GündemKöşe YazılarıMalatyaManşetMedya

Cumhurbaşkanı’nın Malatya ziyaretinden sonra siyasiler ders çıkardı mı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 Ekim günü Malatya’ya gerçekleştirdiği ziyaret sonrası bir çok şey yazıldı çizildi. Veriler, sayılar, manipülasyonlar, siyasetvari komplo teorileri derken; naçizane bizlerde kendi gözlemlemelerimizi gözümüzün gönlümüzün tanık olduğu kadarıyla bu köşeden aktarmaya çalıştık. 

Sokak ağzıyla yapılan bir tabiri kullanmamız gerekirse, Malatya için “kazanılmış bölge” demek mümkün artık, yani Erdoğan ziyaretinin bence en önemli metaforu nedir diye sorarsanız Malatya bir dönem daha Erdoğan dedi, Ak parti yanında olduğunu göstermiştir. Bu cihetle önümüzdeki seçimde ne olursa olsun Malatya % 50 ve üzeri bir oy potansiyelini Ak partiye aktaracağı kesin artık!

Dolayısıyla bu yazıyı sonuna kadar okumanızı tavsiye ediyorum, çünkü çok önemli başlıklara değineceğim, sonuna kadar gitmediğiniz taktirde bir şeyleri değil çok şeyi kaçıracaksınız!

Yazımızın başlığından yola çıkarak analizime geçmeden önce “siyasilerin asıl Erdoğan ziyaretinden ders çıkarıp çıkarmadıkları, çıkardılarsa nasıl bir ders? Çıkarmadılarsa şayet ne olacak böyle?” sorusunun cevabına yoğunlaşacağız. Bu nedenle 13 Ağustos günü paylaştığım “Malatya Öznur Çalık ve Selahattin Gürkan” başlıklı yazıma götürmek istiyorum siz değerli okuyucularımı. Çünkü bugünleri görerekten ta o günlerde bugün oluşagelen siyasi atmosferi detaylıca yazmıştık. 

Selahattin Gürkan’ın bürokrasiye ciddi bir dönüş yaptığı halde Mv. Öznur Çalık’ın ise bürokrasiyi bırakıp halk’la diyalog kanallarını geliştirme gayreti sürecini izlediklerinden dem vurmuş; şehrin iki güçlü siyasetçisinin bundan sonra siyasi hayatlarını daha güçlü yerlere taşımak üzere yapacakları hamlelerden söz etmiştik. 

Kuşkusuz Erdoğan’ın Malatya ziyaretinde Büyükşehir belediye başkanı Selahattin Gürkan imajı çok farklı bir yerlere sıçraması gösterdiki Gürkan bürokraside ektiği tohumların meyvelerini toplamaya başladı. Öncesinde Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’ın yere göğe sığdıramadığı övgülerine mazhar kalmış, ardından Erdoğan ziyaretinde ise Gürkan’ın adeta Malatya’ya hakimiyetini pekiştiren Erdoğan ağzından sarf edilen gerek Gürkan patentli söylemler, gerek başarılı bulduğunu övgüler eşliğinde defaatle tekrarlamasının getirdiği yeni bir siyasal zemine adım atıldı. 

Çalık’ın ise halka başvurmasının sonuçlarını incelediğimizde çok sağlıklı, başarılı dönüşler yaptığını henüz söylemek zor. 

Halbuki daha kıdemli oldukları öne sürülen Öznur Çalık, Bülent Tüfekçi, Ahmet Çakır, Hakan Kahtalı isimlerinin Erdoğan tarafından hiç lanse edilmemiş olmasının dejavu görüntüsü altında bundan sonraki dönemde Erdoğan’ın Malatya’da kriminal olarak kimle nasıl bir siyaset yöntemi geliştireceğinin de bazı ipuçlarını elimize vermeye başladı.

Tabiki bu gelişmeler Malatya gibi dar ve kompleksli bir alanda yapılan siyaset biçiminin derhal önü tutulamaz şekilde çevreye dağılmasına sebep oluştuyor; haliyle kafalarda bugüne değin birikmiş siyasi varyasyonun aniden değişmesine sebep oldu.

Çünkü ne derseniz deyin, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar ne olursa olsun Malatya’da şunu fark ettim: bir Erdoğan sevgisinin yekpare şekilde büyük bir kesimin gönlüne yerleştiği ve bunu şu saatten sonra değiştirmenin imkansız bir boyutta olduğunu deklare etmemiz lazım. Bu sebeplen Erdoğan kimi işaret ederse insanların hiç düşünmeksizin o yöne ibreyi kırması şehrimizde bundan böyle oluşacak siyaset modelin hafızasını oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Onun için biz mevcut genellemeye bakacağız. Mevcut genellemeye göre sapa sağlam elimizde kalan sadece iki isim. Gürkan ve Çalık. Ak Parti tarafından değer ve aidiyet gösterilen bu iki isim var sadece. Diğerlerinin Malatya siyaset lokasyonunda hiç bir itibarının kalmadığı gibi Erdoğan nezdinde de bitişin sonu bölümüne alındıkları kesinleşmiş oldu. Bir de il başkanı İhsan Koca var. Değinelim: İhsan Başkan Malatya’daki siyaset etnitisesi harici başka bir güzergahta ilerliyor. Kendi icat ettiği bir yolda kendine ait bir ekip oluşturarak. Milletvekili ordan adalet Başkanlığına göz dikmiş olabilir ama bu saatten sonra işi çok zor. Önümüzdeki dönem listede yer alamayacak. 

Tüfekçi’nin şansı da şurdan itibaren başlar kanaatindeyim. Şu an şehrin siyasetini % 98’ni ele geçirmiş ve bu siyaseti konsolide eden grubun geliştireceği stratejiye bağlı. Kara bir propaganda faliyeti alanı tertiplemeye başarırlarsa, şayet bunun için bazı formüller üzerinde çalıştıkları biliniyor. Gürkan’dan başlayıp Çalık ismini de sonraları dahil ederekten… Geliştirilen formüle bağlı Öznur Çalık ile Selahattin Gürkan’ı birbirine kırdırmayı başarırlarsa kısmen kirlenmiş, hasar almış iki siyasetçi algısını yaratır ve toplumun gözünde itibarsızlaşmış iki siyasetçi halinden elde edilecek fırsatla; Tüfekçi “en temiz, sakin, mülayim, uygun aday” referansı ile –çok münasiptir– dayatma sonrası büyükşehire taşınmak isteniyor. 

Daha buraya gelmeden önce kamuoyuna servis etmek istedikleri başka bir şey var. Başkan Selahattin Gürkan hakkında İYİ Partiye geçmek istiyor veya geçecek algısı… 

Muhtemelen seçime yakın bir süreç içerisinde Gürkan’ın önünü kesmek üzere hazırlanmış en güçlü koz şeklinde zulada tutuyorlar. Yukarıya raporlar gönderilmek üzere hazırlanacak, elllerindeki güçlü lobiler üzerinden her tarafa yayacaklar. Gürkan’ı seçim öncesi böylelikle gözden düşürecekler. Öznur Çalık’a gelince; aynı grubun Öznur hanım içinde bazı düşünceleri var, yok değil. Çünkü Çalık’ın grupla kurduğu samimi temasa rağmen asla güvenmediklerini biliyoruz. Ama kısaca değinmek gerekirse, Çalık; ya tamamen siyasi hayatından diskalifiye olacak ve önceki milletvekilleri gibi kimsenin pek hatırlamadığı bir isim olarak tarih sahnesindeki yeri alacak yada hâtâ yapmasa iyi bir çıkış yakalaya bilir, yükselmesi an meselesi! Orta bir yerde kalmak gibi bir şansı yok bu saatten sonra. 

Tekrar yazımın başlığına dönüş yapacak olursak; eğer, Erdoğan’ın Malatya ziyaretinde kimsenin bir ders çıkaracağı, ders alacağı falan yok. Laylaylom… Sanki hayatları boyunca o koltuklarda kalacaklarına içten inanmışlar. Allah aşkına söyleyin sizce Hakan Kahtalı bir ders çıkaracak mı? Çıkarmış mıdır? Ya peki Çakır, güldürmeyin beni. Tüfekçi’ye göre her şey gayet makul ve yerinde “ne dersi der” çıkar işin içinden. Osman abi’nin derseniz derse falan ihtiyacı yok. Mehmet abinin zaten işler yolunda, Allah daha çok versin. Ne dersi…

Gürkan’ın çıkarması gereken ders ise Erdoğan’dan kendileri lehine çok ciddi bir –önemsenme– atfedildi. (Bu gerçek.) Saman alevinden ibaret kalmaması için toplumun dinamiklerini onarması gerekiyor. Bunun için halka inmeli. Halkla Gürkan arasında bir grup tarafından servis edilmiş soğuk hava yerini hâlâ koruyor. Erdoğan tarafından yakılmış yeşil ışık enerjisini topluma yayabilir, halkın gönlüne talip olursa Gürkan kazasız-belasız, risksiz (önceki gibi) bir seçim geçirir, burdan söylemiş bulunalım. 

Genelleme itibari ile vaziyet halimiz budur. Çalık’ın da ve Gürkan’ın da bu saatten sonra ağzından çıkacak her kelimeye daha çok dikkat etmeleri gerekecek. Yedikleri yemek, içtikleri su’ya, kimle ne konuştuklarına kadar.. Gürkan Erdoğan’ı mahcup etmemek üzere daha yukarılara doğru bu bayrağı nasıl taşırım modunda hareket etmeli… Çalık’ın ise 20 yıllık birikimle oluşturduğu siyasi tarzına mahsusen şimdilik ayakta kalmayı başarıp, yoluna devam edebilecek argümanlar bulmalıdır. Haliyle Çalık’ın tek bir sorunu var aslında. Çok hızlı ilerliyor. Çok hareket halinde. Hızlı olduğu için ilerlerken de çok hata yapıyor olmasıdır. Tam tersine Gürkan’da çok yavaş ilerliyor. Yavaş ilerlediği için bazı gelişmeleri görmüyor veya ıskalıyor diyebiliriz. Her ikisi de şehrin siyasetini konsolide eden gruba dikkat edecek. Bence abla daha çok imtina ederse iyi olur. 

Yazımın uzadığının farkındayım ve şu konuyu da dahil etmeden kapatmam etik olmaz. Dün itibari ile Malatya Büyükşehir başkanı danışmanı av. Fatih Kerimoğlu’nun atmış olduğu bir twit gündeme düştü. Sıradan bir twit değildi bu. Twitte yazar Mustafa Armağan’ın Yeşilyurt belediye başkanı Mehmet Çınar tarafından Cumhuriyet bayramı süreci içerisinde şehre davet edilmesini eleştirmişti.

Akabinde Malatya sanal haber Kerimoğlu’nu eleştiren bir haber yayınladı, haber içeriğine bakılırsa twit bir kesimi oldukça rahatsız ettiğini gösteriyordu. Benim de Mustafa Armağan hakkında duruşum belli. Aynı şekil Twitter sayfamda bunu dile getirdim. Biz fetö artıkları ile benzeri paralel yapılara karşıyız. Ve her zaman da karşı olacağız. Bu kadar net. Fakat gözden kaçan başka bir şeyden söz etmek istiyorum size. O twit boşuna atılmadığı kanaatimi belirteyim: Başkan Selahattin Gürkan, (kendi tespitim ve Malatya siyasetini analiz edebilme bilgi ve tecrübelerime dayanarak) Fatih Kerimoğlu’nu yaBattalgazi yada Yeşilyurt belediyesi Başkanlığına hazırlıyor. Yeşilyurt daha öncelikli gibi geliyor bana. Ve dün Kerimoğlu “burdayım” dercesine ilk sinyali verdi diyebilir miyiz? Bence diyebiliriz. Bunu bir yere not edin isterseniz, çok az yanılma şansımız var çünkü!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu