Köşe Yazıları

ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİN STATÜSÜ VE ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ KANUN TASLAĞI

Öğretmenlik Mesleği Kanun Taslağı TBMM Başkanlığına sunuldu… Taslak metin incelendiğinde, öğretmenlik mesleğinin statüsünü doğrudan ilgilendiren mali haklar konusunu düzenleyen hiçbir maddenin yer almadığı görülmektedir. Yani tabir caizse dağ fare doğurmuştur.

Taslağın amaç maddesi; “…öğretmenlerin seçilmelerini, yetiştirilmelerini, atanmalarını, haklarını, ödev ve sorumluluklarını, ödül ve cezalarını, kariyer basamaklarında ilerlemelerini ve öğretmenlik mesleğine ilişkin diğer hususlar ile Millî Eğitim Akademisinin kurulması…” diye devam ediyor. 

2022 yılında çıkarılan, daha mürekkebi kurumamış olan ve bu taslakla yürürlükten kaldırılacak Öğretmenlik Meslek Kanunu ile farkı Milli Eğitim Akademisinin kurulması olduğu açık seçik ortada… Oysa Meslek Kanunları personelin statüsünü ilgilendiren mali haklarını da düzenlemeyi kapsar. Yürürlükte olan TSK, YÖK Personeli, Hakimler ve Savcılarla ilgili kanunlar böyle düzenlenmiştir.

Bilindiği üzere her meslek gibi öğretmenlik mesleğinin de meslekler ailesi içerisinde kendine özgü saygınlığı var elbette. Bu saygınlıkla ilgili algılama toplumdan topluma, hatta toplumun alt katmanları arasında da değişir. Alt gelir grubundakiler için öğretmenlik mesleğinin statüsü yüksek meslekler içerisinde, yüksek gelir grubundakiler için ise öğretmenlik mesleğinin statüsü daha aşağıda olduğu algısı sözkonusudur.

Bu sebeple öğretmenleri düz memur kategorisinde değerlendiren Anayasanın 128. Maddesi aklıma geldi… “… kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.” şeklinde düzenlenmiş. Memurun dışında sayılan kim bu “Diğer kamu görevlileri?” Evet bunlar; TSK, YÖK Personeli, Hakimler ve Savcılar. Bu kurumların personeli Anayasada memurların dışında diğer kamu görevlileri olarak değerlendirilmiştir.

Bu üç meslek grubunun kanunları ayrı ayrı düzenlenerek mesleğin statüsünü doğrudan etkileyen mali hakları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun dışında düzenlenmiş. Bu bağlamda 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu,  2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu şeklinde ayrı ayrı düzenlenerek personelin mali hakları genel memurların dışında değerlendirilmiştir.

Yani her üç kanunda da ilgili personelin mali haklarına ilişkin düzenlemeler yapılmış… Niçin?

Anayasanın 128. Maddesinin devamı olan, “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.” (Ek cümle: 7/5/2010- 5982/12 md.) hükmü gereğince. 

İşte bu ayrıcalık beraberinde hakim ve savcıların mali haklarını öğretmenlerin mali hakları ile karşılaştırıldığında neredeyse iki katı gibi bir rakamla karşılaşıyorsunuz… 

Öğretmenlik düz memurluk değil, tam bir profesyonel meslektir. Sözkonusu Kanun Taslağının 7. Maddesinde de belirtildiği üzere “Öğretmenlik; genel kültür, özel alan eğitimi ve öğretmenlik meslek bilgisi bakımından hazırlığı gerektiren özel bir ihtisas mesleğidir.” denilmiştir. 

Profesyonellik gerektiren öğretmenlik mesleğine “Diğer Kamu Görevlileri”nde (Hakimler ve Savcılar vb.) olduğu gibi düz memurlardan ayrı olarak mesleğin statüsünü olumlu etkileyecek mali hakların da taslakta düzenlenmesine yer verilmesi gerekirdi.

Bu konuya ilişkin bir düzenleme yapılmadığına göre, Kanun Taslağı yukarıda da belirttiğim gibi sanırım Milli Eğitim Akademisinin kurulması için hazırlanmış gibi geliyor bana… 

Yoksa öğretmenlik mesleğinin “Türkiye Mesleki İtibar Araştırması”na göre 2015 yılında itibar sıralamasında 4. sıradan, 2020’de 10 basamak geriye düşerek 14. Sıraya gerilemesinin1,2yaşandığı bir süreçte, taslağın öğretmenlerin statüsünün yükseltilmesine sağladığı bir yararı yok gibi…

Kanun taslağının mevzuat düzenleme tekniği ve diğer hususlardaki değerlendirmemiz saklı kalmak kaydıylaöğretmenlerin mali hakları konusunda bir hatırlatma yapmak istedim…

Umarım yukarıda belirttiğim üç meslek kanunu dikkate alınarak Öğretmenlik Mesleği Kanununun da eksik olan mali haklar konusu Meclis görüşmeleri sürecinde dikkate alınarak bir fırsat değerlendirilir ve mesleğin itibarının yükseltilmesi bağlamında bueksiklik giderilir…

Kalın sağlıcakla… 

Kaynakça:

1- https://ilke.org.tr/turkiyede-ogretmenlik-meslegi-itibar-kaybi-yasiyor

2- https://cdn.istanbul.edu.tr/file/1CD58DF90A/FC1FFE3BFF0B4419967A19E33E94599D

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu