Köşe Yazıları

Beşik Ulemalığı

Osmanlı Devletinde Nefs ile Kamuda görev alan bir zatın Aile üyeleri ve yakın akrabalara yönelik kayırmacılık uygulaması…
Bu uygulamanın Tebada (Osmanlıda Halk) kanıksanması sonucu Babadan oğula geçen Makam-ı Âliler…

Batı Egemen toplumlarda Etik (ahlâki) olmayan bir kavramla nitelendirilen uygunsuz bir uygulama…

Bizde ise gayri ahlâki…

Temelinde yatan şey ise bizden düşen zavallı zerzavatlarımızın gelecek kaygısını garanti altına almaya çalışan Anne Baba iç güdüsü…
Böyle yüzlerce tanımlama yapılabilir belkide.

KİMİNDE de bizden olsun kaygısı…

Bizim dilimizde de hep sizden olsun!!!
FAKAT, AMA, LÂKİN gerekirse HAFİF MEŞREP olsun, LİYAKAT bulundursun…

Onun oğluymuş, şunun kızıymız, artık değil umrumuzda…
Biz tebanız beyim ne haddimize…

Yine namus pazarında Namus satan Tellal zatlar…

Bir çıgırık: Her şey mevzuata uygun…

Sevgili Alev Alatlı’nın deyimiyle; “Her yasal hak Helâl değildir.”

Helâl etmiyoruz beyim…

Ferhat Güzel

(Fakir fikirlerin kısır döngüsü)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu