Genel

28 Şubat'ta imam hatipli öğrencilerin yaşadıkları hafızalardan silinmiyor

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan, "28 Şubat darbesinden sonra sadece 60 bin öğrenci kaldı. İmam Hatip okullarımız kapandı. Ortaokulları kapandı, üniversiteye girişlerimiz engellendi." dedi.

İSTANBUL (AA) - Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve sonuçları uzun yıllar tartışılan 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 28 yıl geçti.

Türkiye'nin demokrasi tarihinde "kara bir leke" olarak yerini alan ve toplumda derin izler bırakan süreç ve sonrasında uygulanan kararlarla oluşan baskı sistemi, o dönemi yaşayanların hafızalarında tazeliğini koruyor.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan, 28 Şubat sürecinde imam hatip okullarına giden öğrencilerin maruz kaldığı baskıyı anlattı.

28 Şubat'ın üzerinden geçen 28 yılın, acılarla, kalp kırıklıklarıyla ve travmalarla geride bırakıldığını söyleyen Ceylan, "O dönem çocuk başınıza, genç yaşınıza rağmen mücadele etmek zorunda kaldığınız çok büyük acı gerçekler vardı. Öğrenciler olarak, okulda okuyan, bu ülkeye katma değer sağlamak için mücadele eden, vatanını, milletini seven gençler olarak karşılaştığınız muameleye anlam veremiyordunuz." diye konuştu.

Ceylan, o dönem eğitim alma hakları engellenen öğrencilere değinerek, "Bu ülkeye gerçekten güzel işler yapmak, katma değer oluşturmak için mücadele ediyorsunuz. Fakat birileri sadece kendi kısır döngüleri devam etsin, kendi kasaları dolsun diye sizin bütün hayallerinizi yok sayarak üzerinizden geçiyorlar. Bir anne baba olarak düşünün, evladınızı bütün imkansızlıklara rağmen eğitim sürecine dahil ediyorsunuz. Fakat birileri çıkıyor, belli kisvelerle, belli başlıklarla çocuğunuzun geleceğini, hayallerini, bu ülkenin geleceğini çalıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Türkiye tarihinde kapanması zor bir yara"

28 Şubat sürecini "Türkiye tarihinde kapanması zor bir yara" olarak ifade eden Ceylan, "Bu ülkede bu travmayı yaşayan insanlar, onlara haklarını helal etmediler. Mahşerde iki elimiz yakalarında olacak. Çok büyük bir ah aldılar. Yani yaşıtlarınız, rehber hocaların odalarında daha iyi bir üniversiteye gitmek için ikna edilmeye çalışılırken, sizin ikna odalarında başınızı açmaya zorlandığınız, yaşıtlarınız okullarda sınavlarla, sorularla boğuşurken, sizin maalesef okula girmek için mücadele ettiğiniz, boğuştuğunuz bir dönemi düşünün. Bu dönemleri geride bıraktık." ifadelerini kullandı.

Ceylan, 28 Şubat'ın ekonomik, siyasi, milli iradeye vurulmuş bir darbe olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"28 Şubat bu ülkenin hukuk anlayışına, bu ülkenin adalet anlayışına vurulmuş çok büyük bir darbeydi. Sadece İmam Hatip okullarını değil, bugün Türkiye'de ara eleman, aslında ana eleman dediğimiz kadroları yetiştiren, bu ülkeye gerçekten çok daha fazla mesafe kat ettirecek meslek liselerini ortadan kaldıran çok büyük bir darbeydi. Eğitimden siyasete, siyasetten hukuka, hukuktan ekonomiye, bütün yönleriyle 28 Şubat bu ülkeye ne 60 darbesinde ne 80 darbesinde verilmeyen zararı vermiştir diyebilirim. İmam Hatip okulları o gün 600 bin nüfusa sahipti. 600 bin öğrencimiz okuyordu o dönemde. Ben de orta 2'de bir öğrenciydim o dönemde. 28 Şubat darbesinden sonra sadece 60 bin öğrenci kaldı. İmam Hatip okullarımız kapandı. Ortaokulları kapandı, üniversiteye girişlerimiz engellendi. Sadece İmam Hatip okulları değil bununla birlikte meslek liselerimizin tamamı aynı uygulamaya maruz bırakıldı."

"Başörtü mağduru olan kızlarımızın tamamına sahip çıkmaya gayret ettik"

Ceylan, "28 Şubat yaşanmasaydı kesinlikle bu ülkede 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmazdı. 28 Şubat'ta, 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ'cüler adeta darbe stajı yaptılar. O dönem kapanan üniversite okullarına, boşalan kadrolara kendi kadrolarını yerleştirdiler." dedi.

28 Şubat sürecinde binlerce kişinin fişlendiğini belirten Ceylan, "28 Şubat sürecine tekrardan böyle takvimi geri sardığımda peki bu süreç hep onların zulmü, baskısı ve bizim mağduriyetimiz üzerinden mi okundu? Hayır. Önder olarak 28 Şubat sürecinde toplumun tamamının desteğini arkamıza alarak İmam Hatip okullarımıza, bu baskıya uğrayan, başörtü mağduru olan kızlarımızın tamamına sahip çıkmaya gayret ettik." diye konuştu.

"28 Şubat sürecinde mağdur olan hiçbir İmam Hatipli genç devletine asla küsmedi"

ÖNDER'in, 28 Şubat süreci boyunca birçok öğrenciye destek olmaya çalıştığını vurgulayan Ceylan, şunları kaydetti:

"O dönemde ÖNDER olarak biz Türkiye'de eğitim hakkı kendisine verilmeyen, fakat başarılı olan çoğunluğunu kız öğrencilerimizin oluşturduğu 3 bin 500 öğrencimizi Viyana'da okuttuk. Bu öğrencilerimizin en büyük ortak özelliği Anadolu'nun insanının çocuklarıydı. İmkanları yoktu fakat idealleri vardı. Orada yurt dışındaki üniversitelerde okudular ve tekrardan ülkelerine dönüp hizmet ettiler. 28 Şubat sürecinde mağdur olan hiçbir İmam Hatipli genç, bu millete ve devletine asla küsmedi. 'Bu ülkeyi terk ediyoruz, bize burada yaşam hakkı tanınmıyor.' diyerek ülkeyi terk edip gitmediler. Bu ülkenin kaynaklarıyla beslenip başka ülkelerde taksici olmaya gitmedi bizim gençlerimiz."

Ceylan, Türkiye'de 1,5 milyon okuyan imam hatipli gencin olduğunu, Türkiye Yüzyılı'nın inşasında büyük adımların ve temellerin, imam hatipli kadrolarla birlikte atılacağını söyleyerek, 28 Şubat sürecinin bir daha yaşanmayacağına inandığını sözlerine ekledi.


Muhabir: Fatma Nur Duman