Malatya Büyükşehir belediyesi Ak Parti adayı Sami Er ilginç bir siyasetçi. Daha doğrusu ilginç bir hikayesi var. Tabi Malatya’da ilginç bir şehir. İlginç şeyler bu dönem burada hepsi bir araya geldi. En ilginç ise halk siyasiler tarafından yok sayılıyor. Ve İç güdüleri, duyguları, paikoji ile sosyolojisi son zamanlarda iyice hırpalanan bir şehir portföyüne düştü MALATYA. Bir de siyasete dilinin kutuplaşması, kaliteli isimleri diskalifiye, liyakatsız isimlerin atanması ile şehrin hafızası git gide hırpalandı.
Bakıyoruz heryerde bir algı, çok amatörce, istikrarsızca uygulanan bu algı prosedörü Malatya üzerinde farklı bir atmosfer oluşturuyor. Algının başrolü İstanbul’dan atamalı gelen Sami Er! Atanmalı gelen Sami Er ve yandaşları “bu şehri biz ayağa kaldıracağız” benzer büyük iddiaları öne sürüyor, ee başka… başka “Yaparsa biz yaparız!” diyorlar. Hadi ya!!! Sosyal medyada Ak parti il başkanı Namik Goren’le birlikte önüne bir harita koymuşlar, Biri avukat, bir makina mühendisi Sanki iki profesyonel şehir planlamacisiymis gibi oturmuş paylaşım yaptılar. Eyvallah.
Bu paylaşımları analiz ettiğimizde, görünen şu ki; haritalarında en büyük skandal şey mevcut Büyükşehir belediye başkanı Selahattin Gürkan’ı yok saymaları. Hatta bir tık daha illeri giderek sanki CHP Partisine karşı bir başarı gerçekleştirilmiş gibi bir ambians servis ediliyor olmasıdır. Aynı şekil mevcut ilçe belediye başkanları da yok. Mehmet Çınar, Osman Güder de şimdiden lagv edilmiş. Bir kere ilk büyük kırılma veya en büyük yanlış düğme burda iliklendi. Yani şu henüz görevi başında bulunan aynı parti mensupları Selahattin Gürkan ile iki ilçe belediye başkanını yok sayılarak adımlar atılılıyor olması, şimdiden Er’in seçimi kazanmış moduna girerek, veyahut darbe yaparak başkanlığı ele geçirdiği gibi hareket etmesi aklımıza çok şey getiriyor. Zaten tek başına fotoğrafların paylaşıyor olması bunu teyit etmekte.
Sormak istiyorum:
Başkan Gürkan’ı görmezden gelerek, onu yok sayarak bir kere istişare kültürünuzün olmadığını göstermiyor mu? Siyasete üslubunun oturmadığını, kendinizle bir kavga içinde olduğunuzu kanıtı değil midir bu? Hayırdır darbeyi ne zaman yaptınız aiz? Kanlı mı kansız mı? Mevcut başkanı nasıl ve neden yok saymaya kalkışıyorsunuz siz/ler? Sonuçta bir seçilmiş söz konusu, henüz seçime aylar kala hangi amaçla görevinden ekarte etmeye cüret ediyorsunuz böyle?
Sizler daha şimdi mevcut başkan/ları yok sayıyorsunuz ya, yarın göreve geldiğinizde Malatya halkını yok saymayacağınız ne malum. Demek ki üst aklınız dışında kimseyi ciddiye almayacaksın öyle mi? Hey hat… Hey hat.
Sayın Er; madem ki aday olacaktınız, ki biliyoruz istanbulda sizi ziyarete gelen malum yapıyla yaptığınız görüşmeleri… Deprem oldu bu şehir altında kaldık Fatih belediye başkan yardım gönderdi. Neden Belediyenin imkanlarını buraya yönlendirmediniz o zaman. İnsani bir görevle bir köşede siz de tutsaydınız. Yahu doğduğun yerleri görmezden geldiniz siz. Hadi bizleri-halkı boş verinde bari bir kaç akrabana üç beş battaniye gönderseydin. YAPMADIN! Ama ne yaptın, oturduğun sıcak pahalı deri koltuktan kalkmaya tenezzül dahi göstermedin. Pahalı, lüks bir bürodan yok olmuş bir şehrin aklına gelmesi ne tuhaf bir olay olurdu, imkansızdı değil mi?
Bizler o soğuk mevsimde, bir bardak su bir parça ekmek diye can verirken yoktu Sami Er! Enkaz altındayken de yoktun! Açken, sussuzken yoktun! Şimdi hiçirşey olmamış gibi, nasıl olsa “halk Ak Partiye oy verecek” diyerek gelip karşımıza çıkmışsın. “Bu şehri ben ayağa kaldıracağım” gibi büyük laflar ediyorsun. Nasılsa bura Malatya, kel aynak kuşunu aday koy o bile kaZanır mantığı var. Bu kadar saydıklarımızdan sonra muhakkak sizin de kendine soracağınız sorular olacaktır elbet. Keşke bir insan olarak zor bir badere atlamış bu şehre bende bir katkı sağlasaydım, çıkıp en azından bir kez gelseydim, şimdi yüzlerine nasıl bakarım insanların diyorsunuzdur… ki demiyorsanız eğer oda daha vahim bir psikolojik vâkâ meselesidir.
Büyükşehir ve merkez ilçeler aday adayı olmadan atamayla o yüzden geldi. Şimdiye kadar sayın Er’in hiçbir başarı hikayesi yok! TOKİ’de görev yapmış ama Malatya’ya hiçbir katkısı olmamış, yine Özel idarede sekreter olmuş fakat şehrin yolların yarısı asfaltsız! Sayın Gürkan sayesinde yollar yapıldı ve bitti. Hatta bizim Pütürge’nin en büyük ve ulaşılmaz köylerinden biri olan Şakan’ın yolu Cumhuriyet döneminden beri ilk kez Gürkan döneminde asfaltla tanıştı.
Hiçbir başarı hikayesi olmayan aynı Er’in zoraki başarı hikayesi isim hakkına montelemeye çalışan birileri tarafından algı operasyonu başlamasına başladu da sonunda ortada elle tutulur somut ve soyut bir şey yok. Boş bir A4 harici her şey bir muammma. Yapılan algılara ve piar çalışmalarına bakıyoruz Yok havada ters takla atıyor, yok yüksek lisansı var, yok çok tecrübeli falan filan gibi asparagas şeyler hep. Açık olalım şehre milyar dolar para gelecek ve bu parayı kim yiyecek asıl mesele bu olmasın mı sakın? Herkes bilirki bu Başkan Gürkan’la mümkün olmayacaktı. Zaten Gürkan’ın ayağının altındaki halının çekilmesinin tek ve yegane nedenide şehrin imarı için gelecek paranın pay edilmesine izin vermeme faktörüdür. Buradaki yapılar bu yüzden kazan kaldırdılar. Ve maalesef Malatya hizbullaha teslim edilecek! Malatya böylelikle radikal ve uç bir noktaya savruluyor. Köyleşiyor. Sayın Çalık şehre lütfen sahip çıkın, 22 yıl siyaset yaptığınzı, çocuğunuz gibi hizmet etttiğiniz şehrimizin hikayesi yok olmasına nasıl izin veriyorsunuz.
Sayın Er bir şey daha ekleyelim bu metne. 10 yıldır şehitler geliyor, cenazelerinde seni görmedik. Malatya spor lige çıkarken de bizimle sevinmedin, ligden düşerken de bizimle üzülmedin. Biz saf değiliz haşa aptalda değiliz! O beğenmediğiniz şimdi üvey evlat muamelesi yaptığınız Gürkan atkısını takıp tüm maçlara destek amaçlı gelip statda oturuyordu. Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu’da öyle. Kaçırdığı hiç bir maçı olduğunu sanmıyorum. Siz ise İstanbul’dan keyfinizde idiniz. şehrime destek olayım duygularıyla hiç bir MalatyaSpor maçında yer aldınız mı diye sorsam cevabı tabiki kem küm!
Evet, enkaz altındayken bizimle degildin. Soğuk yerken halimizi anlamadın. Günlerce yardım bekledik senin bu özel yeteneklerini göremedik. O değilde Bilal Yıldırım’ın cürmü nedirki deprem sahasından gece gündüz bir gün olsun ayrılmadı. Gariban, küçük ölçekli bir esnaf-kobi. Adamın gücü neydi? Ama bir şekil, tüm varı yokuyla yanımızdaydı! Depremde binlerce soba dağıttı. Günlerce elinde kepçe her gün bir mahallemizde 3 çeşit yemek, depremin ilk günlerinde sıcak çorba dağıttı. Aş verdi, iş verdi, bizimle ağladı, bizimle güldü. Dertliydi çünkü, şehrine aşıktı, bırakıp gitmedi. Siyaset konuşmadı. Elinden gelseydik hiç konuşmayacaktı ne varki rakipleri siyaset üretince o da yapmak zorunda kaldı. Direndi bizimle. İsteseydi herkesten önce gider, gidebilirdi. Gidecek onlarca yeri varken. Çocukları burda okuyordu. Ailesi kardeşleri hiç biri bir yere gitmedi.
Şimdi kalkmış diyorsunuz “şehri kurtarmaya geldim.” Kurtarıcı mısınız? Bizlerde yedik.
Şimdi de ben sorayım tamam Bilal Yıldırım’ın partisi sizinki kadar şöhretli değil, Ak parti gücünde asla ve katta olamaz. Parası pulu sınırlı. Peki soru şöyle olsun; bu şartlar altında hangisinin Malatyaya katkısı daha çok olur, Malatya daha iyi yapabilir? Sami Er mi? Bilal Yıldırım mı? Bu soruyu elinizi vicdanına koyarak cevap veriniz.
Dahası Malatya burası. Dünyanın en güzel ırkı insanların yaşadığı Aspuru memleket. Malatyalılar kendi iradelerine sahip çıkar atama dayatmasıni kabul etmez!
Hakkaten Sami Er maden bu kadar başarılı, şan şöhretini bu kadar göklerde, büyük bir kurtarıcıydın 10 yıldır nerdeydin? 10 yıl neden hiç gelmedin bu şehre. Hiçbir acimizda yoktun. Sevincimizden yoktun. Şimdi çıkıp geldin. Hoş geldin de Fatih belediye başkannn söylediklerini nereye koyacağız. Sosyal medyada Malatya’da en çok tartışılan konular arasında son günlerde. Ama ısrarla büyük kurtarıcı benim diyorsun. Bak, sonra olanı da heba edip gitmeyesiniz.. Bu milletin ahı sizi vurur söylemiş olayım.