AnalizDünyaGenelGündemKöşe YazılarıMalatyaSanat

Bizim Cehenneme Girmememiz Lâzım

Cehalet hep üstün geliyor, emrediyor, hükmediyor, tüm yetkileri kullanıyor, asıyor, kesiyor.. Hep galip, hep galip. Düşünen aydın insan hep mağlup, hep mağlup!
Tanrı değiller ama Tanrıcılık rolünü iyi oynuyorlar. Karşı çıksanız hem bu dünyada hem öteki dünyada ziyandasınız!

İki cihanda da muzaffer sanıyorlar kendilerini. Ellerinde sonsuz güç, kalplerinde kibir, ceplerinde para, karış karış tüm ülkeye hâkim arsız bir güruh.
Yakıyorlar, yıkıyorlar, ormanları yok ediyorlar cayır cayır ateşlerde! Yanan, yıkılan sadece orman değil, memleket değil, sorgulayan, düşünen, anlayan, geçmişin tecrübesi ve bugünün birikimiyle geleceğe ışık tutan insanlarda yanıyor. Umutları, hayalleri, heyecanları ve tüm hevesleri de yanıyor.

Her daim nefret soluyan bu azgın güruh ile aydın, okumuş ,dil bilen dünyayı tanıyan insanların mücadele etmesi çok zor. Cehaletin zirvesindeler çünkü. Onlarla mücadele için onlar gibi olmak, onların silahıyla mücadele etmek lazım. Eğitimli insanlarda bu yok.

Düşmanın silahı ile silahlanın” düsturu bu kalıba uymuyor. Düşman cehalet ile silahlanmış, ahlaklı insanlar bu silaha çok yabancı!

Bu cehalet yangını “din mangal” ından çıkan bir kıvılcımla başladı. Cehaletin yorumu ile küllenen mangaldan… Bu kıvılcım birkaç nesli kül etti. Bu yangından nasıl en az zararla kurtuluruz sorusu çok önemli! Düşünmeye, okumaya ve anlatmaya bıkmadan usanmadan devam etmeli. İnzivavari bir hayata razı olmalı.

Ve iyi insanlar cehenneme girmemeli.
Hem bu tarafta hem o tarafta…!

Fatih Mehmet Turhan

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu