GenelGündemKöşe YazılarıManşetMedyaSiyasetVitrin

Bilal Yıldırım Partisinin önüne mi geçti 

Siyaset konvansiyonel kararlar almak ve uygulamak sanatıdır. İyi bir zamanlama yakalamak, olması gerekeni olması gereken an’da konuşmak, toplumun nabzını tutmak, yine toplumun ihtiyaç duyduğu istek ve talepleri doğru planlamak ve parmak basmak, onları net verilerle okuyabilmektir. 

Yeniden Refah Partisi (YRP) henüz çiçeği burnunda, kuruluşu itibari ile 3.5 yıllık bir parti. Tamam, merhum baba Necmettin Erbakanın temel taşlarını büyük bir özveriyle döşediği asırlık “Milli görüş” çınarının gövdesinde yeşeren küçük bir dal olmasına karşın, Türkiye sıralamasında yine de yerinin almayı başarmış, ilimiz Malatya’da da iyi bir hacim yakaladığını rahatlıkla söyleyebilmekteyiz.

Tarafgillik esasına göre hareket eden bazı anket firmalarının sonuçlarına bakmaksızın, sosyal medyada bot hesaplarla şişirme rakamlar üzerinden gündem yakalamaya çalışanların matematiğini anlamaksızın, medyada görülebilirlik puantırının ne kadar, nasıl çalıştığının arka yüzünü incelemeksizin…  Gittiğimiz davetlerde, bire bir diyaloglarda, misafirliklerde, siyasetin sıkça konuşulduğu başka ortamlarda, köy minibüslerinde, kahvehanelerde, kırsal mecralarda, sohbetlerde ortalama elde ettiğimiz sonuçlara dayanarak ‘bu verileri’ bir bilançoya dönüştürme ihtiyacı hissettik. 

Elbette Malatya’da Yeniden Refah Partisinin kısa sürede böylesine sükse yapmasının diğer önemli bir etkeni; doğru bir il başkanı, o il başkanının da doğru mendaliteler ortaya koymasında gizli. 

Malatya Yeniden Refah Partisi il başkanı Bilal Yıldırım hakkında daha önce iki yazı kaleme almıştım. Kimi zaman kara lastik ayakkabılarını çekmiş dut ağacı başında pekmez yapmak için dut silkelerken gördüğümüz, kimi zaman elinde yardım paketleri bir ihtiyaç sahiplerinin kapısını çalarken, saha çalışmalarını yürütürken, kimi zaman da Pütürge’nin dağlarında bitkisel macun yapmak için çam kozalaklarını topladığını gördük. Çok yönlü, çok programlı, doğal bir fraksiyonda, içimizden biri, samimi, siyaset yaparken kardeş abi akraba eş dost ortamı oluşturan, kendine bir siyasetçi kisvesi giydirmeye çalışan değilde olduğu gibi siyasi bir duruş göstermesi elbette Yıldırım’ı başarı hanesine taşıması için yetiyordu. 

Fotoğraf: Twitter

Yazdığım yazılar arşivimde bulup inceleme şansınız var. Bilal Yıldırım’ın toplumla iç içe olan yönünü dem vurmuş ve “bize böyle siyasetçiler lazım” diyerek sözüme nokta koymuştuk. Son yazımı geçen 2021’in Ağostus ayında yazmışım. Lakin 2022 Ağustosuna geldiğimizde bir yıllık uzunca bir zamanda; tekrar başkanın gündemini değerlendirmeyi istedim. Bir yılda Başkanın ilerlediği mesafeyi görmek gerekirdi. Yeniden Refah Partisinin merhum Erbakan’ın Milli görüş doktrinlerine dayalı kemik tabanın haricinde, özelikle 20 yaş altı gençler ile kararsızlar veya Ak Partiye küsmüş (ciddi) bir kitlenin Bilal Yıldırım’a karşı oluşagelen teveccühün bu zaman zarfında artmış olduğu bambaşka bir başlık. 

Başlığın kriminal boyutu ise şu şekilde: 

Yıldırım çalışmalarını abartmıyor, gözüne sokmuyor hedef adreslerin, realiteyi net bir çizgide tutuyor, birebir muhatap oluyor, kuntak kuruyor, zaman ayırıyor, samimi davranıyor, bir çok siyasi gibi yabancı kelimelere başvurmuyor, önce dinliyor, sonra analiz ediyor, takvimin ruhu ve savunduğu görüşün can sıkıcı bir hale gelmesini sürekli perdeleyerek gösterdiği yaklaşım, nezih ve samimiyet ölçülerinde Yıldırım’ı hem partisinin önüne çıkardı hem güvenilir, yalanla bağdaşmış siyasetçi tezinin değişim göstermesine katkı sağladı. 

Ayrıca hayırsever bir iş adamı kimliği bulunuyor Yıldırım’ın. Suriye’de çocuklara bizat kendisinin başında bulunduğu bir yardım konvoyu götürdü. Kendi çalışanlarını özel günlerde onure etmesini biliyordu. Malatya Büyükşehir belediyesi personel maaşlarını en iyi şekilde dile getiren ve büyükşehirde personel arasında yapılan ankette Bilal Yıldırım’ın sevildiği sayıldığını, dahası yine Battalgazi ve Yeşilyurt ilçelerinde yapılan anketlerde de Yıldırım’ın esnaf tarafından sevildiği ortaya çıkmıştı. Bir şey daha, ahde vefa’ya büyük önem göstermesi üzerinde durmalıyız. Cenazelere mutlaka katılıyor örneğin. Fakat ön planda resim vermiyor. Bazı açılışlara çağrılıyor. Hasta ziyaretleri yapıyor. Halkın içinde olması sevilen bir siyasetçi yaptı onu. 

Diğer bir husus Yıldırım iyi bir aktar. Bazı milletvekillerimiz, bürokratlar, genel merkezden gelen misafirler, Ak partili, diğer partililerin Bilal Yıldırım’ın yapmış olduğu özel şifalı bitki formüllerinden faydalanıyorlar. Mesela sirkesi meşhurdur, alıç sirkesi, çam kozalak pekmezi, türlü türlü şifa veren bitkiler, otlar… Bir gıda mühendisi olduğu halde ikinci üniversitesini aktarlık üzerine okuduğunu biliyoruz.

Bu tarzı iki açıdan toplumumuz önemsedi. Birincisi;  önemli olan “biz, bizden olan” gelenek görenek sentezini günlük siyaset içinde kullanılmasına duydukları özgüven biçimiydi. İkincisi; sürekli koyu takım elbiseli, mesafeli, korumalı, lüks arabalı, belli bir yerden sonra canti’lik taslayan siyasetçi metaforun yıllar öncesinden kalma izlerini hatırlayan toplum “doğal olana ulaşma ve sahip çıkma, onu bağrına basma” yöntemiyle adapteli halinin organik bir reklam haline dönüştüğünün ortaya koyduğu durumdur. Şöyleki Yeniden Refah partisini bilmeyenler Bilal Yıldırım’ı biliyor artık! Böyle bir doğal tüzük oluştu şehrimizde…

Bazı siyasiler ‘halk’ merkezli dair söyledikleri yıllardan beri gerçekleşmiyor, geleceğe dair bir umut yaratamayınca slogan, kişisel eğilim, tarz ve üslübunda “U” dönüşler yaparak bu kez farklı bir destek arayışı devreye giriyor. Onun için siyasilerin toplumla iç içe olmaktan başka çareleri bulunmamakta! Ne zaman halk bir kenara itildi, unutuldu veya kendini toplum üstünde görme eğilimi başladı kalın bir kalemle halk üzerini acımasızca çizmekten geri kalmıyor. 

Bir çok örneğini apaçık şekilde buraya koyabilirim. Daha dün bir iki dönem önce seçtiğimiz siyasiler şimdi kaçımızın aklına geliyor Allah aşkına?

Bilal Yıldırım’ın siyasi üslubuna bu sebeplen hep saygı duydum. Malatya şartları, bölgesel hinterland, dahası otonom siyasi süreç, şehrin kültürel dokusu, ekonomik yapı, entelektüel birikim, geniş bir pencereden bakmak kapasitesi ve sanatı, nüfus yapısı, ideolojik kompozisyonu gibi değerli verilerin hepsi bir siyasetçinin bilimum gösterdiği refleks ile  mukayese edilebilmeli. Yoksa belli bir dönem para harcama ve gündemi işgal etmek ötesine gitmez hiç bir şey. Süreci tahlil etmeyen her siyasetçi ya da siyasi tarih iddiası pasif kalmaya mahkumdur. 

Bilal Yıldırım’dan konuyu açtık. A partisi için de, B siyasetçisi içinde, C il başkanı, D milletvekili için hepsini kapsama alanı olacak geçerliliktedir. 

Yıldırım’ı sadece izliyoruz, belkide diğer mevkidaşlarına örnek olacak referansta olması beklentisi üzerine bu izlememiz. zihnimizdeki kariyeri şimdilik ilimizde doğruyu söyleyen, doğruyu savunan bir lokasyonda. Bugüne kadar iyi geldi. Bundan sonrasını bilemem. İl başkanı sıfatının çok üstünde bir siyasi tablosu izlemesi doğrusu çoğu insan Yıldırım İçin “milletvekili mi?” diye sualde de bulunmuyorlar değil. 

Malatya siyaset tarihimiz türlü iniş ve çıkışlarla dolu olduğunu düşünürsek; diğer muhalif parti il başkanları ile Yeniden Refah Partisi il başkanı kıyaslamasını ister istemez yapıyor, ortaya çıkan sonuçlara göre, hemen her devirde şehrimizin popülizmden uzak kaliteli bir siyaset hak ettiğini daima belirtiyoruz. Yine bu yüzden şehrimizde standartları yüksek kaliteli bir muhalefet yapmanın koşullarını da Yıldırım’ın her halükarda belirlediği açık ara ile ortada. Sağlıklı bir yönetimin formülü kaliteli bir muhalefetten geçer. Şehrin kültürel değer kıyımları, bilimden uzaklaşmaya evrilmesi, hukuk ilkelerine uygunlukta olmayan bir yönetim sorunlarının en büyük nedenleri muhalefet yoksunluğudur. 

Fotoğraf: Google

Şu durumda Malatya’da muhalefet vasat bir dönemi yaşıyor. Onun için Özal döneminden sonra Malatya Doğu vilayetlerindeki üstünlük performansını devam ettiremedi. Bu konuda mütevazi olmaya gerek yok. Bilal Yıldırım yaptığı pozitif muhalefet ile (en azından) şehrimize renk kattı. Farklı bir üslup, nezaket dili getirdi. Sıkmaboğaz, kavga ederek, çatışarak değilde dostluk ekseninde muhalefet yapılabileceğini gösterdi. Yeni bir hikaye ortaya koydu. Halkın ihtiyaçları yönünde bir realiteydi bu. İster kabul edin ister etmeyin, her partide benzer siyasetçi olsa keşke. Ölüm yatağındaki hasta için aranılan kan gibi benzer siyasetçilere acil ihtiyaç vardır. Kamuoyuna duyurulur… 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu