Köşe Yazıları

EĞİTİMDE KALİTE ÇALIŞMALARINDAN NİÇİN VAZGEÇİLDİ?  (I)

Dr. Kadir ÇETİN

Yazıma bu başlığı atmama, 2022 yılı PISA sonuç raporunda Türkiye olarak 37 OECD ülkesi arasında, ancak 30’lu sıralarda (Mat 32, Fen 29, Okuma/Anlama 30) yer bulabildiğimiz sonucu sebep olmuştur. PISA Raporu ile ilgili görüş ve tespitlerimi daha önce https://kilittv.com/pisa-sonuclari-ve-egitimdeki-cikmazimiz/ adresinde yazmıştım. 

Bakanlıkta görevde iken “Eğitimde Kalite Yönetimi” konusundaki sorumluluğu daire olarak (MEB Yönetimi Değerlendirme ve Geliştirme Daire Başkanlığı) üstlenmiş ve bu süreci bütçesiz ve sınırlı sayıda eğitimde kaliteye inanmış -merkez ve taşra teşkilatında- değerli personelle birlikte, çok zor şartlarda başarı ile yürütmüştük. Bu konuda kısaca yapılan çalışmaları ve araştırmaya dayalı elde edilen sonuçları paylaşarak bugün “Eğitimde Kalite Yönetimi” uygulamalarından neden vaz geçildiğinin sebebini öğrenmek için ilgili ve yetkililerden açıklama bekleyeceğiz.  

1- Eğitimde Kalite Çalışmaları

Millî Eğitim Bakanlığınca 1999 yılında, “MEB Toplam Kalite Yönetimi Uygulama Yönergesi” ile eğitimde kalite çalışmaları başlatılmıştı. Bu bağlamda hazırlanan proje ile önce pilot uygulama yapılmış, olumlu sonuçlar alındıktan sonra yaygınlaştırılarak 30 binin üzerinde eğitim yöneticisi ve denetim elemanı, kalite konusunda ilgili Başkanlıkça (merkezi düzeyde) organize edilen seminer ve kurslara alınmıştı. Arkasından 2005 yılında yürürlüğe konulan MEB Toplam Kalite Yönetimi Uygulamaları Ödül Yönergesi ile de çalışmalara yeni bir boyut kazandırılmıştı. 

Eğitim kurumlarında (Okul/Kurum) kalite uygulamaları, Türkiye Kalite Derneğinin de destek verdiği, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) tarafından geliştirilen “Mükemmellik Modeli”nin eğitime uyarlanan nüshası esas alınarak yapılan özdeğerlendirme çalışmaları ile başlatılmakta, özdeğerlendirme sonuçlarında ortaya çıkan sorunların bir plan dahilinde iyileştirilmesi şeklinde bir yöntem takip edilmekteydi. 

Burada okuyucularımıza yukarıda geçen kavramlarla ilgili biraz ayrıntılı bilgi vermek gerekir sanırım. Yani, Toplam Kalite Yönetimi (TKY), EFQM Mükemmellik Modelinin Eğitim Versiyonu ve Özdeğerlendime kavramları ne anlama gelmektedir? Kısaca bu kavramların eğitimde karşılığını ve kalite adına yürütülen faaliyetlerin eğitime katkılarını verilere dayalı olarak belirtmekte fayda var.

2- Toplam Kalite Yönetimi

TKY’nin değişik tanımları yapılmakla beraber, yaygın olarak kabul gören tanımı; “Bir kurumda iç ve dış paydaş beklentilerinin karşılanmasını esas alan, çalışanların bilgilendirilmesini, yetkilendirilmesini ve takım çalışmaları ile kaynakların (insan, bilgi, zaman, malzeme vb.) etkili, verimli kullanılmasını, iş süreçlerinin sorgulanarak sürekli iyileştirmesini öngören bir yönetim yaklaşımıdır.”

Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, eğitim kurumlarında TKY uygulamasına, okulların hizmet verdikleri kesimleri, paydaşları tanımlayarak başlamak gerekir. O halde okulların iç/dış paydaşları kimlerdir? Elbette öğrenciler, okul çalışanları (öğretmen ve diğer çalışanlar) iç paydaş, aileler, iş çevreleri, sivil toplum kuruluşları, tüm eğitim camiası ve genel anlamda toplum ise eğitim kurumlarının dış paydaşlarıdır. 

Yukarıdaki tanım esas alındığında okulda/kurumda kalite denildiğinde; 

-Öğrencilerin;

• Kendilerine, ailelerine, içinde yaşadıkları toplumlarına ve insanlığa karşı sorumluluklarını yerine getirebilmesi için bilgi çağının gereklerine uygun olarak donatıldığı,

• Bilimsel düşünme yeteneğine haiz, toleranslı, sağlıklı kişilik ve sosyal gelişimlerinin tamamlandığı,

• 21.yüzyıl becerilerinin kazandırıldığı eğitim ortamlarından memnun olduğu, 

-Öğretmenlerin çalışma şartlarından (ücret, ders araç gereci, mesleğe duyulan saygı, iş doyumu vb.) memnun olduğu ve beklentilerinin karşılandığı,

-Öğretmenlerin hizmetiçi eğitimlerle gelişen ve değişen şartlara uyumlarının sağlandığı, 

-Problemlerin çözümünde, eğitimin paydaş temsilcilerinin katılımı ile oluşturulan takım (ekip) çalışmaları sonucu ortak aklın kullanıldığı,

-Eğitim süreçlerinin sürekli sorgulanarak iyileştirildiği ve

-Velilerin, STK’ların, genel anlamda toplumun memnun olduğu 

eğitim yönetimi söz konusudur.  

Bu yaklaşımla yönetilen eğitim kurumları içinde, eğitimde kalite standartlarını yakalayan okul/kurumları ödüllendirmek amacıyla 2005 yılında MEB Toplam Kalite Yönetimi Uygulamaları Ödül Yönergesi dönemin Bakanının onayı ile yürürlüğe konulmuştu. Yönerge kapsamında okullar/kurumlar önce ilçede “Kalite Ödülü”ne başvurmakta, ilçe birincileri il “Kalite Ödülü”nde yarışmakta ve il birincileri de Bakanlık değerlendirmesi ile ulusal düzeyde “Kalite Ödülü”nde yarışmaktaydılar. 

Böyle bir ödül süreci bile başlı başına bütün okul yönetici ve çalışanlarını, kalite adına eğitim sistemi içinde ateşlemişti. 

Ödül Yönergesinin uygulama sürecinde, ülke genelinde “Hizmet Sektöründe” faaliyet gösteren diğer kurumlara örnek gösterilebilecek onlarca okul/kurum kalite uygulamalarında istenen sonuçları yakalamıştı. Bu bağlamda, Türkiye Kalite Derneğinin değerlendirmeleri sürecinde “Kalite Ödülü” ve “Jüri Teşvik Ödülü” alan okullarımızın yanında, değişik tür ve kademeden eğitim kurumumuzun İSO 9001: 2000 kalite yönetim sistemi belgesi alan okullarımız da olmuştu. 

Dolayısı ile 1999 yılında kalite çalışmalarına başlarken kalite konusunda Bakanlık olarak belirlenen hedeflerden biri olan kalite uygulamalarında “Eğitimden Örnekler Çıkarma” hedefi gerçekleşmişti. Bu örneklerin ardından doğal olarak kaliteli eğitim yapan kurumlara “Kalite Bayrağı” asılması gelecek ve eğitimde kalite ülke genelinde yaygınlaştırılmış olacaktı. (Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı –EFQM Mükemmelik Modeli ve Özdeğerlendirme Haftaya Cumartesi)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu