DünyaGenelGündemKöşe YazılarıMalatyaSiyaset

Malatya’da Ak Parti Değişime Gidecek mi? 

Malatya doğunun en güzide ve stratejik şehri. Deprem felaketinin ardından imara dayalı çok büyük bir rant pastasının adresi olduğunu en başta not düşelim buraya. 

Ak Parti’de 22 yılın ardından gelen “ikincilik” sonrası şehrimizdeki parti mensupları bundan böyle farklı bir yol deneyecekler mi? Halkla arasında oluşagelen mesafeyi nasıl restore etmeyi planlıyorlar? Atacakları adımlar neler? Topluma dair yeni politikaları ver mı ellerinde ve şimdilik öksüz kalmış şehri halen rant alanı olarak görecekler mi? 

Vatandaş olarak kafamıza onluk çivilerle çakılı benzeri soruların cevaplarını arayacağız bu yazımızda. 

31 Mart seçimlerinden sonra Ak Parti cephesinde şöyle bir ana fikir ortaya çıktı. Bazı siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler partinin halktan aldığı ikaz doğrultusunda değişime ihtiyacı bulunduğunu defalarca deklare ettiler. Her ne kadar tarih olarak bayram sonrası işaret edilse de aslında genel geçer bir tabir olarak arşivlerde yerini alacağı öngörümüzü tekrarlamak istiyoruz. 

Ülke geneli Ak Parti radikal bir değişikliğe gider mi gitmez mi bilinmez ama asıl bizi ilgilendiren ilimiz Malatya’da Ak parti tebasının böyle bir niyeti olup olmadığı. 

Şimdilik gözlemlediğimiz kadarıyla kimsenin seçim muhasebesini yapmaya niyeti yok. Ki yapılırsa gereken tasfiye için hangi isimler veya nasıl bir maksat adı altında süreç işleyecek her şey çok gizemli bir safhada şimdilik. 

Oysa Malatya büyük bir oy kaybı ile kazanıldı. Oy kaybı sorumluluğunun asıl nedenleri bilinmiyor, yenilgiyi sahiplenen de yok. Kaybedilen bir çok il dışında Malatya’da Ak Partinin kazanmış olmasını bir avantaj olarak kabul edilse de geri planda zor bela alınan seçimin faturası ortada duruyor. 

Seçim çalışmaları esnasında sahaya çıkmayan milletvekillerinin en başta bir yenilgiye hazır olduklarını kabul etmeliyiz. Erdoğan’nın mitingininde fiyasko geçmesi anlık bir krize neden olmuş, il başkanı Namık Gören’i suçlayarak baraj altında kalan mitingin tartışması uzun süre Malatya gündemini meşgul etmişti. 

Bülent Tüfekçi, İhsan Koca isimleri şu an partide en kıdemli siyasiler olduğuna atıfla, inanç Sıraç Ölmeztoprak, Abdurahman Babacan yeni olmalarına karşın Malatya’nın iradesinin sandığa yansıyan bölümün kritiği üzerinde elbette pay sahibi olduklarını söylemeliyiz. 

Sami Er’in şehre yabancı hali yine seçmenin oy saklası üzerinde etkili olduğu açık bir durum. 

Üstelik kendilerine karşı “muhalefetin imkanlarının kısıtlı olmasına rağmen”  tüm teşkilatın ve daha çarpıcısı iktidar gücünü arkasına alan Ak parti için “Malatya başarılı oldu” söylemini kullanmamız hatadan ibaret olur. 

Siyasiler son dönemlerde tamamen rant odaklı çalışmaların içinde yer aldığı kabul edilen ve ranta dayalı zehirli zihin dünyalarını paraya ve ticarete teslim etmiş hallerine vatandaşın tepkisel tutumlarının sandıkta kaydedildiğini de herkes fark eder hale geldi. 

Siyasetle halk arasına giren rant mekanizmasını ilk başta söylediğimiz paragrafla ilintili hale getirdiğimizde Malatya’da ne yazık halen rant devşirme gayretlerinin var olduğunu üzülerek gözlemliyoruz. 

Onun için siyaset ya da siyasilerin değişime dair sinyaller vermesi şu şartlar altında mümkün olmadığı görülüyor. Yani Malatya’da siyasilerin “kazandık” havasından ötürü eksikliklerini tamamlama imkanları kalmadığının hem ideolojik, hem de sosyolojik zeminde tutamak noktası külüstür ve de ucuz bir anti yöneticilikle birleşiyor. 

Ama yine de Malatya iyice bitene kadar.. ruhunu, varlıklarını sömürmek, tüm değer ve imkanlarını suistimal etmek, iyice kemirildikten sonra içinin tamamen boşaltıldığı bir enkaz havasında bırakmakla orantılı servis edilen siyasi vize acenteliği –toplumculuk– dünyasını da tarumar etmeye doğru giden bir özgüvenden fazlasını getiriyor. 

Asla, hiç ihtimal veremiyorum. Malatyada mevcut siyasiler çıkıpta bugüne değin kaybedilen prestijlerini onarmak babında adım atacaklarına…

Bülent Abi, gönül kapılarını halka açacakta, geçmişte yapılan tüm hatalardan dolayı yeni temiz bir sayfanın açılacağının teminatını vereceğine…

İhsan koca başkan idealist bir avukat olarak kullanmış olduğu telefon numarasını en kırsal, gariban bir vatandaş aradığında açıp derdini dinleyecek ihtimali hiç vermiyorum nedense. 

Sıraç hanım bizleri şaşırtıp köylere, kenarda kıyıda kalmış vatandaşla hemhal olup, varsa sıkıntılarını dinlemek ve sorunlarını çözmek üzerine yepyeni siyasi model inşa etmekle yükümlü hissetse kendini. 

Babacan’ın aynı şekil Ankara’dan çok sorumlusu olduğu Malatya halkına müthiş fırsatlarla dolu ortamlar sağlamaya çalışsa..

Hepsi de mümkün…

Ama ilhamlarını halktan yana değilde ticaret ve rantla birleştiren elimizdeki mevcut siyasiler sanırım hiç bir zaman bir değişim için hazır olmayacaklar. Halbuki reisten alacakları güçle, eğer radikal bir değişim başlatırlarsa ve bunun da özlük haklarını yerine getirirlerse ancak bu milletin gönlünü o zaman kazanabilirler. Yoksa geçen seçimde verdiği mesajın üzerine katlamalı notlar ekleyerek daha sert ve opsiyonel bir döneme imza atacaklardır. 

Malatya’da AK Parti’nin muhasebe etmesini sağlayacak bir çok yapısal meselesi var. 

Ne varki kimsenin “biz nerde hata yaptık?” gibi iyimser bir soruyu dahi sormaya cesareti de yok, niyeti de…

Halkın iradesi ve sandığa yansıyan sonuçlara göre mutlaka iç sorgulamanın mecburi olduğunu dile getiriyor. 

Teşkilat ve siyasi kadro bu çelişkilerle dolu zaman içersinde saklanarak, görmezden gelerek, bir şey olmamış gibi davranarak halkı uyutup  bilakis geçiştirmeye çalışıyor. Af buyurun kendilerini uyanık millet aptal yerine koyarak. En azından bir açıklama, bir adım, teknik ve sosyolojik bir çıkış gösterilmezse bu halk sizleri asla affetmez. 

Yok biz böyleyiz, kimseye verecek hesabımız yok”, karşınıza dikilmiş bu ciddi yapısal mesele adına bir sözünüz yoksa kendi eseriniz olan çöküşün bizatihi mümessilleri olduğunuzun altına imzanızı atmış olursunuz. 

Sözün özü: Malatya’da halkın beklentileri o denli artmışki en başta şehir yeniden şehirleşmeye büyük ihtiyaç duymaktadır. Konteynırlarda yaşama tutunanlar bir an önce evlerine girmek istiyor. Ev sahipleri tedirgin, haklarını kaybedenler var. Sami Er’e en çokta bu yüzden oy verildi. Toki’ci geçmişi evlerine en hızlı şekilde kavuşmayı hedeflediği için. Yoksa halkın gözünde erimeye başlayan Ak Parti Malatya’da da aynı şekil büyük şekilde erimişti. İnsanların deprem sorunlarının topyekün giderilmesi gibi büyük trendin varlığını hatırlatmak isteriz.  

Böyle bir değişim, eski dönemlere ait bazı salt spesifik kalıntıların silinmesi, hele de şu rant hastalığının tedavisi, şehrin ve insanların kimyasına uygun yeni bir dönem başlatmak, gerçek siyaset dalgasına kapılmak takvimi bayramdan sonrası için uygundur aslında. 

Ak Parti Türkiye’de belli bir şablon üzerinde değişime gideceğini tahmin ediyoruz. Önümüzdeki günler buna gebe. Malatya’da siyasilerin hal ve tavırları iktidar tecrübesine uygun olgunlukta gelişemediği fazlasıyla belirgin. Çok ilginç bir yaklaşım türüne tabi olmaktayız. Dileğimiz aynı değişim sürecinin bizim şehrimizde de gerçekleşmesi. Değişim olmazsa Malatya şehri az modern bir getto’dan öteye gidemeyecek. Ve bu dönemin yöneticileri şehrine ihanet etmiş olacak. Bakalım ne olur. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu