunda yer alan 130 civarı önemli iş insanı Malatya’da çatı kuruluş olma yolunda ilerlerken; gerçekten Malatya’yı bilen, tanıyan, bu şehir için dertlenen, sorunlarını, sosyolojik yapısını, ticaret işleyişinde şehir genetiğini korumayı şiar edinmiş iş insanları konsensusundan oluştuğu İçin söyledikleri ve talep ettiklerine iyi kulak kabartmak gerekiyor.
Aslında onlar şehrin depremde yerle bir olduğu süreçte bırakıp kaçmayan, her daim aramızda plan, gerekli zaman ve yerde yardımlarını esirgemeyen, gerekli planlamaları yapan şehrin sanayisini ayakta tutmaya çalışan bir avuç içimizden birileri…
MAGİNDER başkanı Salih Karademir’in satır aralarında altını çizdiği başlıklar elbette tek tek değerlendirmeyi ziyadesiyle arzu ederdik. Lâkin öncelik verdiği ve bizim de öncelikli gördüğümüz, hepimizi ilgilendiren mühim konulara parmak basmayı temasla ; Malatya şehrinin geleceğinin teminatı açısından söylemiş olduklarına mutlaka kamuoyunun bilgi sahibi olması açısından vurgu yapmayı uygun gördük.
Geleceğe yönelik önemli veriler, tahlil, çözüm ve önerileri birlikte ortaya koyan; bir STK’mızın var olduğu bilinciyle başkan Salih Karademir ne diyor, hangi koşullar ve bunların çözümleri nelerdir,i önerileriyle birlikte geniş bir şekilde ele alırken; gelin hep beraber söylemiş olduklarını bir daha mercek altına alalım.
1-MALATYAYI BİLENLER ŞEHRİ YÖNETMELİ.
Karademir önümüzdeki yerel seçimleri işaret ederek aday ve aday olacaklara seslendi. Herkese ve her adaya eşit mesafede durduklarını, ilk başta ve her zaman söylediğimiz Malatya’yı yabancı olup atanan birilerin şehri yönetmesine karşı olduklarını… 10 ay önce Malatya’da meydana gelen depremde bir çadır göndermemiş, şehre hiç gelmemiş, zor zamanımızda yanımızda olmamış, bir depremzedeye bir tas çorba dağıtmamış, bir konteynırda zeddenin hal hatrını sormamış, bir enkaz başında beklememiş birinin şehir yönetimeye talip olursa karşısında olacağız. Bu bizim doğal hakkımız. Yine de devletimiz alacağı kararlar karşısında saygımız vardır. Vardır bir bildiği demesini de biliriz. Fakat Malatya dışında birileri çıkıp gelse Malatya’yı yönetse bu bizler açısında olumlu karşılanmaz, etik olan Malatya’nın sorunlarının için varolmuş birinin mutlaka Malatya şehrinin yönetmeye talip olması kırmızı çizgimizdir diyerek konuşmasına devam etti. .
2- BELEDİYE BAŞKANLARI BİR SOSYOLOG VE PSİKOLOG BULUNDURMALI
Toplum depremde ağır bir hasar aldığını gözlemliyoruz. Yıkılmış yok olmuş bir şehri yöneteceksin, insanların psikolojisi ve sosyolojik yapıları iyice bozulduğunu göz önünde bulundurduğumuzda ona göre bir yönetim biçimi ortaya konulması lazım. Belediye başkanı 21 m2 konteynerde oturan bir deprem mağdurunun neler yaşadığını, onun nasıl bir psikolojik ruh halinde olduğunu anlayacak, en azından bir psikolog veya toplumun sorunlarından anlayan ve anlatabilen bir sosyolog ile çalışması artık bu saatten sonra çok önemlidir.
3-İŞTİŞARE KÜLTÜRÜ
Malatya’mızın artık tek bir dakikasını dahi kaybetme lüksü bulunmuyor. Kim seçilirse seçilsin bu şehrin STK’ları, kanaat önderleri, iş dünyası ve siyasilerle talep toplantıları yaparak şehri nasıl bir an önce ayağa kaldırırım diye iiştişare kültürünü geliştirmek en çok ihtiyaç duyduğumuz şey. Önceliiğimiz belediye başkanı kim olursa olsun kırgınlık, küskünlük, şunun bunun adamı demeden ortak bir Malatya çıkarları etrafında birleşmek tek temennimiz. Belediye başkanı birleştirici ve bütünleştirici olmalıdır. Şehrin kanaat önderleriyle fikir alış verişi yapmanın bilincini geliştirilmesi lazım. Ve bundan sonra da bu kültürüm git gide genişlemesi için herkesin bir çana içi içinde olmalı dedi.
4- YATAY MİMARİ UYGULANMALI
Malum olduğu üzere Malatya % 80 gibi nerdeyse şehrin hepsi yıkıldı. Yeniden yapılması gündemde. Şehrin yeniden yapılanmasında muhakkak yatay mimari şeklinde tasarlanması, zemin +7 kar olduğuna vurgu yapılırken ayrıca gelişmiş ülkelerden örnek veren Karademir’in tek veya iki katlı müstakil evlerden oluşan yatay mimariden faydalanılmasını ve bunu tüm belediye Başkan adaylarıyla paylaşıldığını önemle ekledi. Bir daha depremlerin olmayacağı diye bir şey yok, çalışmaların bu yönde yapılması gerektiğini ve yeni depremlerle hazırlıklı olmalıyız şeklinde sözlerini sürdürdü. Devamında radikal karar alınarak binaların en fazla zemin +4 kat yapılması taraftarı olduklarını ısrarla dile getirdi. Hülya Kaya ilk başta zemin *4 kat iken daha sonra zemin +6 son toplantılar gösterdiki zemin + 7 yani 8 kat çıkılması kararlaştırılmış şeklinde çelişkiden söz edildi.
5-ÇARŞI BİR AN ÖNCE YAPILMALI
Malatya şehri önemli bir şehir, dolayısıyla şehrin bir hafızası vardı ve bu hafızası kayboldu. Çökelekçisi, ayakkabı çarşısı, kadayıfçıları deken oturmuş bir sistem vardı. Biz buna şehrin hafızası diyorduk. Ve bu sistem hafıza tamamen çöktü. Yinede esnafı, tüccarı, evine ekmek götüren insanların yaşadığı bir alan. Özelikle çarşı denilen asıl ticarerhanelerin olduğu bölgenin yatay mimari statüsünde derhal yapılarak esnafa tahsis edilmesi Malatya’nın geleceği açısından hayati önem taşıyor. Aynı şekil yetkililerle de bunu paylaştık. Çarşı inşaatı ile ilgili kritik bir kaç bilgi de veren Karademir; söz konusu çarşı olabilecek alanda fore kazıklarımın çakılması çalışmalarına başlandığı, ortada bakanlığın onayladığı ve buna uyulacak dedikler görseller var ama projenin henüz olgunlaşmadığındam söz etti. Yalnız şu bilgi kesindirki çarşının altından bir sığınak ve otoparkın olacağı konusunda hem fikiriz.
6-SIĞINAK
Sadece depremler için olası dünyada başka felaketler, büyük kitlesel bir savaş durumları da ortaya çıksnilir. Depremde görüldüğü üzerine acil bir durumda insanların bir arada olabilecekleri, yardımlaşabişevekleri bir sığınaka şehrin ihtiyaç duyduğunu anlatırken Hülya Kaya söz alıp zaten Başkan Selahattin Gürkan’ın bu konuda hassas olduğu ve yaptıkları binaların altına muhakkak sığınak yaptırdığını ekledi.
7-ADIYAMAN-ELZIĞ BİZDEN İYİ
Malatya’da halen bir taziye evinin bulunmasığına dikkat çeken Maginder başkanı hala sokak aralarına çadırlar açılarak bu önemli eksiğimiz gidermeye çalışıyor. Günümüz koşulları Türkiye’sinde halen sokak aralarına taziye içadırı açmak hoş görüntü değil. En azından her mahallede veya semtte bir kültür veya taziye evi olsa insanlarımız rahat rahat taziyesini gerçekleştirse fena mı olur? Yine bu önerileri tüm belediye başkanları ile paylaştıklarını bir deprem ve acil durum karşaııımds bu taziye evlerinin bir toplanma üssü olarak kullanılması uygunlukta inşaa edilmeleri gerektiğini dile getirdik.
8-TARAFSIZ KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
Malatya yıkılmış bir şehir, ağır bir dönem geçirdi. Bu zor süreçte cesaret edip şehrin yapılanmasında kim elini taşın altona koyuyorsa onun yanında durmak istiyoruz. Kimsenin cesaretini kurmaktan yana değiliz. O yüzden tüm adaylara eşit mesafede, taraf tutmadan desteklerimizi belirttik. Maginder olarak her adaya desteğimiz sonsuz, her adayın yanındayız. Malatyanın geleceğine yönelik kim bir adım atarsa onun yanındayız. O nedenle taraf tutmak gibi bir amacımız olamaz ve Büyükşehir’de Selahattin Gürkan, Bilal Yıldırım ve Ahmet Durmuş isimlerini zikreden Karademir parti isimleri gözetmeksizin ilçe belediye Başkan adaylarına da aynı hassasiyeti gösterdiğimizi tarihe not düşmek istiyorum. Duruşumuz belli, yönümüz belli tek derdimiz Malatyadır dedi.
9-BİZ BU ŞEHRİ BIRAKIP GİTMEDİK
Öncelikle bu şehir bizim şehrimiz, burada doğduk büyüdük. Burada çalışmaya devam ediyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz. Kimseden bir beklentimizde yok. Herhangi bir rant gözeten arkadaşımızda olmadı. Bizim grubumuzda siyasetti düşünen bir arkadaşımızda ortaya çıkmadı. İlleriye dönük herhangi bir siyasi hesabımız yoktur ve tam burada Hülya kaya “samimisiniz?” diye soruyor. “Samimiyiz…” cevabını veriyor. Hülya Kaya’nın devamında “şehrin böyle bir samimiyete ihtiyacı var” derken Karademir “Allah bizim kalbimizi de biliyor gönlümüzü de biliyor” gibi net cevap veriyor.
10-ELEŞTRİYE AÇIĞIZ
Elbette yaşadığımız şehirde türlü yakıştırmaların zaman zaman yapıldığı (biri de şahsen benim Maginder Başkqnını siyaset yapmaları gerektiğini iddia etmiştim ve ki halen bu iddiamın arkasındayım) tüm eleştirilere açık olduklarını, saygı çerçevesinde herkesin eleştiri yapma hakının bulunduğuna ve son derece şahsen bundan memnuniyet duyacaklarını, söylediklerinmiz bakımından herkesin kendisini arayabileceklerini ve neden böyle oldu, şunu dedin şeklinde elektriklere açık olduklarını tek derdimizin Malatya olduğunu ve derdi Malatya olan herkesin yanında yer alacaklarınını başlıklarında bir çok ayrıntıya değinildi.