AnalizDünyaGenelGündemMalatyaManşetÖne ÇıkanlarSiyaset

NAMIK GÖREN’e FATURAYI KESME OPERASYONU…

Ak Parti Malatya’da sert bir düşüş yaşadığı doğru, geçen çarşamba günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son mitinginde iyice ayuka çıkan bu durum genel hatlarıyla ele alındığında Ak Parti yetkililerin sorumluluğu tartışılmaya açılmalıdır artık. 

Malatya’da  yüzde 80’ler civarı oy alan Ak Parti’nin “nasıl oldu da yüzde 30’lara kadar indirgendi?” sorusu tam burada sorulmalıdır. 

Cevabı ise elzem; aldığımız son duyumlara göre il başkanı Av. Namık Gören sanki tüm bu kötü gidişatı dizayn etmiş pervasızlığında bir algı aniden ortaya çıktı / atıldı. Devamında deniliyorki “seçimden hemen sonra Gören’in görevine son verileceği yerine ve şimdiden aday arayışları başlandığı vs.” Hata bazı kaynaklar il başkanının görevden alınmasının gerekliliğinin ucunu ta merhum Muhsin Yazıcı partisinde siyasete başlamasına kadar götürüyorlar. (Sanki kendileri Ak Partili doğmuş) Seviyenin nasıl düştüğünü görüyor musunuz?

Foto: Google

Yalnış aday, milletvekillerin halktan kopuk bir siyasi süreç izlemeleri ve rant koşuşturmaları, teşkilatın yetersizliği gibi başlıklar tüm bu bilançonun ana müsebbibi sayılabilir. 

Peki, o halde neden bunca sorunlar yığınağı ortada dururken Partinin düştüğü çukurun faturasını tek bir kişiye kesmek üzerine bir pozisyon oluşturuluyor? Partinin kayıpları sonrası ismi ön plana çıkartılan  il başkanı Av. Namık Gören’e birileri açıktan operasyon çektiği açık. Sanki herkes dört dörtlük, görevini fazlasıyla yerine getirmişte, bir il başkanı yetersiz algısı oluşturulmasının altında yatan ana etken –bir kurban verip rant çarkını kaldığı yerde  çevirmek– niyetidir. 

Vatandaşın telefonlarına bakmaya tenezzül dahi etmeyen milletvekili İhsan Koca’nın hiç suçu yok, servetini artırmak harici ekstra bir faliyeti bulunmayan Bülent abi zaten dokunulmaz, yıllarca meşhur şirketiyle ticaretini vekillik görevi önünde sürdüren Hakan Kahtalı sütten çıkmış ak kaşık ama Namık Gören tek suçlu öyle mi?

Ahmet Çakır, H. Uğur Polat dönemlerinde nasıl şehrin yağmalandığı detaylarına girmeyeceğim.

Neredeyse Malatya’da Ak Partinin yıllardan beri çöp gibi göze batan kirleri temizlemek için şimdi il başkanı ismini öne sürmek fazlasıyla sırıtan amatör bir hamle. 

İşte bu sorulara, kendilerini fena halde seçimlere kaptırmış görünerek geçiştirmeye çalışan Ak Partililer çark etmesin şimdi. Namık Başkanın göreve geldiği süre belli. Çöküşün asıl  sebebi çok daha eskilere dayanıyor. Rant diye tutturduğunuz türkünün nakaratları bitti. Meşaleci kardeşlerimizle birlikte algıyla sürdürdüğünüz pasif siyaset devri tıkandı. İl başkanını kellesini verip yırtacağız bu işten piar çalışması ile  aklanacağınızı sanmak beyhude bir çaba artık. 

Yıllarca iktidarın gücüne yaslanıp şehrin sorunlarını görmezden gelen bir lobi formatında hareket etmenize bağlı olarak, % 80 oy alacak potansiyeli bulunan Ak Parti oyunu bugün % 30’lara nasıl düştüğünün tek sebebi sadece Namık Başkan mı? 

Parti içinde sizden olmayanlara operasyonlar, rant mekanizmasını yürütme gayreti, Başkan Gürkan’a komplo teorileriyle görevinin başında saf dışı bırakma, meşaleci kardeşlerimize alan açma, vatandaşı unutmanız, fazla lüks-şatafat-zenginlik hepsi toparlandığından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinginin sizin yüzünüzden sönük geçmesinin diskuruna nasıl saplandığınızı kabul etseniz…

İhsan Koca il başkanlığı dönemini hatırlayın, dört yıl ne yaptı? Namık başkanda bir dört yıl telefonlara bakmasın ne olacak? Dört yıl o da keyfini yaşasın. O da ticaretini yapsın, Bir Damla olmasın adı Beş Damla olsun… Bu şehirde ilk okul mezunu Hakan Kahtalı çok mu başarılıydı, BİR DAMLA harici ne kattı Malatya’ya söyler misiniz? Öznur Çalık olmasaydı çoktan foyanız ortaya çokacaktı da dengeleyici rolü nedeniyle süreç uzadı biraz. Öznur hanım üç dönem vekillik yasasına takılıp çekilince dımdızlak kaldınız ortada. 

Önce miting fiyaskosuna bir günah keçisi gerekli diyerek il başkanına “operasyon çekmek” algısını başlatanlar yine içerden kendileri. 

İl başkanını harcamayı kafaya koyan fermante lobi yaşanan yenilginin yükünü üzerinden atıp hafifletmek için Başkan Selahattin Gürkan’a “personelin miting alanına gelmesini engelledi” gibi iftira maksatlı dedikoduyu yayanlarla aynı kişiler. 

Çünkü konu büyüktü ve balık  biraz kokmaya başladı. Malatya diye bir yer olduğunu kabul etmeyen siyaset üstü kibri ile ilgili bir mevzu bu. 

Bugün bakıyoruz, yaşanan Ak Partinin sert düşüşünü il başkanına mal ederek kenarda kıs kıs gülmeyi kafasına koyanlar özetle şunları iddia ediyor; “Biz ne olursa olsun keyfimizden, ticaretimizden, gücümüzden, rantımızdan taviz vermeyiz. Meşaleci kardeşlerimizin talebi üzerine önce Başkan Gürkan’ı yemiş, ardından Milletvekili Abdurahman Babacan referanslı etiket ile getirdiğimiz aday Sami Er kazanmazsa dahi en kötü ihtimal il başkanını üstüne yıkar, hayatımıza kaldığımız yerden devam ederiz!”

Tabii insanın aklına ilk gelen şu oluyor böyle bir safhada; Şayet Namık Başkan ve ekibi böyle herkesin rolünü şahane oynadığı, “false flag” operasyonları planlayan bir stratejik fermantasyon aklın  ikircikli oynayacağını bilseydi; daha 10 ay önce geldiği görevini bu aklın imtiyazlarına göre domine eder, Başkan Selahattin Gürkan’a karşı aynı ekiple birlikte yer alır mıydı? 

Peki, gerçekten de Malatya’da Ak Parti adayının şansı yok mu? Miting iyi sonuçlar vermeyecek seçimin anahtarı mı sayılıyordu? Erdoğan mitingde kimleri, nasıl fırçaladı? Ak Partide tablo böyle içler acısıyken; en güçlü rakip Bilal Yıldırım’ın ayak sesleri Malatya sokaklarında yankılanıp duruyor. Veli Ağbaba’nın nasıl bir yöntemle çalıştığı hakkında haberiniz var mı? İki rakip aday Yıldırım ve Ağbaba’ya karşı oldukça geriden geliyor. Tüm bunlara rağmen Malatya’da Ak Partinin siyaset üretmek namına hiçbir tartışması yok, herkes işi gücü bırakmış son kötü gidişatın yegane sebebi aslında il başkanının nasıl kurban edebiliriz algısını üretmekle ilgileniyor. 

Namık Gören dört dörtlüktür demiyoruz fakat  tek suçlu da kendisi değildir. Ortada iyi olmayan bir süreç var. Bedel ödenecekse herkes ödemeli. 

2024 yerel seçimlerinde AK Parti Malatya’da mevcut belediye başkanını aday göstermedi. Başka bir adayla seçime giriyor. Aday topluma ve Malatya sorunlarına yabancı. Depremde şehre gelmemesi en çok tartışılan konular arasında. Duvar yazıları dahi yazıldı bu başlıkta. İnsanlar diyorki “bir şişe su getirmeyen kişiyi açıkça Başkan olarak görmek istemiyoruz.” Anketler bu görüş üzerinden yerlerde sürünüyor. Her zaman Türkiye ortalamasının üzerinde sağcı, muhafazakar ve milliyetçi olmuş Malatya’da bu yerel seçimlerde Ak Partiden ilk kez umut kesilmiş.

Ve bu karanlık tablo içerisinde bocalayan Ak Parti yöneticileri en kestirme yoldan işin içinden sıyrılma derdinde. Seçime 3 hafta kala kendilerini amorti etme kavgasına düştüler. Favori isim ise en zayıf halka gördükleri İl Başkanı Namık Gören’in ipini çekmek üzere devam eden plan son günlerde ortaya atılmış en berbat strateji. 

AK Partinin Malatya’da alacağı yenilgi yada tarihin en düşük oy’una karşı oyların bölündüğü gerçeğini şimdiden kabul etmiş olmalıki tabanına böylece bir şeyler anlatabileceğini ve olanlardan sıyrılma ihtimalinin var olduğunu sanıyor.

Son yerel anketlere göre Malatya’da adaylar göğüs göğüse çarpışacağı iddialı bir seçim yaşanacak. 

Öyle yada böyle seçim kaybedilse de çok minimal bir farkla kazanılsada suçlusu şimdiden belli. Tehlikeyi görür görmez İl başkanı Namık Gören ismini öne sürenlerin maksadı ve oyunları belli olmuştur. Hep aynı taktik, süre gelen yıllarda “birini ver hiç bir şey olmamış gibi davranmak” aklı sürekli kazandı.  Bu kez Namık başkanı harcamakla parçayı yırtamayacak kadar tehlike dipten geliyor. Genç, dinamik, yakışıklı, hitabı muazzam, üstelik avukat, yıllardır siyasetin içinden gelen il başkanı Namık Gören yerine bence asıl suçlular, Ak Partiyi gerçekten bir çöküşün eşiğine getiren asıl figüranlar bu bedeli ödemesi lazım. Onların kim olduğunu da herkes biliyor. Meşaleci kardeşlerimiz daha iyi bilir. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu