Zaman az, şartlar çok kısıtlı, mevsim ikinci hatta üçüncü kışa girmek üzere. Şehrin hikayesi paramparça. Çok tuhaf monolog bir şehir Malatya. Bazen konuşması gerekenleri konuşmaz, konuşulmaması gerekenleri olağanca dillendirir. Konuşanları sevmez, hiç konuşamayanları baştacı ederler. Deprem tüm aritmetiğimizi bozdu. İnsanlarımız hem umutsuz hem çaresiz. Yetkili kurumlar bir çok gerçeği ya görmüyor ya da pas geçtiğinin farkındayız.
Burdan yola çakarsak, deprem sathı boyunca diğer yandan insanlar ekonomik bir buhrana sürüklendi. Evine ekmek getiremeyecek yığınla insanımız var oldu. Dolayısıyla esnaf ve ticaretin konumu en çok konuşulan başlıklar arasında yer aldı. Bu yazımızda Malatya’da sermayeye, ticarete, paraya yön veren, ekmeği ayakta tutan yada öyle bildiğimiz –bilimum– tek yetkili sivil kuruluş (Malatya Ticaret Sanayi Odası) MTSO’yu ele alacağız. Depremle birlikte önemi ve faaliyet alanları bir daha tartışmaya açılan; “TSO’nun geleceği ne olacak, gerçekten asıl misyonunu yerine getirebiliyor mu, Malatya ticaretini olumlu yönden bir fayda sağlıyor mu, önümüzdeki seçimde hangi adaylar çıkmaya hazırlanıyor, değişim olacak mı, TSO geleceği nasıl şekillenecek?” vb başlıklarda çok geniş bir araştırma ile bir çok soruya hep birlikte cevaplarını arar olacağız.
O halde “bismillah” deyip başlayalım:
Bilindiği üzere Malatya’da şöyle bir norm artık oturmuş görünüyor. Bunu tüm istencimizle kabul edelim. Herhangi bir STK koltuğuna oturan kim olursa bir daha kalkmak nedir bilmiyor. ESO başkanı Şevket Keskin, ESKKK başkanı Ali Evren’den sonra TSO başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu’nun da koltuktan kalkmaya niyeti yok gibi. Ali Evren 80 yaşında hala bırakmıyor bir türlü. Şevket Keskin’in de ondan eksiği yok. Sanırım Sadıkoğlu’da TSO başkanı olarak 90 yaşına dayanır. Hal vaziyet şimdilik onu gösteriyor. Bir yerden sonra koltukları şahsına münhasır tekelleştiren, beylik malı gibi görme ve kullanma, oraya tüm gücüyle apışıp kalmak süreçleri önümüzdeki en karmaşık sorunlar silsilesi arasında yerini aldı. Ve bu retorikleri konuşmaya tartışmaya (artık) açık olalım lütfen derim.
Aslında bunun kararını halk vermelidir. Halkın yıllar yılı aynı isimleri gerçekten isteyip istemediğine iyi bakılmalı…
TSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu henüz yaşı gençti, Malatya’da ticaretinin en merkezinden geliyordu. Bu yüzden seçimlerde ciddi bir destekle geldi. İlk etapta Malatya Burjuvası destek verdi. ilk geldiğinde farklı söylemlerde bulunmuştu, alternatif şıklar olacak, “değişime hazırız” demişti. Gelinen nokta ortada. Değişim ihtimali olmadığı gibi etrafında hiç bir alternatif adaya da yer bırakmadığı aşikar.
İşte bu yazımızda tüm bunlara detaylı şekilde yer vereceğiz. O yüzden yazı gövdesi normalden az uzayacak biraz. Şimdiden tüm kıymetli okurlarımdan özürdiliyorum.
Şimdi gelelim adaylara, kim var kim yok! Önümüzdeki seçimde kim veya hangi gruplar TSO seçimlerinde katılım göstermeyi planlıyor?
Yaptığımız –saha– araştırmaları sonrasında TSO seçimlerine giderken şimdilik 4 (dört) adayın seçime hazırlık yaptığı bilgisi elimize geçti.
Bunlar kimlerdir, toplumda ki konumları nelerdir, hep birlikte kısaca analiz etmeye çalışalım:
1- Oğuzhan Ata Sadıkoğlu
2- Maginder
3-Zekeriya Çelebi
4-Mahmut Boyraz
Oğuzhan Ata Sadıkoğlu:
Mevcut TSO Başkanı, aslen Malatya Sinan’lı. Yanında çalışan yaklaşık 100 kadar kişiye iş sağlıyor. Yalnız bu 100 kişinin hepsinin Adana’daki yeni işyerinde konuşlu olduğunu söylemeliyiz. Sadıkoğlu; İki dönemdir TSO’nun koltuğunda oturuyor. Görünen o ki tekrar aday olup koltuğu kimseye kaptırmayı düşünmeyenlerden. İlk dönem ciddi adımlar atarak etrafını güçlendirdi. Malatya’daki burjuva kesim, bazı siyasiler ve STK’lar Sadıkoğlu’na sınırsız destek çeki verdi. 2’ci dönem bazı siyasilerle ters düşmüş, bunu çok iyi bir algıya çevirerek yine koltuğunu sağlamlaştırmayı başarmıştır. Ayrıca yine şehirde bazı siyasi gücü de arkasına alan Sadıkoğlu; TSO seçimlerinde rakibi Akif Baştürk gecikmeli seçime girmesi karşısında seçimde galibiyetle çıkmayı başaran bir isim.
foto: Google
Geçen süre zarfında Sadıkoğlu’nun çevresi daraldı. Özellikle depremde gösterdiği düşük performansla sınıfta kaldı denilebilir. Düşük performans diyoruz ama hiç bir şey yapmadı. Aldığımız bilgiler doğrultusunda Sadıkoğlu’nun depremle eş zamanlı olarak Malatya’dan çıkış yaparak, tüm iş yerlerini kapattığı, Adana otobanı üzerinde iki akaryakıt istasyonunun üzerinde bulunduğu –bir dinlenme tesisi- satın aldığı elimize geçen bilgiler arasında. Depremden sonra daha çok Adana’ya yerleşmiş, Malatya’yı ikinci adresi yapmıştı. TSO başkanı ama Malatya’da pek durmuyordu. Sadece konjuktur gereği, gündeme dair bir-iki ayda bir çıkıp bazı açıklamalar yaparak veya özel günlerde Malatyaya gelerek varlığını şehirde koruyor, TSO görevini yapmayı bu şekilde devam ettiriyordu.
Şu an gözlemlediğimiz kadarıyla TSO içerden de aykırı sesler çıkıyor, hatta büyük iç çatışmalarına gebe. Örneğin kendi içindeki üyelerden baş kaldırılar var. TSO yönetime geldikten sonra Zekeriya Çelebi, Mahmut Boyraz, Mehmet Bülbüloğlu gibi isimleri yok sayarak oda yönetimini Batuhan Demirel’e sahada hiç bir karşılığı bulunmayan veya seçimde hiç bir emeği geçmemiş odanın mührünü teslim edip… aynı şekilde odanın idari işlerini de, “Genel sekreterlik yapamaz” özeliklere sahip (üni mezunu olmalı) Ramazan Çınar genel sekreterliğe getirilmiştir. Odadaki tüm personel bu durumdan rahatsız. Meclis üyeleride. Oda yönetimi bu şekilde Sadıkoğlu’nun aldığı kararları benimsemiyorlar. 80 kişilik yönetimde 20 kişi ancak toplantıya katılır oldu. Sadıkoğlu meclis üyelerinin yarısından fazlasına ne olduğunu bilmiyor. Yakın zamanda kendi yönetiminden Mahmut Boyraz’ın karşısına çalacağından da haberdar değil. Aynı şekil Zekeriya Çelebi’nin de… Adana’da benzinlikten TSO işlerini ilerletirsen tabiki böyle olur. Sonra Malatyada kendisine karşı kurulan itifakı görme şansın olmaz…
Sadıkoğlu’nun son siyasi stratejisine gelince Ak Parti kongresine katılınca gördük. Genelde Ak Partililere ve Ak Partiye karşı mesafeli ve çıkışlarıyla bilinen Sadıkoğlu sanırım çareyi Ak Parti’ye yanaşmakta bulmuş.
MAGİNDER:
Maginder Başkanı Salih Karademir aslen Özal köyünden, yanında 100’den fazla kişinin çalışığı bir işveren olarak bilinmekte. Maginder deprem öncesi bir süreçte kurulmuş, kısa sürede bir çok sosyal proje altına imza atarak şehirde siyasetin ve sosyal aktivitelerin önünü açmış, hareketlendirmiş yeni sivil toplum oluşumudur. Her ne kadar başkan Salih Karademir ön planda olsa da Maginder bir bütün. Her zaman birlikte değerlendirmeliyiz. Başından beri takip ettiğim bir oluşum. İçerden aldığım bazı bilgilere göre Salih Karademir son 5-6 ayda sahaya indikten sonra Malatya’da manevi işlere ağırlık verdiği yönüyle tanıdık. Tespitlerime göre Salih Karademir her platformda, açıkça “kimsenin koltuğunda gözüm yok” diyor. Günü geldiğinde konjukture göre TSO için Maginder içinden ya birini çıkaracaklarını ya da mevcut TSO’ya destek vereceklerini her ortamda belirtmekteler zaten.
Bu ekipte aynı şekilde TSO üyeleri var. Giray Gültekin, Arif Aksoğan, Bülent Göngür, Aydın Doğan, Ergün Kılıç, Mesut Özdemir, Hasan Özkan, Fatih Canbay… gibi isimler ekibin içinden TSO’ya aday olabilecek –tecrübeye– sahipler. Maginder daha çok sosyal projelere, yardımları, yatırımları, depremde depremzedelerle gündemde olmaya çalışması, Salih Karademir’i Malatyada halkın sesini duyuruyor hemde halkın sesini Malatya’da yetkililere duyurmayı başarmasıyla bilinmek istiyor.
Zekeriya Çelebi:
Doğanşehirli, Doğanşehir’de Ak Partiden belediye Başkanı adayı oldu, kazanamadı. Yanında çalışan 100 kadar kişiye iş veriyor. Organizede fabrikası var. TSO’da Sadıkoğlu’nun yönetiminde. Önümüzdeki süreçte veya seçimde aday olmayı düşünüyor. Zaten bizzat Sadıkoğlu’nun yüzüne karşı “zamanı geldiğinde senin karşında aday olacağım” demiş. Aday olmazsa bile Sadıkoğlu’nun karşısında yer alacak herhangi bir adaya-ittifaka destek verecek, yanında yer alacaktır.
Mahmut Boyraz:
Aslen Akçadağ’lı. Kapı-pencere imalatı yapıyor. Yanında 100’den fazla kişi çalıştığı biliniyor. Boyraz Ak Partinin çeşitli kademelerinde görev almış bir isim. En son sosyal medyadan partiden istifa ettiğine dair haberler yayınlandı lakin neden istifa ettiği pek konuşulmadı.
Mahmut Boyraz bana gelen bilgiler doğrultusunda önümüzdeki seçimlerde TSO’u adayı. Belkide herkesin ilk kez buradan duyacağı net bir bilgidir. Boyraz “neden aday olacak, neden buna ihtiyaç duydu, yönetimde iken neden adaylık gibi daha radikal bir yola başvurdu?” sorularının altında yatan sebepleri konuşmaya: Öncelikle Mahmut Boyraz TSO başkanı Sadıkoğlu’na en yakın bir kişi konumunda. Seçimde bizatihi yüksek perdeden destek vermiş, safında açıktan yer almıştır. Boyraz’ı aday olmaya iten başlıca nedenin altında bir kavga yattığını; kavganın ise son seçimlerde Sadıkoğlu’nun Boyraz’a seçimde milletvekiliği için yardım edeceği sözünü vermesi üzerine ayyuka çıkmış, lakin sözünü tutmadığı üzerinden başlıyor. TSO başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu Mahmut Boyraz’a seçimde Ak Parti yönetimine ve TOB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ile milletvekiliği konusunu konuşacağını herkes içinde sözünü veriyor. Mahmut Boyraz milletvekili adayı olduktan sonra Boyraz ve Sadıkoğlu her ikisi Ankara’da iken Sadıkoğlu Rıfat Hisarcıklıoğlu’ndan destek sözü istememiş. Kavga da tam olarak buradan başlıyor. Boyraz Sadıkoğlu’na “Başkan hani söz vermiştin, şimdi yardımını göster TOB başkanı Hisarcıklıoğlu ile görüş durumumuzu…” konusu üzerine iyice alevleniyor. Çünkü Sadıkoğlu söz verdiği o görüşmeyi yapmıyor bir türlü. Boyraz’ı bir nevi kandırıyor, yarı yolda bırakıyor. Ankara’da bir restoranda yaşanan bu gelişmeler sonrasında Boyraz “göreceksin bende seçimde senin karşına çıkıp aday olacağım” diyor. Geçen günler zarfında bazı siyasi isimler ve üst STK’lardan da destek sözü alıyor Boyraz. Gelecek günlerin ne getireceğini bilemiyoruz elbet. Mahmut Boyraz ve ekibi şu an için Sadıkoğlu’na karşı nasıl bir tavır takındığını da bilmiyoruz. Şirin mi gözüküyorlar yoksa bir rakip edası tavrı mı var bilmediğimiz bir şey. Bildiğimiz tek şey ise Sadıkoğlu ekibinin de bölünüp Boyraz’a açıktan destek vermek üzere teyakkuzda beklediği. Sadıkoğlu’nun en yakınındakiler bölünüp Boyraz’a destek verecek. Burada Sezar’ın dostu Brütüs’e söylediği ve tarihe geçen o söz geliyor akıllara. “Sen de mi Brütüs?”(Et tu, Brutus?) Ee ne demişler “çalma kapımı çalarlar kapını.” Bir dönem (merhum) Hasan Hüseyin Erkoç’un başına gelenler bugün Sadıkoğlu’nun başına gelmesi an meselesi diyelim.
Özetlersek; adaylar şimdiden hazırlıklarını yapmaya başladığı açık. Beklenmedik, süpriz bir isimde çıkabilir. Meşale’nin hangi ismi öne süreceği henüz koca bir muamma. Meşale’nin tattiğini henüz çözemedik. Ama bir küçük duyum var. Aldığımız bu duyuma göre Meşale Akif Baştürk’le yine seçime girmek için bazı pratikler yaptığı. Olabilir mi, olabilir. Böyle olunca TSO seçimleri oldukça hararetli-çekişmeli geçecek. 5-6 aday seçime girebilir. Sözüm ona stratejik ve çok sert geçecek bir TSO seçimleri bekliyor bizleri. Herkes hesap kitabını ona göre yapacak. Gardını da ona göre alacak. Kazanan kazanır kazanmayan silinir gider. Örneğin Akif Baştürk’ü şimdi gören var mı? Nerede, ne yapıyor belli değil. Sadıkoğlu başkan kalmak için mücadelesini gösterecek elbet. Diğer adaylar haklı yanlarıyla TSO’yı almak için saha da hınca hınç çarpışacak. Malatya’ya faydası olacak, şehrin çıkarlarını koruyacak, topluma sahip çıkacak ve benimseyecek iş-aş-esnafa kâr getirecek kim var ise fikrimce o kazansın derim.
Çok fazla uzatmadan şunu da belirtmeliyim ki; son harfine kadar yazımın arkasında olduğumu da bilmenizi isterim. Çünkü Herhangi bir komploteori, dedikodu, manipülasyon, dezenformasyon kaynaklı bilgi olmayıp, bahsi geçen islmlere yakın 1, 2 değil en az 3 kişi ile yaptığım görüşmeler sonrasında bu veriler netleşmiş, oluşturulmuştur. O halde şunu da rahatlıkla not düşmek istiyorum. Tek bir harfi yalansa bahsi geçen isimler açıkça çıkıp yalanlayabilir. Sadıkoğlu çıkıp “Adana’da benzinlilerim yok!” diyebilir örneğin. Malatya’da her alanda bir iyileşmeye gidilmesi taraftarıyız. Bu vesile ile sağ duyulu bir toplum olmalıyız önce, daha sonra kapımızın önünü süpüreceğiz, peşinden bütün sokağı. “TSO seçimlerine giderken…” diye attığım başlığa göre Malatya’da en az bir yerel seçim kadar konuşulacak bir TSO seçimin arafesindeyiz.
