Yeniden Refah+Ak Parti Yerel Seçim İttifakı

26.09.2023 tarihli twitimi aşağıya olduğu gibi bırakıyorum. Aynen şöyle bir salt ifade kullanmıştık. “Bu twit burada kalsın. Yeniden Refah Partisi seçime Cumhur irtifakı ile birlikte girecek. Aday adaylarını mutlaka geri çekecektir. En fazla 2 ay sonra netleşecek bir şeyler.” Üzerinden 2 ay geçmemiştiki nerdeyse o gün söylediklerimizin % 100’ü doğrular nitelikte gelişmelerin yaşandığı bilgisi elimize geçti. 

2024 mahali seçimlerinde Ak Parti’nin Yeniden Refahla bir ittifak geliştireceği aslında beklenilen bir durum idi.  Teklifin Ak parti cephesinden gittiği, Yeniden Refah Partisi yetkililerinse teklifi red edilmediği, şimdilik bir pazarlık aşaması ve masasında tuttuklarına dair bir süreç içerisine girildiği malumunuz. 

“Bu yeni formülü nasıl okumalıyız?” şeklinde bir soru yöneltilse, cevabı en kestirmeden şöyle olacak; seçim süreciyle meydana gelen gelişmeler, aday adayları, strateji ve kurulan ittifaklar, bazı saha çalışmaları, ön piar mekanizmaları ile anket çalışmaları ne varsa çıkarıp çöp tenekesine atılması demektir. En başından, yeniden bir tasarıya gerek kalacağı, gerek aday adaylarının potansiyelini yeniden değerlendirilmesi gerek partilerin ittifakları doğrultusunda ortak çıkarlarının korunmasına yönelik daha orjinal bir karara mutabık kalınacağı… 

Şayet ittifakın olgunlaşır, medya aracılığı ile kamuoyuna açıklanırsa pazarlıkta tutulan en remel başlık Yeniden Refah Partisi’nin büyük bir şehrin belediye başkanlığının verilmesinde ısrarcı olduğunu, bu illerin başında ise Türkiye geneli % 10 oranında en fazla oy aldığı Malatya olacağına dair kulis bilginin ilgisiyle karşılaşıyoruz. 

Lakin, Ak Parti’nin kalesi kurumundaki Malatya büyükşehirden vazgeçmek yerine iki büyük ilçeden birini vermekle konuyu tatlıya bağlama eğilimi devam ediyor. Yani iki büyük ilçeden biri Yeniden Refah’nın çantasında keklik. İki büyük ilçeden Yeşilyurt’mu, Battalgazi’mi acaba arası seçeneklerinden hangisinin işaretleneceği henüz işleyen süreç açısından belirgin değil. Yine Malatya’da iki büyük ilçeden birinin haricinde kırsal bir ilçenin bilakis Yeniden Refah’a verileceği ve bu ilçenin büyük olasılıkla Darende olabileceği pazarlık konusu arasında.  

Uzun uzadıya anlatmanın lüzumu yok, birçok aday adayı bulundukları konumları, plan ve hesaplarını yeniden gözden geçirmesi ihtimali çok yüksek görünüyor. 

Ak Parti’nin yerel seçimlerde ortaya koymaya çalıştığı strateji, önümüzdeki 5 yıl boyunca hangi şehirleri yönetmeyi hedefine koyduğu, neyi planladığı, özelikle kaybettiği metropol şehirleri kazanmak girişimi olarak kodlarını okuyacağımız Yeniden Refah Partisi ile ittifak teması daha çok Ankara ve İstanbul illerinde yaşayan kemik muhafazakar kesimin oylarını garanti altına almakla orantılı olduğunu görebilmekteyiz. 

Siyaset mühendisleri bu kez işi şansa bırakmak gibi niyetleri görünmüyor. Neye sevinip neye üzüleceğimize kadar hesaplanıyor artık. Anket firmaları sürekli bir şeyleri deniyor, bazı isimlerii algı maksatlı seçmen kafasına zoraki yerleştirme çalışmaları yapılıyor. Bizim vizyonumuzu ve ortak kalitemizi belirlemek rolünü de üstelendiklerini görüyoruz. Ne kadarıyla yetineceğimizi de… Hangi ismi seçmemiz icap ettiğini de… Başarı ve başarısızlıkları sadece bir asırda şehri idare eden siyasiler ve partilerin kritiği üzerinden yapmak bu durumda işe yaramaz. Tek parti dönemi hariç hepsini bu millet seçmiştir. Cumhuriyet demek idareyle birlikte, mesuliyetin ve başarı ile başarısızlığın da millete ait olması demektir.

Böyle bir ittifak sonrası Yeniden Refah Partisi il başkanı Bilal Yıldırım ve çalışma arkadaşlarına büyük bir görev düştüğünü hatırlatmak isterim. Bahsi geçen ittifak gerçekleştiği andan itibaren iki büyük ilçeden birini yönetmeye talip bu ekip önünde  kendilerini kanıtlayacaklardı önemli bir refere olarak görülmelidir. Tıpkı bir zamanlar recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanlığı esnasında ortaya koyduğu performans onu Türkiye’nin en zirvesine  taşıdığıı gibi. İşte arşın, işte Halep… Belki de illeride Büyükşehire talip olabilmenin veya yönetmek istencinin yolu iki büyük ilçeden birini sorunsuz yönetmekten geçer. 

Bilal Yıldırım iyi bir toplumsal birliktelik yakaladı. Sevilen bir isim. Toplumda iyi bir karşılığı var. Üstelik Bilal Yıldırım’a Malatyanın ihtiyacı var. Kumaşı temiz, kalitesi iyidir. Malatya halkı ise çok yoruldu, hassas bir dönemden geçiyor. Zor günler yaşadı. Bu zor dönemde Malatyalılar yine de çok şeyi başardı ama yaşadığı amansız günleri ne siyasilere ne de ülke kamuoyuna anlatamadı. Ruh hali ve geleceğe dair umutları açısından başardıklarına bakınca daha iyi ve daha güçlü bir şehir olmaktan öte bir konum hak ettiklerini söylemeliyiz. 

Belkide bu ittifak Yeniden Refah partisi için bir fırsat. Kaynakları ve özellikle zamanı iyi değerlendirilirse toplumla ileriye dönük sıcak samimi ortam kurulabilir. Üretmeyi, kalkınmayı, eğitim ve bilimde ilerlemeyi başaran birçok “iddialı” başlıkla gerçekten hele Malatya’da alternatif bir parti olma yolunda adımlar atabilir.