İSTANBUL (AA) - BİRİZ ÖZBAKIR - Doğa dostu çocuklar yetiştirmeyi hedefleyen İstanbul Tabiat Mektepleri projesine katılan okullardan Lemanana Anaokulu'nda öğrenciler, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve sıfır atık konusunda küçük yaşta bilinçleniyor.

Her kademeden öğrenciye doğayı tanıtmayı ve koruma bilinci kazandırmayı amaçlayan açık hava okulları olarak tanımlanan İstanbul Tabiat Mektepleri, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteriyor.

Konya'da sahipsiz köpekten kaçarken düşen çocuk yaralandı Konya'da sahipsiz köpekten kaçarken düşen çocuk yaralandı

Proje, çocukların tabiattan ilham alarak geleceği tasarlayacak beceriler geliştirmelerini ve doğadaki deneyimlerinin tüm yaşantılarında iz bırakmasını sağlamayı hedefliyor.

Projeye katılan okullardan biri olan Ataşehir'deki Lemanana Anaokulu, bu kapsamda bahçesini Tabiat Mektebi'ne dönüştürdü.

Okulun öğretmenlerinden Merve Altok Çetin, projeye dahil olmalarıyla hayata geçirdikleri faaliyetlere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Bolu'nun Mengen ilçesinde dünyaya gelen Çetin, çocukken bahçede taş fırında ekmekler pişirdiklerini, bostanlarının, kümes ve çiftlik hayvanlarının bulunduğunu, akşamları ateşin etrafında masallar dinleyerek büyüdüğünü anlattı.

Tabiat mekteplerinin kendisini çocukluğundaki anılara götürdüğünü aktaran Çetin, "Çocukken en sevdiğim şey çamurla oynamaktı. Çamurdan pastalar yapmayı, farklı bitkiler toplayarak bitki çayları yapmayı çok severdim ve daha sonra böyle bir okula atandım. Bu okulun bahçesinde dolaşırken sanki çocukluğumun bahçesinde dolaşıyor gibi hissediyorum kendimi." dedi.

- "Çocuklar yaşayarak ve keşfederek öğreniyor"

Çetin, okulda çocuklara bilgiyi dikte etmediklerini, onların öğrenme yolculuklarına sadece rehberlik ettiklerini, çocukların bilgi ve becerileri yaparak, yaşayarak ve keşfederek öğrenmelerini sağladıklarını belirtti.

Doğayı en büyük öğretmen olarak tanımlayan Çetin, "Tabiat Mektepleri'nde çocuklar özgürdür, sürdürülebilirlik, geri dönüşüm ve sıfır atık konusunda bilinçlenirler. Tabiat Mektepleri'ne göre okul yalnızca dört duvarla çevrili olan yer değildir, okul doğanın kendisidir." diye konuştu.

Çocukların merak duygusunu, yaratıcılığını ve öğrenme azmini destekleyen bir öğrenme ortamı oluşturduklarını ifade eden Çetin, okulda 31 adet yaşam beceri atölyesi bulunduğu bilgisini paylaştı.

Çetin, şöyle devam etti:

"Çok sevdiğimiz alanlardan biri ateş çemberi. Ateş çemberinde çocuklarla ateş yakıyoruz. Hikayeler okuyoruz, şarkılar söylüyoruz. Çocuklar küçük kamp sandalyelerini getiriyorlar, oturuyorlar. Çadırlar getiriyoruz, içine giriyorlar. Gerçek kamp ortamı oluşturuyoruz. Gerçekten çok keyif alıyorlar. Okulumuzda tüm hayvanları çok seviyoruz. Kümes hayvanlarımız, kedilerimiz var. Çok sevdiğimiz köpeğimiz var, adı Sunny. Çocuklar sürekli ondan bahsediyor. Aynı zamanda böcekleri de çok seviyoruz. Böcekler için rahatça yaşayabilecekleri ve beslenebilecekleri böcek oteli oluşturduk."

- "Organik besin artıklarını komposta çeviriyoruz, gübreye dönüştürüyoruz"

"Müzik Duvarı" adını verdikleri bölümde çocukların yapılandırılmamış materyallerden sesler çıkardıklarını, küçük konserler verdiklerini kaydeden Çetin, sıfır atık ve sürdürülebilirlik kavramlarını çocuklara erken yaşta öğretebilmek için bazı uygulamaları hayata geçirdiklerine değindi.

Kompost, yağmur suyu hasadı ve kağıt üretim alanlarının, çocukların sıfır atık konusunda en çok bilinçlendiği yerler olduğundan bahseden Çetin, "Kompost alanında okulumuzdaki tüm organik besin artıklarını komposta çeviriyoruz, gübreye dönüştürüyoruz. Yağmur suyu hasadı alanımızda yağmur suyunu biriktiriyoruz ve bunları damlama yöntemiyle bostanlarımızı sulamada kullanıyoruz. Şu an damlama yöntemini kullanırken maalesef elektrik enerjisinden faydalanıyoruz fakat önümüzdeki hedeflerimizden bir tanesi de elektrik enerjisi yerine yenilenebilir enerji kaynaklarından güneş enerjisini kullanmak." sözlerini sarf etti.

Çetin, kağıt üretim alanında okuldaki tüm atıkları yeniden kullanılabilir hale getirdiklerini ve çocukların bu kağıtlar üzerinde boyamalar yaptıklarını, böylelikle israfın önüne geçtiklerini dile getirdi.

Okulda her sınıf için meyve, sebze yetiştirebilecekleri alanlar olduğunu vurgulayan Çetin, burada yapılan toprakla çalışma, bitki ekme ve bitki bakımı gibi aktivitelerle sorumluluk duygusu gelişen çocukların, bitkilerin büyüme süreçlerini gözlemleyip doğanın döngüsünü deneyimleyerek öğrendiklerinin altını çizdi.

Çocukların özellikle meyve ve sebze ekip yetiştirmelerinin tüketimlerine de olumlu yansıdığını ifade eden Çetin, şu gözlemleri paylaştı:

"Çocuklar en başta okula geldiğinde çok fazla yemek seçme davranışları vardı. Özellikle sebze yemeği yemekten kaçınıyorlardı fakat burada kendi baklalarını kendileri yetiştirdikleri için bunları pişirip yemeyi sabırsızlıkla bekliyorlar. 'Bakla dikeceğiz.' dediğimde çoğu, bakla sebzesini bilmiyordu. 'Öğretmenim baklava mı?' diye soran birçok öğrencim oldu. Şimdi tabii ki de biliyorlar. Çocuklar okulumuzda tabiat dostu çocuk haline geliyor. Bu, en büyük katkılarından bir tanesi. Özgür eğitim ortamında doğayla iç içe öğrenme fırsatı buluyorlar ve burada oluşturduğumuz birçok atölyemizle ilkokula en donanımlı şekilde başlama fırsatı buluyorlar."

- Okuldaki çocuklar doğayla bağ kuruyor

Lemanana Anaokulu öğrencisi Lina Özdenbaşı da okulda yapmayı en sevdiği şeylerin toprakla oynamak, doğayı incelemek ve hayvanlara bakmak olduğunu söyledi.

Okulda birçok güzel etkinlik yaptıklarını dile getiren öğrenci Halil Eren Gökarık ise "Toprakla oynuyoruz, hayvanları besliyoruz, halı dokuyoruz, meyve yetiştiriyoruz. Bakla diktik, büyüyünce yiyeceğiz." dedi.

Kaynak: AA