Köşe YazılarıManşet

Mahmut Yıldızhan’ın seçim projeleri hala çok değerli

Bir belediye başkanı adayını düşünün bölgenin dengelerini iyi biliyor. Toplumun istek ve arzularına en alt fakat kalıcı bir limitle kurumsal dille cevap vermeyi hedefine koymuş. Siyaset bilimi rasyonellitesinin işleyiş formülünü çalıştırma anahtarı elinde idi. Referans olarak gösterdiği projelerinin hepsinin istikameti bu yönde, sosyal yönü güçlü mesajlarla insanların çok kısa sürede hemen faydalanabilecekleri ve herkesin üzerinde mutabık kalacakları, ortak değerleri savunuyor olması özelikleri bakımından huzur ve refah bünyesinde barındırırlığı için o projeleri hâla çok değerli. 

Neden ‘hâlâ’ cümlesini ısrarla kullandığıma gelince belediye yöneticileri veya yönetmeye aday olmuş aktörlerin ortaya koydukları projelerin işlenebilirlik ile sürdürebilirlik yönü bakımında amaç, hizmet kalitesi, ne kadar bütçeyle ne kadar iş yapma şeklinde kategorize ettiğimiz taktirde: çok az bütçeyle, uzun vadeli sürdürebilir ve toplumsal yararı gözetilme oranı fazla ise ‘bu projeye değerlidir’ demek gerekir.  

Belediye başkanlarının göstermiş oldukları ame hizmetleri tüm bu şıkları kapsamalıdır bence. Önemli olan çok para dökerek mevsimlik yada bir kaç yıl devam edecek bir proje gerçekleştirmek değil az bir bütçe ile onlarca yıl topluma eksiksiz hizmet gösterebilecek yatırımları öne sürenleri asıl istemeli ve onları hafızamızda kaydetmeliyiz. 

2019 yerel seçimlerinde MHP Pütürge belediye başkan adayı Mahmut Yıldızhan’ın aradan geçen her zaman dilimi hem söylediklerini teyit eder hale geldi hemde adaylık süreci içerisinde ajandasında o dönem not edili projelerini değerli hale getirdi. Ayrıca tarihe not düşmek istedim. 

Fotoğraf: Facebook

İlk başta makam ve koltuk hevesi olmayan, elini değil gövdesini taşın altına koyacak bir ekip kurmak istiyordu Pütürge’de. Pütürge’nin iklim, sert coğrafyası, yaşam koşullarına bağlı gelişen göç ve kültürel erezyona uğrama biçimine ani müdahale etmeyi planlıyordu. Bunlar için çok büyük paralara değil sadece diyalog kanallarını kullanmak yeterli gelecekti. 

Ayrıca ilçemiz sınırlarında bulunan mevcut TORF yataklarını faaliyete geçirip Malatya ve bölgesinde yer alan belediyelerin peyzaj işlerinde kullanacakları torf  ihtiyaçlarını Pütürge’de yatakları bulunan rezervlerden temin etmek ve bu yolla yılda (o dönem rakamları) 5 milyon lira gibi bir bütçe sağlamak istiyordu. 

Çermik köyü bölgesinde yerin 400 mt altında bulunan termal suyu gün yüzüne çıkarıp ilçemizin ısınmasını doğal yollardan temin etmek ve sera alanlarını bu yolla ısıtmak olacak diyordu. İlçemizdeki yapıların Sülük iş merkezi hariç tamamının olası bir depreme -dayanıklılık- gösteremeyeceği ve ciddi bir faciaya (ölümlü) dönüşme ihtimali bulunduğundan, ilçemizin genelini kentsel dönüşüm kapsamına almak istediklerinden bahsediyordu. 

24 Ocak 2020 yılında meydana gelen 6.8 depremde konu olan termal su depremle birlikte kendiliğinden çıkıverdi. Ve hâla boş yere akıp, suyu Şiro çayına karışmaktadır. 

Bir diğeri yıllar önce ilçemizden gurbete göç etmiş vatandaşlarımızın dönmek gibi birdüşünceleri bulunduğu taktirde TOKİ-Devlet işbirliği ile kendi köyünde 20 yıl vadeli konutlar yaptırmak ve bu dönüşü yapan vatandaşlarımıza tarım-hayvancılığı yürütebilecekleri her imkanı sunma garantisi verilecekti deniliyordu. Deprem gerçeği nerdeyse bu projeyi de birebir gerçekleşmesine neden oldu. 20 yıl vadeli konutlar verildi bir çok vatandaşımıza. 

Termal su çıkarıldığı zaman ilçemizde termal oteller kuracak iş insanlarımızı davet edip yapacakları yardımı “yap-işlet-devret” modeli ile yaparak, ilçemize ciddi bir insan akımı başlatmak olacaktı. Bu vesile ile ekmeğini münübüs taşımacılığından kazanan kardeşlerimizin 2 saatte bir değil her yarım saatte bir ilçeye yolcu taşımacılığı yapmalarını sağlamak gibi yine düşük bütçe ile gerçekleştirmeye hazır projeleri vardı Mahmut Yıldızhan’ın. 

Bir diğeri belediye adına kurulacak su şişeleme tesisini Yandere (Haydaran) köyünde bulunan “Karapınar” üzerine su şişeleme tesisleri kurup ilçemizin marka değerini oluşturmak istiyordu.  Düşünün yıllardan süregelmiş boşa akan Karapınar suyunun PH derecesi Erikli su kalitesine çok yakın olup diğer bir özelliği yosun tutmaz özelliği bulunmaktadır. Pütürge ve Malatya’nın hata Türkiye’nin çok önemli bir su markası olabilirdi. 

Başka bir projede ise Pütürge kalkındırma koparatifini kurarak ilçemizde üretim yapan kardeşlerimizin ürünlerini bu patentle dışarıya pazarlamak ve bölgede güvenilir bir pazar sahibi olmak, işe alınacak kişilerin tamamı hatır ile değil noter huzurunda çekilecek kura ile belirlenip herkese eşit mesafede ve adaletli durmayı tesis etmek olacaktı vardı maddeler arasında. 

İlçemizde yanlız yaşıyan ve kimsesiz olanlar için bakımları üstlenilecek, kalacak yer sorunu olan vatandaşlarımıza Aile ve sosyal politikalar il müdürlüğü iş birliğiyle konaklama merkezi yapılıp tüm ihtiyaçları burada karşılanacaktı. 

Hayır yapmak isteyen iş insanlarımızdan yardım almadan onları gerçek ihtiyaç sahipleri ile buluşturup gerekli yardımlardan faydalanmaları sağlanacaktı. 

Yılda iki defa ilçemiz, ilimiz ve il dışında faliyet gösteren dernek, vakıf ve benzeri hayır kurumları ile buluşup ilçe çalıştayı yapmak, ziraat odası ile işbirliği yaparak tarım yapa insanlarımızın eğitimlerini üstlenmek olacaktı. Ortak akıl platformu kurmak ve herkesin razı olduğu inciten değil gönül alan bir yönetim sağlamak olacaktı, koltuğunda oturan değil sahada var olan bir  yönetim göstermekti hedefleri, bu ise ülkücü başkan ayrıcalığıyla olacaktı. 

Olmadı… 

Vs hatırlayabildiğimiz projelerinden sadece bir kaçı. İlçemiz Pütürge’ye farklı bir atmosfer getirmeyi planlıyordu Mahmut Başkan. Cumhurittifakı gereği o dönem Pütürge ilçesi MHP adayı ile seçime katılmama, Ak parti adayına destek verme kararını aldı. Doğal olarak MHP adayı seçime girme hakkından geri çektirdi. Sonra amansız bir hastalığın eline düştü. Aylarca yoğun bakımlarda kaldı. Bu hastalıkla boğuşmaya devam ediyor. Ama yine de memleketi, ilçesi pütürge için çabalamaya, olsa bir katkı sağlamak için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Ve hayat hikayesinde daha nice saklı gerçeklerle birlikte; böylesine nazik, naif bir adayın neler düşündüğü ve doğduğu-yaşadığı topraklara ahde vefa gereği projelerini tarihe not düşmek istedim. Çünkü projeleri o gün değerliydi. Bugün de değerli. Hatırlatayım dedim. Özelikle torf ocakları ve termal su kaynakları orada duruyor. Belki bu projeleri üstlenip devam ettirmek isteyen biri çıkabilir, kimbilir!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu