Köşe Yazıları

CUMHURİYETİMİZİN 100’ÜNCÜ YAŞI KUTLU OLSUN

TDK sözlüğüne göre dilimize Arapçadan geçen bir sözcük olan cumhuriyetin kelime anlamı; Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi olarak tanımlanmıştır.

Cumhuriyetin niteliklerinin belirtildiği Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. Maddesi de; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Türkiye Cumhuriyetinin geçtiğimiz 100 yılında yukarıdaki tanıma uygun olarak yürütülmeye çalışılan sistem, zaman zaman inkıtaya uğramıştır. Bir başka ifade ile Cumhuriyetin tanımıyla ve belirtilen niteliklerle örtüşmeyen ara rejimlerle rayından çıkarılan sistem, güçlü toplumsal talep, gelişen demokrasi kültürü ve sağduyunun hakimiyeti ile kurucu iradenin sağlam zeminine avdet etmiştir. 

Ne yazık ki bu ara rejimlerde insanımız büyük acılar ve ıstıraplar yaşamış, azımsanmayacak maddi ve manevi kayıplar vermiştir.

Burada amacımız; 100 yıllık Cumhuriyet idaresinin (1960, 1971, 1980, 28 Şubat süreci ve 15 Temmuz 2016) karşı karşıya kaldığı sıkıntılı süreçlerde olan bitenleri anlatarak moralleri bozmak değildir. Aksine bu arızi dönemlerden ders çıkararak Cumhuriyetin niteliklerini ve kazanımlarını doğru anlayıp uygulama seferberliğinde olmanın önemi üzerinde durmak olacaktır. 

Cumhuriyetin tanımına ve niteliklerine uygun hareket etmek ve gereğini yapmak, insanımızı çağdaş medeniyetin saygın ortağı yapacak ve refah toplumuna taşıyacaktır.   

Bu bağlamda bir gerçeği de teslim etmek gerekiyor. Zaman tünelinden 1920’li yıllara giderek Cumhuriyetin kurucu kadrosunun, çok zor şartlarda verilen “Kurtuluş Savaşının”ardından Cumhuriyet rejimine geçildiğinin bilincinde olmak vebaşta M.Kemal Atatürk olmak üzere O Kahramanlara minnet duygularımızı bir vefa borcu olarak ifade etmek gerekiyor.

Cumhuriyetin nitelikleri belirtilirken esas amaç toplumun huzuru olarak ortaya konulmuştur. Toplum huzurunun temininin de milli birlik ve adalet anlayışı ile hukuk devletini esas alan bir yönetim icra etmekten geçtiği vurgulanıyor. 

Diğer taraftan Cumhuriyetin insanımıza sağladığı kazanımların ileriye, gelecek kuşaklara taşınmasında milli dayanışmanın önemi ve adalet kavramlarının altı çiziliyor. Bununla birlikte “insan haklarına saygı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmak Cumhuriyetin olmazsa olmaz nitelikleri olarak belirtiliyor. 

Yaptığı ve yapacağı işlerde insanı merkeze almayan, demokratik olmayan ve de hukukun üstünlüğünü esas almayan bir rejimin adı ne olursa olsun toplumsal huzuru sağlaması mümkün değildir. 

Bu bağlamda ülkede yaşayan her yurttaşın hak ve hukukunun korunması ancak adaletin sağladığı güven ikliminde mümkündür. Vatandaşın can ve mal güvenliği hukuk devletinin varlığı ile sağlanabilir. Her vatandaşın dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin kanun karşısında eşit muamele gördüğü bir güven iklimini oluşturmak Cumhuriyet idaresinin temel niteliklerindendir. 

Cumhuriyetin burada belirtilen niteliklerinin uygulamadaki göstergesi şu üç örnekle daha anlaşılır olacaktır. Cumhuriyetin 100 yılında sıradan bir köylü çocuğu olan (Isparta-İslamköy) ve Çoban Sülü lakabıyla anılan Rahmetli Süleyman DEMİREL’inCumhurbaşkanlığına kadar yükselmesidir Cumhuriyet… Aynı şekilde bugün Cumhurbaşkanı olan Sayın R.T.Erdoğan’ın bir zamanlar İETT’de geçici işçi kadrosunda çalışan biri olmasıdır… Diğer taraftan, Anadolu’nun ücra bir köyünde okuma yazması olmayan bir annenin oğlu olan Prof.Dr.AzizSANCAR’ın Nobel Tıp Ödülünü almasının önünü açan sistemin adıdır  Cumhuriyet.

Bu örnekler Cumhuriyet rejiminde, insanımızın ortaya koyduğu emeğe, çabaya, ehliyet ve liyakate tek kelime ile Cumhuriyetin niteliklerinden olan insana verilen değerin göstergesidir. Bu manada Cumhuriyet, temel insan hakları konusunda herkese fırsat eşitliği sunan sistemin adıdır.

Kısaca Cumhuriyet, kamuda ve özel sektörde emsalleri arasında bilgi ve becerisini ortaya koyan, yetkin olan herkesin önünü açan, insan merkezli ve insan haklarına saygılı bir sistemin adıdır ve adı olmak durumundadır.

Cumhuriyetin niteliklerini demokratik kültür ikliminde, başta eğitim kurumları olmak üzere Cumhuriyetin bütün kurumlarında serbest düşünce ortamını oluşturmak, aklın ve bilimin verilerini esas alarak geleceği planlamak ve gereğini yapmaktır. Bu kapsamda insanımızı çağdaş medeniyetin saygın ortağı yaparakrefah toplumuna taşımanın yol ve yöntemini bulmaktır.   

Milletimiz için bir hayat tarzı olan Cumhuriyeti, demokrasi ile taçlandırmak için her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı üzerine düşen görevi bihakkın yerine getirmekle görevli ve sorumludur. Aynı zamanda Cumhuriyetin kazanımlarını gelecek nesillere taşımak durumundadır…

Toplumsal hayatımızda Cumhuriyetin niteliklerinin sürekli hayat bulması dileklerimle Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı kutlu olsun…

Türkiye Cumhuriyeti olarak nice yüz yaşlara… 

Dr. Kadir ÇETİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu