Yasin övüt sordu, Uzun(drej) Mehmet anlattı.
Dersim 1938’de yaşanan katliamın ardından 1993-94 yılında köylerin boşaltılmasıyla birlikte ağır travmalar yaşayan Dersimliler, halen devam eden sorunlara karşın yaşamını sürdürmeye çalışıyor
Uzun yaşamın sırrının öncelikle doğal ve sağlıklı beslenme olduğunu söyleyen Dersim’liler, sistemin kendilerine sorun çıkarmaması halinde yaşam süresinin daha da uzun olabileceğini belirtiyor.
Kanser hastalığına yakalandıktan sonra doğadaki şifalı bitkileri yiyerek hastalığı atlatan Mehmet Yıldız, “Kara toprak ilaçtır, biz insanoğlu önceden rakı ve içki içiyorduk. Doğal olan ne varsa onu yiyor ve içiyorduk. Işkın, mantar, gulik, tar, kenger ve yemlik (Morosıng) çeşit çeşit bitkileri yiyerek yaşadık. Ama şimdi doğal olmayan çeşit çeşit yemekler çıkmış bu yemeklerin hepsi insan sağlığına zararlı şeyler” dedi.
Dersim’de insan yaşamının uzun olmasının nedenini doğal yaşama bağlayan Ulaş Deli de, “bu topraklarda insanların uzun yaşam sırrı, yeme ve içme alışkanlığından kaynaklıdır. Atalarımızdan aldığımız bu Gen’den kaynaklı biz uzun yaşıyoruz. Çökelek yiyoruz ve şehrin kalabalığından uzak durduğumuz için sağlıklı oluyoruz” diye konuştu.
1938 katliamında çocuk yaşta olduğunu belirten 96 yaşındaki Ali Yeşilgöz ise, “Bize sadece bir parça ekmek veriyorlardı öğlen ve akşam saatlerinde, biz bununla çok mutlu oluyorduk. Ot ile bu doğanın havası ve suyuyla bu zamana kadar geldik. Dedem 85 yaşındaydı ve ben çocuktum o zamanlarda asker bizi yakaladığı zaman şimdi ise 96 yaşındayım her tarafı asker sarmıştı bizi öldürdükleri zaman çocuktum ama bu zamana kadar yaşadım” diye belirtti.
Ali Dursun Kaya, “Dedem 115 yıl yaşadı yeğeni Hüseyin Akkuş 110 yaşadı onlar rakı ve sigara içmiyorlardı. Hepsi uzun 100 yıldan aşağı yaşamadı” dedi.
