AnalizGündemKöşe YazılarıMalatyaManşet

Bir TOKİ Klasiği…

Kira derdinden kurtulup ev sahibi olmak, hepimizin hayali. Yıllarca çalışarak bu  uğurda birikimler yapılıyor. Bir bakıma ev sahibi olmak, toplumda kendini güvence altına almakla eşdeğer tutuluyor. Neyse ki hayat pahalılığın her geçen gün kat be kat arttığı günümüzde, dar gelirli ailelerin ev sahibi olması artık imkansız dediğimiz anda TOKİ kanadından gelen haberler imdadımıza yetişti

Eylül ayına girdiğimizden beri birçok haber sitesinin, Tv kanallarının ağzından düşmeyen Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi ile ilk evim, ilk işyerim sloganını duyduğumuzda sevinmedik değil. Yıllardır hayal olarak varlığını muhafaza eden “ev sahibi olma” isteğininin gerçeğe dönüşmesi için bir umut belirdi. Görülen, duyulan haberler

cezbedici gelse de işin doğrusu, arap saçına dönmüş durumda. Çünkü kimse ileriye dönük neler yaşanacağını bilmiyor. Tamam, TOKİ başvuruları başladığından beri yüksek bir talep oluştu. Talebi oluşturanların çoğunluğu ya bu konu hakkında net bilgiye sahip olmayanlar yada kira derdiyle meşgul olmayıp, maddi geliri bir asgari ücretliye göre yüksek kimselerdir.

Tek bilinen ve sürekli tekrarlanan haberin ana hatlarında”500 bin konuttan oluşan cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesini açıkladı. Proje kapsamında 2 bin 280 lira taksitle toplam 608 bin lira fiyatla 2+1 ve 3 bin 187 lira taksitle toplam 850 bin lira fiyatla 3+1 daireler yapılacak. İstanbul’da 50 bin adet sosyal konut yapılacak.” bir de şu detay var; yüzde 10 peşinat ile  başvurusu onaylanıp, noter huzurunda gerçekleştirilecek kurada  ismi çıkan, dönemin takibinde sözleşmesi imzalanan her vatandaş, ev sahibi olabilecek deniliyor. 

Bu ön bilgiyle kamuoyunun beğenisini kazandılar. Destekleyici unsurlar sayesinde de işin iç yüzünü örtbas etmeye başardılar. Açıklamalara baktığımızda faizsiz, dar gelirli herkesin ev sahibi olacağı göze çarpıyor. Detaylara indiğimizde her yılın Ocak ve Temmuz  aylarında enflasyona bağlı memur maaşlarındaki artış göz önünde bulundurarak Toki taksitlerinde de artış olacağını görüyoruz. Bu faiz değil de nedir? 

Yılda iki kez memur maaşı endeksli zamlar taksitlerin sabit şekilde ödenmeyeceği gerçeğini de bu şekilde gösteriyor. Birde e-Devlet üzerinden başvuru yapıldığında 500 tl gibi bir ücret yatırılması isteniyor. Onu da TOKİ’nin hesaplarında kuralar çekilene kadar ki süreçte değerlendireceklerdir. Yani o sizin 500 liranız, kat be kat katlanacak. Kurada adı çıkmayan kişilere tekrardan ücretleri iade edilecek edilmesine ama üzerinizden prim de sağlamış olacaklar. Vatandaşlardan alınan ön peşinatlar ve taksitlerde aynı şekilde fazilendirilecek. Bu şekilde ilerleyen projede bizler 1 kazanırken, onlar 10 kazanacak. Oysa hak sahibi vatandaşların, Toki ile yapacağı sözleşme sonrası ödeyecekleri peşinatın hesaplarda faize yatırılmasıyla 2 yıl içinde  sadece ön peşinatlar konut fiyatlarını karşılamasına rağmen dar gelirli aileler, 20 yıl vadeyle sabit olmayan taksitleri ödemeye mahkum ediliyor.

Her iyiliğin, menfaate dayalı ilerlediği günümüzde kişi ve kurumlar, kendi menfaati için başkalarını sömürmenin derdinde. Dar gelirli aileden bahsediliyor, ki bunların çoğu asgari ücretle çalışan, emekli olan ve kirada oturan kişiler. Konutların iki yıl sonra teslim edileceği, taksit ödemelerinin  ters orantılı olarak daha erken başlayacağı açıklaması yapılırken, hem Toki taksidi hem kira ödeyen vatandaşın evinde akşama tencerenin kaynayıp, kaynamayacağı kimsenin umrunda değil. Beklentiler, doyumsuz bir nefs için kaşıkla yapılan yardımın kepçeyle alınması yönünde. 

Aslında yeni bir proje de değil. Şartlarına baktığımızda geçmiş dönem Toki projeleri ile  aynı. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un basın açıklamasında ısrarla YENİ ifadesi kullanılsa bile en büyük sosyal konut projesinin 2019 yılına ait olduğu ve seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte aynı projenin yeniden gündeme geldiği söylentiler arasında. Şöyle ki Milli Gazete’den Bünyamin Güler’in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet tarihinin en büyük konut projesi olarak duyurduğu ve önceki gün detaylarının açıklandığı projenin eski olduğu ortaya çıktı. 

Milyonlarca dar gelirlinin ev sahibi olma umuduyla dört gözle beklediği Sosyal Konut Projesi’nin 2019’da da duyurulduğu anlaşıldı. Hükümetin o dönem 100 bin konut olarak paylaştığı projenin başvuru şartlarının da yeni açıklanan Sosyal Konut Projesi’yle birebir aynı olması dikkat çekti. 

Hadi eskiyi yeni de sorgulamayalım. TOKİ’nin konut projesi şartları, bir asgari ücretliye göre fazlasıyla ağır. Asgari ücretin 5500 tl olduğu bir dönemde 2+1 dairenin 2 280 liralık taksidini ev sahibi olmadan ödemeye başlayan vatandaş, aynı zamanda kirayıda ödeyince nasıl geçinecek? Altı ayda bir yapılan zamlar ise cabası. İşin garip yanı e-Devlet üzerinden başvurular henüz yeni başlamışken yoğun talep sonrası çelişkili durumlar yaşandı.

Telefonumun bildirim kısmına düşen, “Kampanyanın ilk 24 saatinde 800 binden fazla kişi başvuru yaparken 15 Eylül tarihi itibari ile bu sayı 1 milyon sınırını aşmıştı. Başvuru rekoru kıran kampanyada ilk gün ne yazık ki açıklanan TOKİ konut fiyatları için zam yapılmıştı. Bugün ise yapılan güncelleme ile ilk taksit ödemesi için belirlenen tarih öne alındı.” bu haber sonrası TOKİ konutlarına karşı tedirginlik oluşunca  yöneticiler, hemen yeni bir alternatifle dikkati dağıtmak adına sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirleri kapsayacağını, diğer şehirlerde ki fiyatların sabit kalacağını duyurdular.

Söz konusu proje üzerinden kimin ne yapmaya çalıştığı belli olmayan, her detayı akıllara soru işareti bırakan bir TOKİ klasiği ile karşı karşıyayız. Talep çok çünkü halk, konu hakkında bilinçli değil. İlk evim, ilk işyerim sloganı da bayağı bir pof poflandı. İlk duyumların esintisine kapılan başvuruda bulundu. Fakat dar gelirli ailelerin üstesinden kalkacağı gibi görünmüyor. 

Faiz desen var, zam desen var. Eee bunların ikisi bir arada olunca 240 ay vadeyle 20 yıl sonra taksitlerin bitip bitmeyeceği belli değil. Öde babam öde, nereye varır bilinmese de müjdemiz ondan sonra varlığını gösterecek. Elimizde baston, elden ayaktan düştükten sonra evimizin tapusunu büyük bir gururla alacağız. Ya da bize değil, evlatlarımıza nasip olacak.

Kısacası iş işten geçtikten sonra ne olacaksa olacak.Şimdiden herkese geçmiş olsun!..

Selma Karakaş Tutuş

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu