AktüelAnalizDünyaGenelGündemKöşe YazılarıSiyaset

Yıkılmış Bir Şehirde Herkes Belediye Başkanı Olmak İstiyor 

“Ne olacak bu Malatya’nın hali?’’ sorusu ile başlamak istiyorum bu yazıya. Deprem, rant, siyasi istikrarsızlık mavalını tekrarlamak gibi bir gaflete düşmeyeceğim. Fakat bu gün birikmiş sorunlar yığınağı karşısında çaresiz kalınmış toplumun ayarlarıyla oynamayı; marifet sayan siz siyasilere sözüm: ne olur az biraz el vicdan diyoruz. 

Haliyle belli bir periyotta seyir eden sorunlarımızın devam ettiği, bir süre daha devam edeceği sürece ilaveten… 

Sorunlar en az 40 yıldan beri birikerek süregeldiğinden ne yazık cezasını bugün biz yaşayanlar olarak hepimiz çekiyoruz. Önceki diğer dönemlerde yapılan ne kadar sistematik suistimaller var ise hepsini bir bütün halinde değerlendirebilme cesaretini bu gün gösteremiyorsak aynı vebal bu kez çocuklarımıza sirayet edeceği bilinmeli. 

Nitekim artık şüphe etmediğimiz bir gerçek var. Kendimi bildim bileli şu çelişkinin sebebini hep merak etmişimdir. Siyasi tayfa hangi dönem olursa olsun neden topluma karşı süresiz bir mesafe içerisinde olduğu… Zaman zaman bu soruya cevap arandığı da olmuştur. Seçim dönemi hariç! Seçime üç yada beş kala önemsenmeyen, görülmeyen, anlaşılmayan yada burun kıvrılan halk aniden kıymete biner. Ne zamana kadar? Sandık açılma saati olan 17’e kadar. 17’den sonra rutin mesafe tedbirleri yine kaldığı yerden uygulanmaya devam eder. Taki diğer seçime dek..

Tabi son dönem farklı bir şey gelişti. Deprem külfetinin insanlarımızı demorolize etmesi açısından yeni doğal bir mevzuat geliştirdiğini söylemek mümkün. İnsanlarımız tarihte ilk kez yüksek sesle konuşma hakkı elde ettiklerini gördük. İlk kez açıktan olmasa da perde arkasından siyasi tayfaya haykırarak, bağırarak seslendi. İsyan etti! Hesap sormak istedi. Elbette toplumsal ibre hafifçe yön değiştirmiş şeklinde görünse bile; siyasi tayfa bu, bildiğinden hiç geri kalır mı? Yine aynı mihmandarlık, aynı alkışı bekliyor, yine çift dikiş, aynı vaatler, koof bir aristokrasi. 

Yukarıdaki soru her zaman olduğu gibi bir müddet daha gündemde kalmaya devam edecek, yalnız bu defa onunla birlikte yeni bir soru daha soruluyor: ‘‘şehrin geleceği ne olacakkonutlar ne vakit yapılarak teslim edilecek?” sorusu…

Aslında sorunun siyasette bir cevabı varMuhataplarının sürekli tekrarladığı bir kampanya, bir takvim ortada dolaşıp duruyor. Belki de yerel seçim pier çalışmasıdır. Toplumu tatmin ediyor mu orasını bilemem. 

Bir de muhalefet penceresinden bakalım olaya. Muhalefet genel başlığı altına giren siyasi yapılar her zamankinden daha belirsiz duruyor. Böylesine kritik bir süreçte daha doğrusu önceki bir çok yazımızda dile getirdiğimiz gibi, muhalefetin bu şehirde bir söz hakkı yok. Çünkü bir seçim kazanmak gibi reaksiyonları olmadı. Çünkü toplumla alakası olmayan bir siyasi tablo yürütülüyor. Yalansa çıkıp yalan deyin. Chp Malatya Mv. Veli Ağbaba’yı çekip alın içi tamamen boşaltılmış, balon bir muhalefet kalıyor elimizde. 

Dolayısıyla biz muhalefete takılmadan Ak parti cephesine bakacağız. 

Ak Parti’nin de şöyle bir handikapı var. Bir bölge yada şehirde aynı partiden olup birbirine muhalefet yürüten ikinci bir skala var mı araştırmak gerekir. Olduğunu sanmıyorum. Öyle bir özgüven oluşmuşki; bakıyoruz Ak Partiden herkes Büyükşehir belediye başkanı olmak üzere bir rüyaya kaptırmış kendilerini. Aday adaylar hem çok heyecanlı, hem uğraşıyor hem de ona göre pozisyon almış. Bazıları servetini bu uğurda dökmeye hazır. Kimi gizli el altından kulis yaparak Ankara’dan bağlantısını yaptıktan sonra paraşütle süratli bir iniş yapmayı planlıyor. Kimi milletvekilliğini bırakmış şansımızı denemekten bir şey kaybetmem düşüncesi ile seferber olmuş. 

Mevcut Başkan Selahattin Gürkan ise çalışma arkadaşlarıyla birlikte yıkılan şehrin enkazını bir an önce kaldırmaya, yaraları sarma, hasar boyutunu toparlamaya odaklanmış…. 

Peki, kim bu Büyükşehir belediye adayları? Kimler yok ki! Ak parti Mv. Bülent Tüfekçi, Ak parti önceki dönem milletvekili Öznur Çalık (ismi sürekli anılmakta) Battalgazi beld. Başk. Osman Güder, Yeşilyurt Bld. Başk.mMehmet Çınar, İnönü Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay ve bürokrat Sami Er ile bazı daire şefleri isimleri geçen Ak partililer arasında. 

Son Milletvekili seçiminde beklediği ilgiyi göremese de siyasi gelişmeleri etkileme gücünü elinde tutan iyi bir potansiyeli yakaladığı düşünülen Yeniden Refah Partisi(YRP) il başkanı Bilal Yıldırım da var.

Ondan şu an Malatya’da saha beş ekip tarafından tutulmuş durumda. 

1-Selahattin Gürkan ekibi: aslında Gürkan’ın kemik bir ekibi yok. Hiç bir zaman da olmadı. Gürkan tek başına sadece bürokratik tecrübesiyle işini yapmaya çalışıyor. Bir çok yazımızda sürekli Gürkan’ın ekibinin olmadığını hatta iyi bir ekip kurması gerektiğini dile getirdiğimizi hatırlıyorum. Aksine Başkan Gürkan’ın etrafındaki bazı isimler iş yapmasını engelliyor da diyebiliriz. Pek çalışmayan, çalışmayı sevmeyen Büyükşehire postunu sermiş dinazor isimler bunlar. Onlar İçin fark etmez, kim gelirse gelsin orada kalması üzerine konumlanmış şahıslardan söz ediyoruz. Gürkan’ın sadece Büyükşehir bünyesinde bulunan bazı Malatya sevdalısı çalışma arkadaşlarıyla hiç bir yolsuzluk yapmadan, devletin bir kuruşunu heba etmeden, alnının akıyla vazifesinin başında yer alıyor. Bir sonraki dönem seçimi alır mı, alsa bile bir ekip kurar mı, eldeki mevcutlarla yine devam mı eder şimdilik bir muamma.  

2-Bülent Tüfekçi ekibi: Tüfenkçi’nin ne zaman nerde ne yapacağı belli değil. Hareket geçecekse kılıfını ona göre hazırlamıştır mutlaka. Son rötuşlarını da uyarlamıştır. Genelde gri alanda beklemeyi tercih eder. Herkese karşı yakın durur fakat rakiplerini nerden ve nasıl yıpratacağını bilir. Elindeki maddi güç bir şeyleri daha iyi konsülide etmesi bakımında ihmal edilmeyecek hatrı sayılır bir ekibi yönetiyor. 

3-Öznur Çalık ekibi: halen sahanın en güçlüsü. Malatya’da bir çok üst düzey Ak partili Çalık ekibinin içerisinde. Çalık, milletvekili olmadığı halde şehrin siyasetini kontrolize etmek gibi doğal bir başarısı var. 

4-Mehmet Çınar ekibi: Çınar Yeşilyurt’ta sağlam bir teknik ekip oluşturdu. Son dönemde adı sansansiyonel haberlerle anılmasına rağmen Malatya’da bir klik onu hala Büyükşehir’e hazırlamaktan geri kalmıyor. Çınar hakkında iddia edilen tüm spekülatif haberlere aldırmadan Büyükşehiri alacağı konusunda  hem iddialı hem de temkinli davranıyor şu sıralar. 

5-Osman Güder ekibi: Güder’in daha çok hemşehrilik, aşiretçilik yada aile içi ve diğer yakınları üzerinden biriktirdiği oldukça kalabalık bir ekibi var. Teknokrat imkanlarla hareket etmeyen daha çok aile bağı statüsüsünü sürdüren ekip aynı şekil Osman Güder’i Büyükşehir terfi etmek için büyük bir çaba içerisinde. Ara sıra algı yaptıklarına da denk geliyoruz. Yalnız Güder ile Çınar arasında şöyle bir bağ geliştirildiğini tahlili karşımıza çıkmakta. Ne varki senkronize bir siyasi manevra  öne sürülebilir deniliyor. Çınar’ın ismi daha çok Büyükşehir’e yakıştırmalı gösterilecek fakat geri planda hazırlanan Güder olacağı yönünde. Yani sağ gösterilip sol vurulacak. Ters yüz meselesi. 

Dolayısıyla şöyle net bir tabloyu çizebiliriz günün sonunda. Beş değilde gündemde asıl iki grubun kıyasıya çarpışacağı şeklinde düşünebilirsiniz. Gürkan ve diğerleri. Tüfenkçi, Çalık, Çınar ile Güder ekipleri aslında tek amaçları Gürkan’ın gitmesini sağlamak istiyor. Hepsi ona göre mevzi almış. Onun için Başkan Gürkan ilk günden bugüne oldukça yıpratıldı zaten. Yani diğer tüm adaylar bir tek amacı var: Büyükşehiri Gürkan’ın elinden almak. Ortak bir aday’da da birleşebilirler, güç birliği yapma olasılıkları çok fazla. Yeterki uzlaşabilecekleri ortak bir aday olsun. Mevcut Başkan Gürkan’ı devirmek için her türlü çaba sarf edilecek. Her türlü taktik uygulanacak. Sonuna kadar ne yapılması gerekiyorsa yapılmalıdır. Öyleki aldığımız duyumlara göre halen şehrin en güçlü adayı Gürkan olduğu, çok derin bağlantılarının bulunduğu, özellikle kaynak bulmak gibi başarısı Doğu ve Güneydoğu’da farklı bir başarı imtiyazı tanıdığını göstertiyor. 

Onun için çok itinalı hareket ediyor herkes. Aklı başında değerlendirmeler eşliğinde kendilerine Büyükşehir yolunu açacak farklı bir söyleme ve iddiaya sahip hale gelecekleri ortam ve şartlar ile şimdilik çok değerli bir aşamadayız.

Kayısı Borsasının başında bulunan, ne hikmetse kayısı sorunlarından bahsetmemeye yeminli  Ramazan Özcan Battalgazi’de… 

Kahraman Kavuk, av. Muhammet Yalçınkaya Yeşilyurt belediye başkanlığı için karşı karşıya gelebilecekler arasında. 

Av. Fatih Kerimoğlu ismi şu sıralar iki ilçede;Yeşilyurt ve Darende için karşımıza çıkmakta. 

Diğer yandan 2019’dan beri aktif siyasetin dışında yer alan Ertan Mumcu’nun güçlü bir aday şeklinde yine ismi Yeşilyurt adayları arasında anıldığı kulis bilgisi var. 

Malatya’da muhalefeti ve iktidarı bir arada yürüten aynı parti mensupları yerel seçimlere büyük bir güçle hazırlanıyor. Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) son anda Cumhur itifakı saflarında seçime gireceği ve mevcut ilçe ve il bazında adaylarını çekeceği kanaatimizi tazelerken; durum bu ama zamanın tezahürü ne getirir, hangi şartları öne sürülür, ne tür değişikliklere zemin hazırlanır illeriki günlerde hep birlikte göreceğiz. 

Adaylar anlaşılıyorki her biri bir yeri gözüne kestirmiş. Tutkuları, çalışma ve illeriye dönük fikirleri, ilgilerinde sonuçta yukarıda sorduğumuz sorunu tatmin edici bir cevap verecekleri bilincinde adım atıp atmayacaklarını daha sonra göreceğiz.  . 

Görüntüye bakarak Malatya’da velhasıl tek partili iktidar ve muhalefetin kendi içerisinde kavgasının hayatiyete önemine binaen, eminimki sonuçta şehrin geleceği, insanlarımızın sorunlarını giderilmesi partiler üstü bir sıfat taşıyan isimler arasında yeni bir ufuk inşa edilir. Yok güç gösterisi, ego savaşları, markalaşmak biraz da zengin olmaktan söz edeceksek şayet bu hikaye git gide hepimiz açısından daha acı sonuçlara doğru bizleri sürükleyeceğini hatırlatırım. 

Hangisinin olma ihtimali daha güçlü dersiniz? Seçmenin iradesine lütfen saygı duyalım. Ama var olanların derlenip toparlamak, eksiklikleri varsa da kendilerine bir çeki düzen vermeleri gerçek ve güçlü bir geleceğin müjdesini vermek için yeterli olur. 

Yıkılmış bir şehirde herkes belediye başkanı olmak istiyor. Bana sorarsanız önce şehrin yapılması, yaşam standartlarının iyileştirilmesi, ciddi bir çok sorunun giderilmesi yönünde önce bunca gayret göstermeliyiz. Sonra oturulur, konuşulur, bir karar verilebilirdi. 

Evet, görebildiğim kadarıyla, şehrin siyasi hayatı içerisinde ciddi bir değişimin söz konusu olacağı yönünde. Önümüzdeki Mart ayı koltuk değişim takvimi olacak. Hiç kuşkusuz önemli işlevler görebilecek idarecilere ve tüm toplumu kucaklayan, tarafsız, adil isimlere ihtiyacımız bulunduğunu, iyi yetişmiş elemanlarla şehrin siyasi hayatına da yararı dokunabilecek bir alt yapı oluşması tek temennimizdir. Ancak, siyasetin aldığı biçim kirli bir hâle doğru bizleri yönlendiriyor. Gün geçtikçe insanlar siyasi ve siyasetten güven duymayı yitirdikleri bir gerçek. Heves kaçıran bir atmosfer yerine daha samimi, sıcak bir siyasi üsluba ihtiyacı var şehrimizin. Bu durum çok uzak olmamalı. Yeterki bir şeyleri aklıselim bir şekilde ele almasını bilelim. Dediğim gibi yoksa bir daha, bir daha kaybedeceğiz hepimiz.  

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu