CHP Bursa Milletvekili ve PM üyesi Orhan Sarıbal, Çevre Komisyonu’nda görüşülen İklim Kanunu Teklifi ile söz konusu teklfin çiftçiyi, üreticiyi, tarımı ve gıda güvencesini yok sayan bir anlayışın ürünü olduğunu öne sürerek, bu kanunun ülkenin kaynaklarının sömürülmesinin yasası olacağını iddia etti.BURSA (İGFA) - AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu Teklifi", TBMM Başkanlığı’na sunulurken CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, söz konusu teklifle ilgili görüş belirtti.

Kanun teklifinin TBMM'ye sunulmadan önce Tarım Komisyonu’nda değerlendirilmemesini büyük bir eksiklik olarak nitelendiren Milletvekili Sarıbal, iklim değişikliğinin sadece çevre meselesi olmadığını aynı zamanda gıda üretimi, su kaynakları ve çiftçilerin geçim mücadelesiyle doğrudan bağlantılı olduğunu kaydetti.

Cumhur İttifakı ortağından özel aranjman Cumhur İttifakı ortağından özel aranjman

Teklifin hazırlanırken çiftçilerin, üreticilerin, tarım uzmanlarının, ziraat mühendislerinin, meslek odalarının görüşleri alınmayarak, Tarım Komisyonu sürecin dışında bırakıldığını ifade eden Milletvekili Sarıbal, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. 

Yıllardır uygulanan yanlış politikalar nedeniyle çiftçilerin yoksulluğa sürüklendiğini ve şimdi de bu teklifle tarıma ve doğaya büyük bir darbe vurulacağını belirten Sarıbal, "İklim krizi tarımı vuruyor, iktidar seyrediyor. Kuraklık büyüyor, su kaynaklarımız azalıyor, gıda fiyatları yükseliyor. Ancak iktidarın çıkardığı her düzenleme şirketleri zengin ediyor. Bugüne kadar yapılan her yanlış düzenleme toprağımızın çoraklaşmasına, sularımızın ticarileşmesine, ormanlarımızın yok edilmesine neden oldu. Bu iklim değil, karbon emisyonu ticareti kanunudur. Ticari kaygılarla yürütülen her yasal değişiklik, şirketlere yarıyor, dereler kurutuluyor, tarım arazileri yok ediliyor; ormanlarımızı ağaçsızlaştırıyor, soluduğumuz havayı kirletiyor. Bu kanun teklifinin geri çekilmesi şarttır! Eğer gerçekten bir İklim Kanunu çıkarılacaksa, bu kanun sermaye gruplarının değil, halkın, üreticinin, çiftçinin, bilim insanlarının söz sahibi olduğu bir süreçle hazırlanmalıdır” diye konuştu.

Kaynak: İGF