Köşe Yazıları

Neden Aile Hedef Alınıyor

Çünkü şeytanın ezelden ahdi, adi emeline hizmet eden kapitalist, siyonist küresel güç, aileye önem vermeyen kendi başına buyruk, sahipsiz bireyler istiyor. Bu sahipsiz birey anlayışı özgürlük kılıfıyla, her vesileyle dayatılıyor. Evlilik, aile, günahlardan, risklerden korunma kalkanıdır zira.

Yeni nafaka düzeninin erkeği borç altına sokması, kadınların hem ağır çalışma koşulları hem ev, aile sorumluluğu altında ezilmeleri evliliğe soğuk bakma sebebi, dolayısıyle ihtiyaçların gayri meşru giderilmesine, günahlara çanak tutmak demek oldu.

Cinsiyetsizlik dayatmaları, seksin, fuhşun alenileştirilerek doğal kabul ettirilme çalışmaları, starlar, diziler aracılığıyla toplumun yozlaştırılması adım adım gerçekleştirildi.

Çok uzun yıllar önce başladı hain plan olan yozlaştırma tuzakları. Filmlerdeki, dizilerdeki kahramanların hayatına özendirildik. Dilimizden, dinimizden, kültürümüzden uzaklaştırıldık.

Cenneti anaların ayakları altına seren güzel dinimiz, kadını baş tacı eden güzelim Türklük örf ve adetlerimiz, geleneklerimiz unutuldu. Maneviyat, güzel ahlak rağbet görmez oldu. Varsa yoksa maddiyat, fiziki güzellik, lüks hevesi zehirledi güzelim insanlarımızı. Millet olabilmenin temeli olan aileyi, manevi değerleri, herşeyi kaybetme riskini göze alarak illa özgür, lüks hayat ister olduk.

Takdire rıza, aza kanaat, sabır- şükür kalmadı. Helal kazanç, evdeki aile huzuru, güzelliği yetmedi mutlu olabilmemiz için. Aç gözlü, para- şehvet peşinde, kendi evladının gözü önünde annesine kıyabilecek caniler örnekleriyle evlilikten, aileden korkar hale getirildik.

Bütün bunlar, biyolojik savaş olan salgınlar, korunma tedbirleri adı altında dayatmalar, ekonomik çökertme taktikleriyle bugün karşı karşıya kalınan ulusal devletlerin yok edilmesi, mülkiyetin milletlerin elinden alınması için.

İçten çürütmeye, millet olmanın olmazsa olmazı, temeli aileden başlayarak milletleri, devletleri yoketmeye çalışıyorlar. Mülk ne sizin, ne Allah’ın değil, bizim olmalı; Firavun gibi Rab’lık iddiası yani…

Çözüm, millet ve devlet olarak, dört bir koldan saldıran şeytanın ordusunun ve içimizdeki hain işbirlikçilerinin maddi- manevi istilasından kurtulmak. Güzel dinimizin, cennet- cehennem üzerinden korkutucu bir kuru ibadet dini, modernliğin de çıplaklık, içki içmek, ahlaksızlık olmadığı bilinciyle; Cenneti anaların ayakları altına seren güzel dinimizin özüne sarılmak.

Kadınlar size Allah’ın emanetidir diyen, kız çocuklarını diri diri gömülmekten kurtarıp kızı Fatıma Anne’mize gösterdiği saygı- hürmetle de en güzel örnek olan sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa sav’in, tertemiz ehl-i beyt’inin ahlakıyla ahlaklanmak…

Emevi sözde müslümanlığıyla korkutarak, dininden soğutarak değil; Türklük gurur ve şuuru- İslam ahlak ve faziletiyle, Anadolu erenlerimizin izinde güzel dinimizle, aramıza her vesileyle duvarlar örülen birbirimizle barışmak, özümüze dönmemizle. Bu hale kaç yılda gelmişsek o kadar çok gayretle ve yüce Rab’bimizin izni ve yardımıyla hepbirlikte.

Müslüman-Türk milleti olarak, daha da geç olmadan; ailelerimize, vatanımıza, milletimize, devletimize, özümüze, geleceğimize sahip çıkabilmemiz, hepbirlikte asrı saadete erişebilmemiz ve insanlık alemini de asrı saadete taşıyabilmemiz niyazıyla…
Amin Ya Rab’bi!..

Adevviye Şeyda Karaslan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu