LONDRA/STOCKHOLMS/VIYANA/BERLIN/MADRID (AA) - Avrupa ülkelerinde bir araya gelen yüzlerce kişi, İsrail'in Gazze ablukası ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılarını protesto etmek için gösteri düzenledi.

İngiltere

İngiltere'de İsrail'in Londra Büyükelçiliği önünde toplanan on binlerce Filistin destekçisi, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları yeniden başlatmasına tepki gösterdi.

Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC) başta olmak üzere ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla İsrail'in Londra Büyükelçiliği önünde bir araya gelen on binlerce kişi, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını protesto etti.

Göstericiler, ellerinde Filistin bayraklarıyla özgürlük çağrısı yaparak, "İşgale son", "Nehirden denize özgür Filistin", "Soykırımı durdurun" ve "Hepimiz Filistinliyiz" sloganları attı.

İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze'ye yeniden saldırı başlatmasını protesto eden göstericiler, Gazze'de soykırımın durdurulması çağrısı yaptı.

Protestoya katılanlar arasında, İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Paloma Faith, The Crown dizisi oyuncusu Khalid Abdalla, ünlü İngiliz aktris Juliet Stevenson ve "Savaşı Durdurun Koalisyonu" adlı sivil toplum hareketinin kurucularından Lindsey German da yer aldı.

Ayrıca, İsrail karşıtı çok sayıda Yahudi grup üyesi de ellerinde pankartlarla gösteriye katılarak destek verdi.

"Platformumu ezilenler adına konuşmak için kullanmazsam suç ortağı olacağımı biliyorum"

İngiliz şarkıcı Faith, elçilik yakınında kurulan platformda yaptığı konuşmada gözyaşlarına hakim olamadı. Faith, Gazze'de ateşkes ilan edildiğinde, rahatlama hissettiğini ancak bu süreçte de ateşkesin uzun sürmeyeceği korkusuyla yaşadığını anlattı.

Faith, "İsrail'in bugüne kadar imzaladığı tüm ateşkes anlaşmalarını ihlal ettiğini biliyorum ancak bu bilgi ve korkuyla bile, aylarca süren bu soykırımı izledikten sonra bile, İsrail'in geldiği bu yeni vahşet derinliklerine hazırlıklı değildim." ifadelerini kullandı.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarını yeniden başlatmasıyla 18 Mart Salı günü 24 saat içinde yüzlerce çocuğun öldürüldüğünü belirten Faith, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu, saatte 7'den fazla, her 8 dakikada ise 1 çocuğun katledilmesi anlamına geliyor. Bu durumda, Gazze'de öldürülen her çocuk için 1 dakika saygı duruşunda bulunsak, bu 300 dakikadan fazla sessiz kalacağımız anlamına geliyor ama ben sessiz kalmayacağım. Bir platforma sahip olduğum için şanslıyım ve bunu ezilenler adına konuşmak için kullanmazsam, onların ezilmesinde suç ortağı olacağımı biliyorum."

Gazze'de 7 Ekim'den beri kaydedilen ölü ve yaralı sayısı toplam nüfusun yüzde 7'sini oluşturuyor Gazze'de 7 Ekim'den beri kaydedilen ölü ve yaralı sayısı toplam nüfusun yüzde 7'sini oluşturuyor

Gazze için sesini yükseltenleri ve gösterilere katılanları selamlayan Faith, "Henüz ayağa kalkmamış kardeşlerime diyorum ki, Filistin halkının özgürlüğü için verilen savaşın hepimizin özgürlüğü için verilen savaş olduğunu kabul edin." çağrısında bulundu.

"İsrail ramazanda bile Filistinlilerin huzur bulmasına izin vermiyor"

Gösterinin organizatörlerinden "El Aksa'nın Dostları (FOA)" adlı sivil toplum kuruluşu adına konuşan Shamiul Joarder de yaklaşık 18 aydır Gazze'de masum çocukların öldürüldüğü gerçeğinin farkına varılması fakat bunun asla kabullenilmemesi gerektiği vurguladı.

Joarder, "Gazze'de bir çocuk sırf sadece yaşadığı, hayatta olduğu için bombalandı. Cesedi evinin içinden dışına çıktı. Ailesi çocuğunu gömmeden onun parçalarını bir araya getirmek zorunda kaldı ve bu olay ramazan ayında gerçekleşti." dedi.

İsrail'in ramazanda dahi Filistinlilerin huzur bulmasına izin vermediğini söyleyen Joarder, şöyle konuştu:

"Filistinliler boş bir mideyle oruç tutuyor. Bizler burada çok şanslıyız. Arkadaşlarınızla, sevdiklerinizle iftarlarınızın tadını çıkarmayın demiyorum fakat şunu söylemek istiyorum: Herkes bugün eve gideceği ve sevdikleriyle akşam yemeği yiyeceği için şükretsin. Bugün eve gideceğiz ve orucumuzu açabileceğiz. Bu bir nimettir, bunu kabul edelim fakat bu nimetle ne yapacağız? Sahip olduğumuz bu ayrıcalığı, adalet için kullandığımızdan emin olacağız ve sesimizi yükselteceğiz."

Oyuncu Abdalla da İsrail’in Gazze’de ateşkesi bozduğuna işaret ederek, “Şimdi ateşkesin diğer tarafındayız ve 200'ü çocuk olmak üzere 700'den fazla kişi öldürüldü ve Batı Şeria'daki ilhakın yanı sıra Gazze'nin etnik temizliğine hazırlanıldığına dair açık işaretler var. Artık farklı düşünmek için çalışmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.

İngiliz aktris Stevenson, İsrail’in, Gazze'de ateşkesin sağlandığına, bir parça güvenliğin geri geldiğine inandırıp sonra da bunu acımasız bir vahşetle bozarak yarattığı yeni tür cehennem karşısında şok, keder ve öfke içinde olduğunu dile getirdi.

Stevenson, şu ifadeleri kullandı:

"Zaman zaman burada ne yaptığımızı merak ettiğim anlar oluyor, haftadan haftaya, aydan aya, ana akım basınımız bu olaylara neredeyse hiç yer vermiyor. Hükümetimiz ölüm gibi sessiz görünüyor. Ancak, bizler son 18 ay içinde canlı yayında bir soykırıma tanıklık eden bir dünya karşısında, insanlığımızı ortaya koymak için kesinlikle buradayız. Eğer bizler gelmezsek statükoya kim meydan okuyacak?"

İsveç

İsveç'te, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına tepki gösterildi.

Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla Stockholm'deki Odenplan bölgesinde toplanan binlerce gösterici, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarında işlediği savaş suçlarının derhal durdurulmasını istedi.

"Özgür Filistin, Özgür Gazze", "Soykırımı durdurun", "İsrail'e boykot" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, "Gazze'de çocuklar öldürülüyor", "Filistin'e özgürlük" sloganları atarak İsveç Parlamentosu önüne kadar yürüdü.

Filistin bayrakları da taşıyan göstericiler, "İsrail'in işlediği savaş suçlarına ABD'nin ortak olduğunu" belirtti.

İsveç Kilise Birliği Rahibi Ann Christin Kristiansson AA muhabirine yaptığı açıklamada, işgal güçlerinin Filistin'e çok acımasız davrandığını belirtti.

Kristiansson, "Filistinliler çok ama çok eski bir halk. Birkaç bin yıldan fazla bir süredir bir ülke, bir Filistin ülkesi ve insanların çok ama çok zor zamanlar geçirdiğini ve işgal güçlerinin onlara karşı çok ama çok acımasız olduğunu biliyorum. Onlara karşı sadistçe davranıyorlar. Her şeyi çok zorlaştırıyorlar." diye konuştu.

Filistin için daha fazla yardım yapmamanın tüm dünya için utanç verici olduğunu vurgulayan Kristiansson, "Her şeyden önce, Filistinliler için iyi şeyler yapan insanlara bakmalıyız. Her zaman zulme karşı yapabileceğimiz bir şey vardır. Filistinliler, dayanışma içinde olursa Tanrı'nın onlara yardım etmesi için kapılarını açacaklardır. Bu yüzden lütfen birlikte durun." ifadelerini kullandı.

İsveç Uppsala Üniversitesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mattias Gardell de Gazze'de ve Batı Şeria'da Filistin halkına karşı uygulanan politikaları ve soykırım politikalarını protesto etmek için gösteriye katıldığını belirtti.

Filistinlilerin mücadelesinin kendi mücadelesi olduğunu dile getiren Gardell, Filistin halkıyla dayanışma içinde olduklarını vurguladı.

Avusturya

Avusturya'nın başkenti Viyana'da, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları yeniden başlatmasına tepki gösterildi.

Viyana'nın önemli noktalarından Mariahilfer Caddesi'nde toplanan göstericiler, Filistin bayraklarının yanı sıra "Çocukların öldürülmesine hayır", "Şimdi Ateşkes", "Boykot İsrail" yazılı pankartlar taşıdı.

İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze'ye yönelik saldırılarını tekrar başlatmasına tepki gösteren Filistin destekçileri, "Soykırıma hayır", "Katil Netanyahu", "Özgür Gazze" sloganları attı.

Gösteriye katılan Avusturyalı aktivist Wilhelm Langthaler, İsrail'in yeniden başlattığı saldırılara ilişkin AA muhabirine, İsrail'in 15 aydan uzun süredir sürdürdüğü saldırıları ve soykırıma yeniden başlamasının büyük bir felaket olduğunu söyledi.

Langthaler, "Bu, Filistinlileri öylece öldürmek isteyen, yok etmek isteyen canavarlar olduklarının göstergesi. Tabi bunu dünyadaki bütün insanlar rahatlıkla görebiliyor. Diğer yandan ise buna Batı tam olarak destek veriyor." diye konuştu.

Avusturya'da her normal vatandaşın soykırıma karşı olduğunu ve ateşkes sağlanmasını istediğini belirten Langthaler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin hükümet ve basın ile vatandaşlar arasında ciddi bir anlayış farkının olduğuna işaret etti.

Langthaler, "Hükümetimizden ve basınımızdan bir beklentimiz yok. Ancak biz sadece Filistin'in sesini değil, insanlığın, adaletin, demokrasinin sesinin bu toplumda duyulması için çalışıyoruz ve bundan kimse bizi alıkoyamaz." ifadesini kullandı.

Avusturya'da her geçen gün çok sayıda Musevi'nin Filistin davasına destek vermeye başladığını vurgulayan Langthaler, vicdan sahibi Yahudilerin bu korkunç soykırıma karşı çıktığını sözlerine ekledi.​​​​​​​

Almanya

Almanya'nın başkenti Berlin'de Filistin'e destek gösterisi düzenlendi.

Berlin'deki Filistin derneklerinin çağrısıyla Wedding semtindeki Leopold Meydanı'nda yüzlerce kişi "Filistin ile dayanışma" için bir araya geldi.

Göstericiler, "Kimse bugün 'ben hiçbir şey bilmiyordum' diyemez", "Filistin'de savaşa ve işgale hayır", "Gazze'de soykırıma hayır" ve "Filistinli çocuklar da büyümeyi hak ediyor" yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

Filistin bayraklarının da yer aldığı gösteride "Filistin'e özgürlük", "Netanyahu terörist", "Çocuk katili İsrail" ve "Almanya silah sağlıyor, İsrail öldürüyor" sloganları atıldı.

Eyleme katılan ve soyadını söylemek istemeyen Thomas adlı gösterici, Gazze'deki durumun çok kötüleştiğini ancak bir Yahudi olarak en başından beri tutumumun Filistinlilerle dayanışma göstermek olduğunu söyledi.

İsrail’e destek veren Batılı ülkeleri eleştiren Thomas, "Şu anda yaşadığımız şey, başta Almanya ve ABD olmak üzere birçok devletin göz yummasıyla Filistin halkına karşı yoğunlaşan bir toplu katliam ve soykırımdır." ifadelerini kullandı.

Thomas, İsrail'in Gazze'de çocukları hedef aldığına işaret ederek, "Filistin'de öldürülen her çocuk için bir dakikalık saygı duruşunda bulunacak olsaydık, neredeyse üç hafta boyunca burada durmamız gerekirdi." dedi.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 48 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini, 133 binden fazla kişinin yaralandığını ve bunların çoğunun çocuk olduğunu söyleyen Thomas, "Ancak batı dünyası, insanları kör ve sağır yaptı. Bugün canlı yayında bir toplu katliam gerçekleşiyor. İsteyen herkes bunu görebilir ve duyabilir. Ancak çoğu insan kör ve sağır hale getirildi. Bu yüzden burada ve her yerde sokaklara çıkmalıyız." diye konuştu.

İspanya

İspanya'nın kuzeyindeki Bask bölgesinin San Sebastian kentinde binlerce kişi, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze'ye yeniden başlattığı saldırıları protesto etmek için meydanlara çıktı.

Filistin'e destek veren "Gernika-Palestina" adlı sivil toplum örgütünün çağrısıyla düzenlenen gösteride, "Filistin halkının İsrail tarafından yok edilmesine son verilmesi için uluslararası toplumun, İsrail hükümetini ateşkesi yeniden başlatmasına yönelik tüm imkanları zorlaması" çağrısı yapıldı.

"Soykırımı durdurun, İsrail derhal ateşkes" başlığı altında yürüyen San Sebastianlılar, "Katil İsrail", Filistin'e özgürlük" sloganları attı.

Gösteride okunan manifestoda, "2 ay süren ateşkes umudunun ardından İsrail'in bir kez daha Trump yönetiminin açık desteğiyle ve uluslararası toplumun kaygısızlığıyla Gazze'de saldırıları başlattığı, Filistin halkını bir kez daha su ve yiyecek gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bıraktığı" ifade edildi.

Manifestoda, "Gazze'de insani yardım ve daha onurlu bir yaşam koşulları bir kalem darbesiyle ortadan kalktı. İsrail bir kez daha soykırımı, fiziksel imhayı tercih etti. Çocuklar, yardım görevlileri ve medya mercek altındayken Filistin halkını acımasızca bombaladı." ifadesi kullanıldı.

Göstericiler, ayrıca uluslararası toplumdan, "tüm imkanlarıyla İsrail'i uluslararası kararlara uymaya ve ateşkes yoluna dönmeye zorlaması, Filistin halkının haklarını güvence altına alması, böylece Filistin'in adalete, toprağa ve barışa sahip olarak geleceğini inşa etme ve karar verme hakkının verilmesini" istedi.

Eylem, İsrail'in Gazze'de öldürdüğü çocuklara atfen boş çocuk ayakkabılarının yere bırakılmasıyla sona erdi.


Muhabir: Ekip

Kaynak: AA