EkonomiGenelGündemKöşe YazılarıMalatyaManşetMedyaSiyaset

Bir fotoğraftan MTSO seçimlerine

Açıkçası Malatya’da gündemi derlemek, toparlamakta zorlanıyoruz bazen. Yığınla konu geliyor önümüze, her karşılaştığımız kişi ayrı bir serzenişini dile getiriyor. Yazmamız, bir yerlere ulaşmamız hususunda ciddi ihbarlar alıyoruz. Şu gerçeğin altını bir daha çizmek istiyorumki; asıl vatandaşı düşünen yok. Vatandaş mağdur. Size birikmiş can alıcı sorunları ile bunu defalarca ispatlayabilirim. ‘Ye kürküm ye’ misalinden öteye gitmiyor hiç bir şey. Sözü fazla uzatmadan biz asıl meselemize gelelim. Vatandaş ise her zamanki gibi orda kalsın.

Siyasetin gitgide alanı genişliyor, genişlerkende kirli bir hal almaya başladı, artık hayatımızın her aşamasına entegre olmuş görünüyor. Ama toplumsal etik açısından buna izin vermememiz gerekir. Baro, Eczacılar odası, futbol kulüpleri, bir şehrin ticaret odası gibi kurumlardan siyasetin S’sinin adının dahi geçmemesi lazım. 

Bir ülkeyi, bir bölgeyi yada şehri hedefe ulaştıracak unsurlar; siyasetin tarafgirliğinden soyutlanmış, kendine has sermaye gücü oluşturmuş, tekelci aklın değil kolektif aklın egemenliğinde genişleyen, biatçı değil fikir ve proje üreten bağımsız alanların imal edilmesi ile başlar ancak. 

Malatya büyük potansiyeline rağmen kendini var edecek, büyütecek, geliştirecek unsurların tamamını cömertçe ihmal ediyor. Büyük hedeflere ulaşmak şöyle dursun gündelik işlerinin üstesinden gelmekte de bu yüzden muvaffak olamıyoruz. 

En küçük işlevselliğe siyaseti çağırıyor derhal, bir öğretmen hemşire atamalarına kadar siyaset karıştırılıyor, şehrin futbol takımı o şehrin siyasi gücü ile birlikte hareket ediyor, koskoca sermayesi siyaseti arkasına almadan bir rota tayini yapamıyor. Velhasıl örnekler çok. Hayatı, sorunları tahlil edemeyen, hep birilerinden faydalamayı, birilerini basamak olarak kullanan, önüne hedef koyamayanların şehri olduk. 

Bunca kaygı ve endişemi nereye bağlayacağımı merak ediyorsunuz değil mi? Evet, bir fotoğrafa. Sadece tek bir kareye. Tek bir kare ama rasyonel değeri oldukça geniş bir yoruma elverişli, analize müsait, bilinçli mi verildi yoksa ortaya çıkacak düşünce modeli hesaplanamadı mı onu değerlendireceğiz biz. 

Tesadüfen denk geldiğimiz o fotoğraf hem MTSO seçimlerinin üç aşağı beş yukarı nasıl gerçekleşeceğini deklare ediyor bizlere hemde işlerin nasıl yürüdüğünü ayyuka çıkarır nitelikte. Malumunuz olduğu üzere MTSO (Malatya Ticaret odası) başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu. İyisi kötüsü, yanlışı doğrularıyla beraber seçilmiş bir hemşerimiz. Şu anda görevi başında. Önümüzdeki Eylül ayı sonunda MTSO seçimleri var. Helal hazır iki aday yarışacak. Mevcut Başkan Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ile Akif Baştürk. Üçüncü bir aday var mı? Şimdilik belirsizliğini koruyor lakin. 3, 4 hatta 5’ci adayın da olması Malatya ve ticaret için daha verimli olacağından şüphe duymuyoruz. 

Fotoğraf: Kaynak

(Fotoğrafı bir üste bırakıyorum)

MTSO seçim adayı Akif Baştürk Baskil’iler derneği başkanı Yunus Görgün’le aynı karede ve bir ziyaret sonrası servis edilmiş. Bu fotoğrafı sıradan bir vatandaş sıfatıyla şöyle okuyabiliriz: Yunus Görgün standart bir dernek başkanından çok fazlası. Aldığı ihaleler, belediyedeki konumu, siyaseti belirleyicilik rolü, Malatya siyasetini elindeki Baskil’li nüfusu ile konsülide etme perspektifi ve Büyükşehir belediye başkanı Selahattin Gürkan’a yakınlığı hepsini bir arada not ettiğimizde…

Yunus Görgün’ün hemen solunda yer alan Akif Baştürk ziyareti geçerken ‘şöyle bir uğradık’ şeklinde masumane bir tabirle değerlendirmemiz mümkün olmayacak.

Ne var bunda canım, Malatya’da bundan günde onlarcası gerçekleşen bir ziyaret şekli’ diyebilirsiniz. Değil işte, çünkü Akif Baştürk MTSO seçimlerine hazırlanıyor. Yunus Görgün ziyareti üzerinden Selahattin Gürkan’ın doğal olarak desteğine uzanan ‘birlikte hareket etme’ süreci yön haritasının –tayini– çıkıyor karşımıza. 

Bu yön haritası zaten modası geçmiş önceki dini cemaatlerin adamı olmanın biraz daha esnek hali. Tamamen bağımsız bir sermaye, güçlü bir duruş, şehrin vizyonuna yeni konseptler dahil edecek formu yakalayamaz. Bir önceki MTSO başkanı Hasan Hüseyin Erkoç’u hatırlayın, hangi dini cemaatin güdümünde olduğunu tüm Malatya bilir. Bu dini cemaat üzerinden Malatyalı önemli bir aile’nin Erkoç’a tahakküm sağlayarak 81 ilin TSO başkanlarına ulaşabildiklerine, ihaleler ve iş ortaklıkları kopardıklarına kadar süreci geniş şekilde ele almalıyız artık. 

Peki, mevcut MTSO başkanı ne yapıyor? Veya soruyu tersinden soralım. Oğuzhan Sadıkoğlu sütten çıkmış ak kaşık mı? Elbette kimse dört dörtlük değil. Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun başarılı bir iş adamı olduğu malumunuz. Malatya için genç ve illeriyi görebilen bir girişimci, şahsende tasvip ettiğim seçilmiş bir yönetici dahası Malatya’da geleceği parlak olarak gördüğüm 6 isimden biri. Ne varki usül erkan’dan önce gelir. Devlet terbiyesi gereği bazen boyun bükmek gerekmeKtedir. Susmak elzem bir mecburiyet olmalı. Önce usülü bilmek lazım erkan peşinden gelir. Ne kadar haklı olursa da olsun devletin bir şehirdeki mülkiye amiri valisi ile didişmeyecekti, basına çıkıp açıklama yapmayacaktı. Sonuna kadar haklı da olsa dahi devlet terbiyesi gereği, bir şehrin sermayesinin ahlakı bakımından, Malatya gibi devletçi bir şehrin ticareti menbasının başında bulunması münasebetiyle Sadıkoğlu kendi kendini orada deşifre ettiğini düşünenlerdenim. 

İşte biz bunu diyoruz. Hata yapılmasın, geçmişteki döngüler bir daha tekrarlanmasın. Bir yere, bi ölçeğe, bir siyasi güce bağlı olunmasın. Ve de uyarıyoruz. Şehrin büyüme ivmelerini yakalamak istiyorsanız, ticaret akriditelerini geliştirmek istiyorsanız, tamamen bağımsız bir sermaye gücü olmak istiyorsanız kendi becerileriyle buldukları hedefleri de partizanlık ve modası geçmiş bir sadakat ölçüsüyle berhava eden bir konumu elinizle işaretlemekten uzak durun lütfen. 

MTSO seçimleri bu yüzden çok önemli. Bir şehrin öncesinde by pass geçirmiş kalbini yeni sunni teneffüslerle yaşam döngüsüne döndürmek yerine iyi bir ameliyatla atar damarları tıkayan kir pası çıkarıp atabilecek seviyede bir operasyon yapabiliyor musunuz? Gelin bunları konuşalım. Sadıkoğlu o neşteri attı. Baştürk bende yapabilirim diyor. Kendime güveniyorum. Hatta iddialı. Ona yoğunlaşalım bence. Kimin bağımsız, şehrin çıkarlarından yana diğer üyeleri ikna edecekleri yönüne. Yada kadavra siyaseti üzerinden eski metodları alt üst yapıp az bi makyajla tekrar sunmaya devam edelim. Ardından seçimle ilgili birçok teori, iddia, hatta komplo uçuşuyor olsun. Gerçek daha can sıkıcı biliyorum ama şeffaf, net bir duruş, kendine has yöntemlerle yeni sayfa açılabilir bu şehirde. O vakit kimse ayrıntılarda teselli aramaya çalışmaz. Gerçek şu ki Malatya’nın buna çok ihtiyacı var.

Diğer bir kaygım Akif Baştürk’ün Yunus Görgün’le dirsek teması Gürkan’a doğru demir atma girişimine karşılık… Şehrin iki denge gücünden diğeri Öznur Çalık’ta; ‘madem siz kendi adamınızı hazırlıyorsunuz bende Sadıkoğlu’nu desteklerim’ fikri kendiliğinden olgunlaşıverirse ne olur? İki güç dengesi Selahattin Gürkan ve Öznur Çalık’ı bir rekabet ortamına sürüklemez mi bu tamdanslar? Bir fotoğraftan tüm bunları okumak belki çocuk oyuncağı belkide yeni misyonlara, farklı yaklaşımlara, salt akla ihtiyaç duyacak yeni projeksiyona yönlendirir. Az zaman kaldı, MTSO seçimlerini Malatya geleceği için bizde izleyeceğiz. Bari siyaseti orada biraz erteleyin, yapamayacaksanız biat etmekten, birilerin adamı olmaktan öte ekstra bir başlık kartvizitinizde yer almayacak. Saygıyla…

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu